Giriş
(4)

beni niye kimse sevmiyo lan

brad pitt
?
?
0
brad pitt
(15.06.17)
Bu dunyada bi anneler sever, gerisi yeri gelince tekmeyi koyar. Bazisinin annesi de sevmiyor, ne dunya.
0
beriberi
(15.06.17)
Beriberi sana helal olsun lan valla cok dogru soyledin helal olsun
0
🌸brad pitt
(15.06.17)
çok ezik görünüyosun. eziksin demiyorum çünkü bu kişinin kendisinde biten bi şey. baktığın zaman messi'ye, lebron'a bile loser ya da ezik diyebilen insanlar var bu dünyada, herkesi memnun edemezsin. önemli olan kendini nasıl hissettiğin, hatta onu geçtim kendini nasıl gösterebildiğin. o yüzden ezik görünüyosun/davranıyosun diyorum.

bu kadar aç, el oğlunun deyişiyle "needy" görünürsen kaçar insanlar. sürekli ağlıyosun, fazla depresifsin, kendine güvenmiyosun vs. ha böyleyken de sevilebilir insan ama çok zor. başkalarına bu kadar odaklanmak yerine kendine bakıp kendini toparlamaya çalışırsan senin için daha iyi olur.
0
der meister
(15.06.17)
Lanlı lunlu konuştuğun için olabilir.
0
delicevat
(15.06.17)
(37)

sosyal fobik birey

limoncello
önceden sosyal fobik olduğunu söyleyen, bu yüzden hayatında zorluklar yaşamış ve hiç sevgilisi olmamış 28 yaşında bir kadın birey sizde ne canlandırır?çok güzel, iyi eğitimli, çok tatlı, iyi kalpli birine benziyor. cidden entelektüel ve kültürlü. ama sosyal fobi hep engel olmuş.ilişki için korkmalı
önceden sosyal fobik olduğunu söyleyen, bu yüzden hayatında zorluklar yaşamış ve hiç sevgilisi olmamış 28 yaşında bir kadın birey sizde ne canlandırır?
çok güzel, iyi eğitimli, çok tatlı, iyi kalpli birine benziyor. cidden entelektüel ve kültürlü. ama sosyal fobi hep engel olmuş.

ilişki için korkmalı mı 35 yaşında bir erkek birey olarak? tecrübesiz biri olduğu için.


bir de böyle ezik gibi gözüküyor mu gözünüzde? galiba ezik gibi gözükeceğini düşündü bana söylerken. bende böyle bir şey olmaz da.
az çevresi olan sakin bir kız. olgun biri

edit: flört bile yok. anladığım kadarıyla bayağı eline erkek eli değmemiş cinsinden gerçek manada, el tutuşma bile yok.
0
limoncello
(14.06.17)
niye 28 yaşına kadar kendini tedavi ettirememiş diye sorgulardım. tedaviyle çözülebiliyor çünkü bu sorunlar. ezik gibi gözükmez ama tedavi kısmı önemli.
0
dedimmidemedimmi
(14.06.17)
Bire bir benimleyken problem yaşamasına sebep olacak bir sorun değil bu. Ezik olduğunu düşünmem.
0
arnold schwarzeneger
(14.06.17)
profesyonel yardım almış tabii daha önceden şu an 28 yaşında ve zaman zaman insan içine girmekte zorlansa ve bir daha girmek istemese de bu anlamda daha iyi olduğunu söylüyor.

bir de kimseye birden sosyal fobi var bende diye vahiy inmiyor ki. insanlar genelde kendilerini eksik, yetersiz ve değersiz hissediyorlar ve bu 'gerçek'miş gibi geliyor, sosyal fobiden kaynaklandığını bilmiyorlar. sonra 'haa ben sosyalfobikmişim vs.' deniyor genelde.
hikayede de yargılayıcı ve eleştirel baba faktörü varmış.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
ben severim ama o beni sevmeyebilir.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(14.06.17)
28 yaşına kadar kendi ömründen hayır görmemiş kadından siz o saatten sonra nasıl bi verim almayı planlıyosunuz?

eğer tam anlamı ile tedavi olmadı ise veya bu yönde çabası yok ise, ne bileyim sizi de dibe çekecekse olmaz o iş.
0
elorelia
(14.06.17)
Tabiki degildir.kafa dengi birisi cikmamistir hem sevgili hem arkadas olarak...
0
part time pollyanna
(14.06.17)
@elorelia verim almayı düşünmüyorum zira kendisi bir makine ya da damızlık hayvan değil. olabilir herkesin kendine göre sorunları vs vardır. sonuçta en fazla sosyal ortamlardan kaçınarak kendini güzelliklerden uzak tutmuş biri. başka türlü kendine de, bana ya da bir başkasına da zararı yok. gerçekten iyi bir kıza benziyor. çok kültürlü ve entelektüel. sosyal hayata ayıramadığı zamanda kendini çok geliştirmişe benziyor.

aslında sosyal ortamlara girmeye istekli, ama insanlar onu eleştirecek, aşağılayacakmış gibi geliyormuş çünkü eleştirilerek ve başarı odaklı büyütülmüş.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
cidden anlattığın gibiyse hiç de problemli gelmedi bana. hiçbirimiz mükemmel değiliz sonuçta, herkesin bir yerden kusuru veya eksiği var. sosyal fobi küçümsenecek bir şey değil, uzun vadede içinde bulunduğu durumun sorun yaratması gayet mümkün ama üstesinden gelinmeyecek şeyler olmaz diye düşünüyorum. bence temkinli ol ama korkma.

iyi eğitimli, iyi kalpli, entelektüel birinin kendi hayatına hayrı nasıl olmamış onu da anlamadım. sosyal fobiyle bu kadarını yapıyorsa birazcık kendine gelse çok daha fazlası olabilir muhtemelen.
0
der meister
(14.06.17)
Sen de sosyal fobi sahibi değilsen bir dene. Belki seninle aşabilir. Ezik olduğunu düşünmezdim. Özellikle bizim toplumda sayıları yadsınamayacak kadar fazla.
0
hayde bre
(14.06.17)
bi insandan verim almak için damızlık yerine koymanıza gerek yok. sosyal olarak verimli diye tanımlayabileceğiniz arkadaşlıklarınız yok mu? bu da o hesap.
0
elorelia
(14.06.17)
@der meister haklısın. tabii kendine hayrı dokunmadığını falan düşünmüyorum. yaklaşık 15 gün oldu tanıştığımız. 3 defa görüştük. genel olarak da whatsapp üstünden yazışıyoruz. kendisi söylemese aklıma gelmezdi sosyal fobi falan.
ilk başta soğuk gibi görünüyor sanki ama öyle biri değilmiş. ama yakınlaşması, yaklaşması zor gibi.

bir de çok bilgili, kültürlü falan. uzun zamandır böyle bir kıza denk gelmemiştim. etkilendim cidden, kaybetmek de istemiyorum. dışardan falan da hiç 'sıkıntılı' gözüken biri değil. sıkıntılı da kime göre neye göre. işte sosyal kaygı yaşayan biri.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
bende uyandıracağı şu olur; sosyal ilişkilerdeki tecrübesizliği dolayısıyla gireceği yeni durum ve ortamlarda normale göre daha beceriksiz ve yabani olur. var olan az arkadaşına da çok bağımlı olur. ex erkek arkadaşım böyle biriydi, onda gözlemlediklerim bunlar. ben de çok sosyal olmadığımdan önemli bir sorun değildi benim için. fakat o içine kapalılığın derecesi önemli. yıllardır o kadar içe dönük yaşamış insan sosyalleşmekten öte, kendini birebir ilişkilerde dahi açmakta yetersiz kalabiliyor. özetle normale göre sorunlu ve sıkıntılı bir ilişki olma ihtimali yüksek. yine de denemeye değip değmeyeceği tamamen sana kalmış.
0
manuel mandalina
(14.06.17)
@elorelia şimdi bu kızı sosyal alanda kaygı yaşıyor diye çöpe mi atalım.
haa bazısı der ki '' bunla mı uğraşacağım, sosyalmiş, fobiymiş vs.' ama ben değeceğini düşünüyorum ve kaybetmek isteniyorum.
herkes ortamdan ortama akan biri olmak zorunda da değil.
ya da bu kız sosyal kelebek bir kızdan daha değersiz değil.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
@manuel aslında doğru noktaya değinmişsin kendini açmaya pek istekli değil gibi yani yüzeysel çok güzel ama derinlikli bir insan olsa da yakınlaşmakta sıkıntı yaşarız gibi.

tabii onun da ben ve aramızdaki şey hakkındaki düşüncesini bilmiyorum daha ama şu an 'aradaki şey'den mutlu gibiyiz. hoşuna gittiğini hissediyorum.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
kızın değersiz veya değerli olması ile alakası yok söylediğim şeyin.

sabır gerekiyor mesela, bende o yoktur. doğal olarak ben olsam 'bunla mı uğraşcam' derdim. sen değer diye düşünüyorum diyosun. e öyle düşünüyosan dene.

ortamdan ortama akmak ile sosyal fobi arasında ince bi çizgi yok zaten. ikisinin ortası idealdir.
0
elorelia
(14.06.17)
İnsanlar çeşit çeşittir. Anlattıklarınıza göre harika birisine benziyor. Sırf sosyal fobisi var diye böyle bir insan bırakılmamalı. Boş bir insan değil paylaşabileceğiniz çok şeyiniz var. Belli olmaz belki de birlikte aşarsınız bu sorununu.
Tedavisi var neden olmamış diyenleri anlamıyorum, psikolojik sorun sonuçta bir gün hap içip yarın düzelecek diye bir şey yok.
0
uyusam iyi olur
(14.06.17)
Kendi adima konusuyorum gucenmece olmasin. 28 yaşına kadar eline karşı cins eli değmemiş insan tipsizdir ya. Kendini çarşafa sarıp dışarı çıkmadıysa elbet bir bakan eden olurdu bunca sene. Hiç flört falan bile yok diyosun, ya yalan söylüyo ya agir tipsiz. Daha da önemlisi tecrübesizdir. Her konuda. Sevgiliyle kavga etmenin bile bir adabı vardır mesela kız bunları hiç bilmiyor olucak hepsini sen ogreticeksin. Ben olsam hayatta tahammul edemezdim. Ayrıca yatakta kotudur :(. Bilmiyorum ben olsam 3 hayirla ugurlardim. Ama herkesin iliskiden beklentisi farkli tabi.
0
duru arsnova
(14.06.17)
@duru arsnova yooo valla taş gibi kız. hem yüzü, hem fiziği harbi güzel, ortalamanın çok üstünde. dedim ya en başta söylemese asla kafamdan geçirmezdim sosyal fobi vs. galiba hepimizin bazı önyargıları var. şöyleyse kesin böyledir diye.
zaten ilişkisinin olmama sebebi sosyal ortamlardan kaçınma, kendini açmakta sıkıntı, güzellik değil ki.

zaten ben de bir ilişkiye evrilse olabilecek sıkıntıları vs. soruyorum.
edit: gerçi olgun bir kız. iyi niyetli ve istekli olduktan sonra çok bir sıkıntı yaşamayız gibime geliyor.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
bu soruyu sorduğuna göre hiç girişme bu işe.
0
Apocalypse
(14.06.17)
@apocalypse neden öyle dedin?
0
🌸limoncello
(14.06.17)
İlişkide ne sorunlar olabilir mesela? Arkadaşlarınızla kaynaşamayabilir, ileride işler o noktaya gelirse ailenizle de. Siz çok dışa dönükseniz zamanla sıkılabilirsiniz aynı ortamlardan hoşlanmıyor olmak yüzünden. Sosyal kaygı yüzünden iş yerinde sıkıntı yaşayabilir ve bu ilişkinize yansıyabilir belki. Başka ne sorun olur bilemedim. Bence çok da takılacak bir durum yok hoşlandıysanız.
0
inawen
(14.06.17)
@inawen bu yaşa kadar hiç sevgili olmama, flört bile etmemiş olması başlangıçta garip ve hatta korkutucu gelmişti. aslında tanıkça canayakın ve sıcak bir kız olduğunu gördüm. sadece kolay kaynaşan bir kız değil. biraz duvarları olan biri. ve ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tutmam umarım.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
bence hiç bir sorun olmaz. sosyal fobisi olması sadece pek fazla arkadaşı olmamasına ve bazı durumlarda çekingen olmasına yol açar. bu yüzden ya sana çok açılamaz ya da tam tersi aranızda gelişecek olan ilişkiye göre sana çok fazla bağlanabilir. senin kişiliğine göre avantaj ya da dezavantaj olarak değişir bu durum.

bende de vardı sosyal fobi. bir ara tedavi olmaya çalıştım, 1 sene kadar psikoloğa gidip antidepresan kullandım ve o dönem kendimi gayet iyi hissettim ama ömür boyu ilaçlara bağımlı olmak istemediğim için bıraktım doktor kontrolünde. benim de belli bir yaşa kadar sevgilim olmadı bu yüzden. hala sorun yaşıyorum bu konuyla ilgili, dışardan tanımadığım insanlara karşı çok soğuk ciddi görünüyorum. pek arkadaşım yok ve insanlarla kolayca tanışamıyorum.

sosyal fobisi var diye uzaylı muamelesi yapmışsınız kıza ama zaten bu yaşa kadar insanları gözlemleyerek belli bir tecrübe edinmiştir ilişkiler konusunda. yaşamak gibi olmaz tabi ama anlattığın gibi entelektüel ve kültürlü bir insansa bence kaçırma.
0
nesenbilneben
(14.06.17)
@maleficent bir şekilde uzak durmak istemiş. sanırım yakınlaşmaktan korkan biri. sosyal olarak da zaten ortamlardan uzak durunca, sosyalfobik biri için normal bir durum değil mi?
bu tabii ki duygusal ve cinsel birlikteliğe ihtiyaç duymuyor anlamına değil, ama istese bile korkuyordur. yani yaşamayan anlayamaz belki, garip gelmesini anlayabiliyorum.
çünkü bu kadar mükemmel birinin bu şekilde olması. ama özgüvensizlik falan işte
0
🌸limoncello
(14.06.17)
o kadın pimi çekilmiş el bombası gibi. bulaşılmaz.
0
acımasız gerçekler
(14.06.17)
@acımasız gerçekler ne demek o?
0
🌸limoncello
(14.06.17)
Yorumların hepsini okumadım da o kız bence efsane rol yapıyor. Sen de kızın rolüne bayağı bir inanmışsın. Çok güzel ve iyi eğitimli bir kız düşünebileceğinden çok daha fazla şey yapmış olabilir. Hatta "ben sosyalim" diyen insandan bile daha sosyal yaşamış olabilir. Kızı tanımıyorsun. İlk görünüşe kanma kesinlikle. Ben ne kızlar gördüm lisede. Dışarıdan eline erkek eli değmemiş dersin. Beş dakika boş kalınca hemen yiyişmeye başlar. İlişkiye başlarken her zaman büyük düşün. Böyle eline erkek eli değmemiş gibi kalıplara takılırsan dar görüşlü düşünmüş olursun. Her şeyin bir adım ilerisini ya da ardını düşünmeye çalış.
0
dissendium
(14.06.17)
Bir arkadaşımın ilk sevgilisi 33-34 yaşında oldu. Sosyal fobik, çirkin, kısmeti çıkmamış ya da huysuz biri de değildi. Tam tersine aşırı aktifti, çok arkadaşı vardı, çok gezerdi ama 'Bir şeyler hissetmeden ilişkiye başlamak istemiyorum' diyordu ve hakkaten karşılıklı bir şeyler hissettiği bir kişi bulana kadar da başlamadı. O zamana kadar erkek arkadaşı olup olmamasını sallamıyordu hiç. Erkek arkadaşıyla ilişkilerinin bitme nedeni ise sosyal fobi oldu, adamın sosyal fobisi vardı. Bizim kız arkadaşlarıyla buluşmayı, laflamayı seviyor; gittiği her yerde milletle konuşmayı seviyor; konserlere gitmek istiyor, gezmek istiyor. Parayı da kazanıyor bunları yapacak, bir engeli yok. 2 seneden sonra ilişkileri bitti, çünkü sevgilisini arkadaşları ile buluşturmuyordu. Yalnız gitmekten çekinmiyordu ama her yere ve her zaman yalnız gitmekten ve insanların 'Sevgilin neden gelmedi şekerim' baskılarından sıkılmıştı. Eğlenmeye, dans etmeye falan gidemiyordu, çünkü sevgilisi 3 dakikada boğuluyordu. 'Yolda biriyle karşılaşıyoruz, iki dakika 'Nasılsın, iyi misin' konuşması yapamıyordum. Birini gördüğümüz anda karşıdakine ve bana davetsiz misafir gelmiş gibi somurtmaya başlıyordu hemen. O bunalmasın diye lafı kısa kesmek zorunda kalıyordum. Bazen ben karşılaştığım kişiyi 'A aa, merhaba, nasılsın' diye öperken durmuyor, beni bırakıp gidip 10 metre ötemde 'Hadi, konuş da gel artık' der gibi sinirli sinirli bakıyordu. Apar topar 'Merhaba, ay, hadi sonra görüşürüz' diye kaçmak zorunda kalıyordum. Yavaş yavaş çevremle aram kötü olmaya başladı. Arkamdan 'Bu yabaniyi neden çekiyor' demeye başladıklarını duydum, yüzüme söyleyen de kişi oldu. Aileme karşı, çevreme karşı onu 'Aslında çok iyi insandır. Size saygı duymadığı için konuşmuyor, biraz içine kapanık da' diye sürekli savunmaktan, herkesin bana acıya acıya bakmasından yoruldum. Hepsini geçtim, kendimden ve kim olduğumdan vazgeçmekten yoruldum' demişti.

Kızın ezik olduğunu düşünmem ama kızla sevgili olacak kişi dışa dönükse, kalabalık çevresi varsa, dışarı çıkmayı, partileri falan seviyorsa, aktifse ve kızın tedavisi bitmemişse kişiye ayak bağı olabilir ama ev insanıysa, çok da arkadaşı yoksa ya da arkadaşları ile zaman geçirmeyi çok önemsemiyorsa, zaten normal zamanda da dışarı çıkası yoksa o zaman ne de güzel anlaşabilirler.

Bir de kızdaki fobinin derecesine de bağlı. Yani, arkadaşımın sevgilisi kadar da fobik olmayabilir, olabilir de. O kadar yoğun değilse, sorun çıkmayabilir.
0
aychovsky
(14.06.17)
azıcık daha yakından tanısan hayatı zehir etmeye başlar demek.
0
acımasız gerçekler
(14.06.17)
@acımasız gerçekler ve @dissendium hoşlandığım kızdan bu şekilde bahsetmeniz hoşuma gitmese de, yine de fikir özgürlüğünden dolayı saygı duyuyor ve tikinizi veriyorum.

@dissendium mesele zaten eline erkek eli değmiş, bilmem ne yapmış, yaşamış, yiyişmiş, sevişmiş, sevişmemiş değil. ha, tecrübesiz olmanın getireceği sıkıntılar eğer bi ilişkimiz olursa ki ben bunu istiyorum var.
ben 'sen ilksin aşkım' çekeceği bir adam değilim, o da böyle biri değil.
'ooo kanka bu yaşta eline erkek eli değmemişi bulduk oleyyy' demiyorum, olayın bu kısmına takılan sensin. burda mesele sosyal fobi ve burdan kaynaklanan sıkıntılar.
bu durum benim gözümde bir artı değil aksine en güzel yıllarını kendini insanlardan ve güzelliklerden uzak tutmasına üzüldüm. ama bu yüzden de sil kızı at çöpe değil.

yani böyle bir yalan söylenecek insan değilim, zaten bunu anlamıştır. o da zaten asla böyle bir insan değil. fikirlerinden ve zihniyetinden anlıyorum.
zannediyorum ki sosyal fobi vs. gibi durumları cidden yaşamayan anlayamadığı için herhalde 'nasıl olur abii, hele böyle bir kız nasıl boşta kalır gibi' kalıplarla düşünüyorsunuz. ilk başta bende de böyle olmuştu. ama olabiliyor.

hatta bunu bana söylemesinin kendi adıma olumlu bir işaret olduğunu düşünüyorum. 'öyle birkaç takıldığım oldu' dese bile ilişkimiz olsa arkadaş çevresi, ailesi falan öyle olmadığı anlaşılacaktı. yalan söylemek istemediğini anlıyorum. zaten utanıyor bu durumdan o da, ezikçe göründüğünü, tercih edilmemiş gibi gözükeceğinden utandığını söyledi
0
🌸limoncello
(14.06.17)
@aychovsky üniversite döneminde birkaç yıl okula gidemediği olmuş çünkü o ortama girdiğinden aşırı kaygılı hissediyormuş, ve uzaklaşınca şakinleşebiliyormuş. sanki gözler onun üstündeymiş, herkes onu aşağılayacak, alay edeckmiş gibi geliyormuş. öyle dedi. tabii bu eskiden

@acımasız gerçekler mesela ne gibi?
0
🌸limoncello
(14.06.17)
Hoşlandığın kız hakkında nasıl konuşmuşuz? Ben saygısızca bir şey yazdığımı hatırlamıyorum. Tik atıp atmaman önemli değil benim için. Ben bu yorumu zaman ayırıp başkasına yazmadım. Sana yazdım. Tikimi kaldır, gerek yok tik atmana. Kaldı ki, sen hoşlandığın kız hakkında insanlara "böyle biri size ezik görünür mü?" demişsin. Ben sevdiğim bir insan için başkalarından böyle bir görüşe ihtiyaç duymazdım mesela. Bunu sorduğuna göre gelecek yanıtların tarzını da az çok tahmin etmen gerekiyor. Eline erkek elinin deyip değmemesi önemli değil diyorsun ama soruda bunu bahsetme ihtiyacı hissediyorsun. Buna takılan ben değilim. Bu kız gerçekten sosyal fobi sahibi olabilir. Benim bunu reddetmek gibi bir yorumum zaten olmadı. Sadece kızı kafanda başka bir yere koymaya çalışıyorsun. Tecrübesiz, saf gibi bir şey canlanıyor kafanda. Ben de sana diyorum ki, o iş gerçekten öyle olmayabilir. Bunu deyince senin aklına hemen seks geliyorsa benim yapabileceğim bir şey yok. Belki de kızın böyle bir şey yaşamış olması seni rahatsız etti de bunu saygısızlık olarak gördün.
0
dissendium
(14.06.17)
sosyal fobi, hiçbir zaman sadece sosyal fobi değildir.
bu tip kaygı bozukluklarının ya da panik bozuklukların altında mutlaka travmalara bağlı ya da aileden, çocukluktan gelen bir takım duygusal sorunlar yatar.
ve genelde obsesif kompulsif bozukluklar, panik ataklar vb. hepsi bir paket olarak gelir.
sosyal fobisi vardır, üstüne gitmeye çalışır, panik atak yaşar, sonra "ben bunla baş edemiyorum" der ya da "ben neden böyleyim?" diye depresyona girer.
bu bir örnek tabii.

dolayısıyla, bu tip kişilerin psikolojileri, yanlarında bulunan insanlarınkini de bozmaya meyillidir.
çünkü bu tip bozukluklar, yaşayan için olduğu kadar, yanlarındakiler için de zordur.

yanınızdaki insandan nezle nasıl bulaşıyorsa, bu tip şeyler de bulaşır diyeceğim, ama direkt değil tabii.
en azından sizi de etkiler diyeyim.
hayatınızı etkileyecek bir fobiden bahsediyorsunuz en basit haliyle.

o yüzden, kendinize güvenmiyorsanız, niyetiniz ciddi değilse bu kişilerle ilişkiye girmemek lazım.
çünkü yeri geldiğinde normalden daha fazla ilgi, daha fazla anlayış gibi şeyler talep etmek durumunda kalabiliyorlar.
ve psikolojileri elbette çok daha hassas oluyor.

bunun bir hastalık ya da durum olduğunu kabul ederek hareket etmeniz lazım.
şimdi uzaktan bakınca olgun olgun yorum yapmak elbette kolay, ama film izlerken sinemada gerildiğinde yarıda kesip çıkabilirsiniz, çok eğlendiğiniz yılbaşı partisinden erken kalkmak zorunda kalabilirsiniz, gitmek istediğiniz bir konsere gidemeyebilirsiniz, keyifli bir yemek sohbetini bölüp eve dönmeniz gerekebilir.

yapacağınız her programda onun istek ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulacak.
o gidemezse, siz de gidemeyeceksiniz gibi şeyler yaşanacak.
bunlar hafife alınamaz.
ilk başta anlayış gösterip, sonra patlayabilir, sinirlenebilirsiniz.
çünkü genel durum bu şekilde gelişiyor genelde.

bunda asla ezik olunacak ya da ezik görülecek bir şey yok.
ama kolay şeyler değil bunlar.
kendinize güveniyorsanız, aklınıza gelen en son şey eziklik olmalı zaten.

bunu panik bozukluğu olan bir anneyle büyümüş biri olarak yazıyorum.
yani atıp tutmuyorum.
her şeyi etraflıca düşünmek lazım, çocuk oyuncağı değil çünkü.
0
blatta hiberna
(15.06.17)
@dissendium tik meselesi değil mesele. senin hoşlandığın kız için de 'rol kesiyordur o, neler çıkar altından' dese birileri sen de bi rahatsız olursun. ama senin düşüncen saygı duyarım. ha, bi ihtimal belki sen haklısındır bilemem, öyle olduğunu düşünmüyorum ama.

ben kızı gözü açılmamış sığırcık yavrusu olarak görmüyorum. bu kız tabii yurtdışına çıkmış, büyük şehirlerde okumuş, yaşamış, iyi okullarda okumuş, dünya görüşü olarak da avrupa seviyesinde düşünen biri. yani bir şeyler yaşamasa bile 'her şeyi bilen', 'neyin ne olduğunu bilen' biri. cinsellik olarak da, ilişki anlamında da. yalnız bilgileri okuma seviyesinde, izleme seviyesinde, gözlem seviyesinde. birebir yaşadığı bir şey değil.

eline erkek eli değmeme cümlesini ben olumlu bir şey olarak yazmadım. hani 'elime erkek eli değmedi' abartmasının gerçek olduğunu, hani nerdeyse o tarz bir uç nokta olduğunu, ve bunun da beni düşündürdüğünü ve bu durumun olası bir ilişkiyi nasıl etkileyeceğini belirtmek istedim. mesele de sosyalfobiyle alakalı. her sosyalfobili insan böyle değildir belki de.
bu zaten laf lafı açınca bahsi geçen bir konu lank diye söylenen bir şey değil.

son cümleni anlamadım saygısızlık olarak gördüğün neymiş?
0
🌸limoncello
(15.06.17)
İşte bak hala aklına seks geliyor.

"rol kesiyordur o, neler çıkar altından"

Birincisi ben böyle bir şey yazmadım.

"Çok güzel ve iyi eğitimli bir kız düşünebileceğinden çok daha fazla şey yapmış olabilir. Hatta "ben sosyalim" diyen insandan bile daha sosyal yaşamış olabilir."

Ben bunu yazarken bu kız yüzlerce kez seks yapmıştır demiyorum ki. İnsanlarla konuşmaya çekinen bir kız o konser senin, bu konser benim gezmiştir. Erkek arkadaşı da olmuştur demek istiyorum. Sen buradan "altından bir sürü şey çıkar" diye bir şey anlıyorsun. Bunu anlamak bu kadar zor olmamalı. Senin aklına bu geldiği için sen yazdığım şeyi saygısızlık gibi gördün. Ki seks yapmış olsa ne olacak? Seksin ne olduğunu 15 yaşındaki çocuk da biliyor. Soru metninde bu bahsettiğin şeyler yazmıyor. Biz sadece soru metninde yazanlara göre bir yorum yapıyoruz.
0
dissendium
(15.06.17)
@dissendium 'efsane rol yapıyordur bence, sosyalim diyenden daha fazla şey yaşamış olabilir demişsin.' rol kesmek vs.yle aynı şey.

zaten cinsellik olarak anlamadım. herkeste aynı olmayabilir. belki başka bir sosyalfobiğin erkek arkadaşı vardır. ama onun olmamıştır. yani neden yalan söylesin. sonuçta 28 yaşına gelmiş birine 'nasıl erkek arkadaşın olmuş olabilir' diyecek değilim. tabii kültürlü bir kız muhakkak konserlere vs. gitmiştir ama genel olarak yakın 1-2 arkadaşı hariç ki onlar da başka şehirde yaşıyorlarmış genelde eski zamanlar için söylüyorum bunları, bireysel etkinlikte bulunan biriymiş genelde.
insanlardan kaçınan diyebiliriz.
cinsellik de sonuçta sosyalliğin bir açısı olduğu için söylüyorum. yalan söylüyorsa ben bilemem böyle olduğunu düşünmüyorum, burdan elde edebileceği bir şey yok ki anlaşılır zaten söylüyorsa zira tanıdığım arkadaşları var. ama henüz bu tarz bir şey sormadım.
0
🌸limoncello
(15.06.17)
Kız dediğin gibi biri olabilir gerçekten. Ona itirazım yok. Sen insanların görüşünü sormuşsun. Ben de rol yapıyor olabilir dedim. Sen de bunu olumsuz algıladın ve hoşlandığım kız hakkında bu şekilde bahsetmenden hoşlanmadım dedin. Ben bu kısma takıldım. Biz bu kızı tanımıyoruz ki. Bu nedenle her ihtimali ortaya koymakta bir sorun görmüyorum ben. Buradaki sorun senin bu ifadeyi neden olumsuz algıladığın. "Çok" güzel ve iyi eğitimli kızların çok nadir yalnız kaldıklarını gözlemledim ve buna dayanarak böyle bir şey söyledim. Ayrıca "neden yalan söylesin" kısmı için de onlarca neden var. Kızlar evlenmek istedikleri zaman karşıdaki erkek kaçmasın diye kendilerini olduklarından daha farklı bir şekilde göstermeye çalışabiliyorlar.
0
dissendium
(15.06.17)
(8)

ayrılık acısı

you are my lethe
sevgilimle yada bugünden itibaren eski sevgilimle bu sabah oturduk konuştuk ve kavgasız-gürültüsüz, hala birbirimize karşı birşeyler hissederek bu ilişkiyi bitirmeye karar verdik. şimdi ne alaka, öyleyse neden acı çekiyorsun diyeceksiniz. kasım 2016'da ispanyaya gittiğimde orada tanışmıştık. benim o
sevgilimle yada bugünden itibaren eski sevgilimle bu sabah oturduk konuştuk ve kavgasız-gürültüsüz, hala birbirimize karşı birşeyler hissederek bu ilişkiyi bitirmeye karar verdik.

şimdi ne alaka, öyleyse neden acı çekiyorsun diyeceksiniz. kasım 2016'da ispanyaya gittiğimde orada tanışmıştık. benim ondan önceki iki ilişkim de baya kötüydü. aldatılmıştım, manipüle edilmiştim, kullanılmıştım. ilk başta onla ciddi bir ilişki düşünmek istemedim ama gel zaman git zaman işler değişti. bana hayatımda ailem hariç kimsenin göstermediği değeri gösterdi, her daim saygılı oldu, hep anlayışlı ve şefkatli davrandı. ben böyle davranılmasına hiç alışkın değildim. önce sırf beni tavlamak için yapıyor sandım sonra gerçekten iyi bir insan olduğunu fark edince bir baktım ki bende onu seviyorum.

kendisi ispanyol. tanıştığımız zaman benim ispanyada master yapma durumum vardı ama maddi durumlar ve iş deneyimi edinmek için türkiyede kaldım/kalmak zorunda kaldım. o yüzden 'eylül'de tekrar ispanyaya gelicem ve devam edicez' işi yalan oldu. onun türkiye'ye gelip burada çalışması zor. uzak ilişki ikimiz içinde zor. eğer sonunda kesin kavuşacağımızı bilsek belki devam ederiz yada uzun süredir birlikte olmuş olsak tamam ama durum bu olunca olmuyor.

marta başında türkiyeye döndüm, o dönemden beri skype üstünden görüşmeye devam ettik ve bir kere yunanistanda buluştuk. geçen hafta o buraya geldi. bu sabah onu yolcu etmek için gittiğimizde oturduk konuştuk. bu işin uzak mesafe yürümeyeceğine, ikimizden birisinin diğerinin yanına taşınma olasılığının düşük olduğuna karar verdik ve arkadaşça bitirelim dedik.

üzülmemem lazım biliyorum. ne aldatıldım, ne kullanıldım, ne manipüle edildim. aksine bana saygı duyan, inanan ve güvenen biriyle çok güzel bir ilişki yaşadım ama çok üzgünüm. sabahtan beri hayalet modundayım. sanki tekrar böyle bir ilişki yaşayamayacağım, sanki bazı şeyler tam olmadan bitti gibi hissediyorum. neden böyle? hani ne bileyim bir eksiklik var ve ben bunu dolduramıyorum. ne yapacağımı da bilemiyorum.

yaş 25, k.
0
you are my lethe
(14.06.17)
Belki ben fazla romantik yapidayim ama aski yakalayacak kadar sansliysan ellerinle itmemelisin bana gore. Basariya sarilipuyuyamazsin para elbet kazanilir kariyer icin illa bir yol bulunur. Hem millet kosarak uzaklasmak istiyor ulkeden hazir yabanci sevgili yapmissin ne duruyorsun bu ulkede git askini yasa kurtul buradan. Gitmeye karar verirsen de orada hayatini sadece onun ustune kurma ama bu da garantici tarafim.

Ayrica su an gitme imkanin sifirsa bile oraya gitme imkani yaratmalisin, ben senelerce uzak mesafe iliskisi yasamis biriyim cok sevince yurumeyen bir sey degil. Zor cok zor ama imkansiz degil.
0
esneme benide esneteceksin
(14.06.17)
birbirinize bu kadar deger veriyorsaniz bence pes etmemeliydiniz. uzak mesafe zor tamam ama siz cabuk vazgecmissiniz bence. bunu yasamak zorunda olan evli ciftler var. ben de "dogru insan" bulununca sabredilmesi gerektigini dusunenlerdenim. bazen bir sure aci cekip zora katlanmak omur boyu mutluluk anlamina gelebiliyor. bu fedakarligi yapacak, bu riski alacak kadar kuvvetli bir iliskiniz yok idiyse iyi olmus zaten, zamanla gececek sonucta, belki boylesi ikiniz icin de daha iyi olmustur.

ben de benzer bir durumdayim, ben gidemedigim icin buyuk ihtimalle o gelecek. o da turk ama. avrupa'da cok iyi bir yasami birakip buraya geliyor. benim icin. benim gitme sansim yoktu cunku. ben burada okuduktan sonra birlikte gideriz belki. biz dusunduk tasindik, ne ayrilmasi olum sacmalama dedik. e siz dememissiniz, demek ki bu kadar kararli degilmissiniz. o yuzden cok da uzulmeyin bence, uzun vadede iki taraf icin de en iyisi olmus sanki.
0
der meister
(14.06.17)
@esneme benide esneteceksin ve

@der meister + 1

bu kadar kolay vazgeçilmez, kolay bulunmayan bir şey bahsettiğiniz şeyler. yemişim mesafesini, işini, gücünü, kariyerini...

orada ya da burada, ama birarada, illa ki bir şeyler ayarlanabilir, ayarlanmalı.

bu aşk böyle bitemez!

oturup arabeske bağlamaya gerek yok ama aldatma yok, o yok bu yok... e ortada, bitirmek için adamakıllı bir neden de yok.

yapmayın!
0
runagain
(14.06.17)
Şuan böyle hayalet moduna girdiysen bu ortak bi karar değil gibi geldi bana. Tamam konuşmuşsunuz ve mantıklı yol buymuş gibi olmuş, ama mantıklı olan her zaman doğru değildir. Duygularını yok sayman çok saçma şeyler yapmana yol açabilir, kendini tanıyamazsın, sakın yapma bunu.

Biraz daha konuşmayı dene, hatta şimdi konuş böyle böyle dedik ama bu karar bana kendimi hiç iyi hissettirmedi, acele ettik ve gereksiz bişey yaptık bence, diyebilirsin.
Bundan sonra karşı taraf, hey bebeğim seni anlıyorum şuan ben de üzgünüm ama olması gereken bu, emin ol zamanla ikimiz de iyileşicez vs. derse, bak şurdan s*ktir git diyip kendi yoluna bakabilirsin.
Şuanki yarım kalmışlık her ilişkide sana bunu hatırlatacak ve kendin olamıycaksın, rol yapacaksın, numara yapacaksın, kendini kandıracaksın. İçindeki her neyse bunu karşıdakine söyleme hakkın var. Ve eğer şuan o da hayalet modundaysa bunları bilmeye hakkı var.
0
megalomaniac
(14.06.17)
@esneme benide esneteceksin, @der meister, @runagain ve @megalomaniac

onun şu noktada türkiye'ye gelmesi imkansız. çalıştığı iş yeri ile iki yıllık sözleşmesi var ve sözleşmesi haziran sonunda bitiyor. daha önce ayrılırsa tazminat ödemek zorunda.

benim oraya gitme durumum daha da zor. baya araştırıdk. master için maddi durum sebebiyle gidemiyorum. bana birlikte yaşama vizesi almak istesek alamıyoruz. onun için öncesinde onunla 6 aydan uzun yaşamış olmamız gerekiyor. şimdi altı aylık vize almak için dil okuluna vs gitmem lazım ki ona verecek param olsa master yapardım. onun tek maaşı ile geçinmemiz de zor.

ona insan kaynaklarında çalışan bir arkadaşı bir yıl büyük bir firmada çalışsın, kendine portffolyo oluştursun yas masterını orada yapıp buraya başvursun yada buraya master için gelsin ve staj/part-time çalışsın demiş. bu da bizim için en az 1.5 yıl demek.

öyle olunca 1.5 yıl bir ilişkiyi sadece skype ve whatsapp üzerinden nasıl ilerleteceğiz. şimdi bile birbirimize geç mesaj attığımızda huzursuzlanıyoruz, önemli birşey paylaşmak istesek akşam skype beklemek zorundayız ve bunu da her zaman yapamıyoruz. eğer öncesinde uzun bir ilişki olsa belki hala şansımız olur ama bu kadar kısa süre için 1.5 yıl beklemek doğru mu?

önümüzdeki tüm yollar resmen tıkalı ve açılmasına yıllar var. bilemiyorum ne olacak bundan sonra.
0
🌸you are my lethe
(14.06.17)
hep şunu söylemişimdir ben: ilişki konularında kendinizi ve sevgilinizi dinleyin herkesten önce. şimdi siz "ben metallica'nın basçısı olmak istiyorum" deseniz, "hadi lan ordan manyak mısın sen" diyebilirdim ama diyorsunuz ki en az 1.5 sene ayrı kalacağız. buna "olur ya neden olmasın" diyecek olan da, "hadi lan öyle ilişki mi olur" diyecek olan da sizsiniz. yapan yapıyor. eminim çevrenizde örnekleri de vardır. ben kendi çevremden bildiğim için söylüyorum hep: iş durumu dolayısıyla senede birkaç kez görüşebilen, en iyi ihtimalle 2-3 ayda bir bir araya gelebilen çiftler tanıyorum. tamam yeni başlamış ilişkiyle 10 yıllık evlilik aynı olmuyordur ama sonuç olarak insanlar bunu yürütebiliyor bazı durumlarda. reddit'te bir adam görmüştüm. kendisi almanya'da, sevgilisi tayvan'da. ÜÇ YILDIR uzak mesafe ilişkisi yürütüyorlar ve adam bir araya gelecekleri zaman için gün sayıyordu. peki bunu ne zaman için tasarlamışlar? ÜÇ SENE sonrası için. şimdi bu çift ayrılır ya da ayrılmaz, orasını şu an için bilemeyiz ama şunu söylemek istiyorum: dış etkenler önemli olmakla birlikte, ilişkinin sağlığı ve sürdürülebilirliği en başta size ve sevgilinize bakıyor. bu yüzden, eğer ilişkinizi buna değer görüyorsanız, bence enişte beye "burada bitmemeli pendejo" deyiverin, oturup konuşun. şu an çok uzun geliyor farkındayım ama 1.5 sene cidden dayanılmayacak, geçirilmeyecek bir süre değil. bunu ilişkiniz için bir basamak olarak kabul edin mesela, ne bileyim "bunu atlatamıyorsak zaten hak etmemişizdir, atlatırsak da bizi daha kolay kolay hiçbir şey yıkamaz" diye düşünün. bu şekilde belki biraz daha kolay olur dayanmak. uzak mesafe ilişkisinde, hele ki yetişkinlikte, insan sık sık "lan ben ne yapıyorum?" diye soruyor kendine. kavuşabilecek miyiz yoksa ben şu an ömrümü skype'ta, telefonda mı heba ediyorum gibisinden. bunun cevabını yine siz veriyorsunuz, yine ilişkiniz veriyor. çoğu şey büyük ölçüde sizin elinizde. eğer böyle olduğunu hissedemiyorsanız, ne bileyim bırakıp gitmekten ya da karşı tarafın bunu yapmasından korkuyorsanız, belli ki bu fedakârlığı yapacak kadar güçlü bulmuyorsunuz kendinizi. ya da güçlü demeyeyim, tamamen karakter meselesi de olabilir bu, pekalâ "ben 1.5 sene bekleyemem" diyebilirsiniz.

bunlar benim tamamen şahsi görüşüm. başka birisi için uzak mesafe ilişkisi çok daha yıpratıcı ve sorunlu olabilir, nitekim anladığım kadarıyla sizin için öyle. ama ben derim ki böyle bir sevgi bulunca insan peşini kolay bırakmamalı. ben hayatımı paylaşabileceğim, daima yanımda olabilecek, boş boş duvara bakmayı bile anlamlı ve güzel kılabilecek birini önemserim. bu her ilişkide, her kadında/adamda bulunabilecek bir şey değil. bu güven ve sevgiyi bulmuşsanız, ben derim ki dişinizi sıkın. 1,5 sene gerçekten atla deve değil, geçer. yok derseniz ki ben o kadar güçlü değilim ya da biz bu süreçte birbirimizi destekleyecek gibi değiliz, o zaman da kendinize eziyet etmek yerine hemen bitirin ve çok uzun süre acı çekmektense birkaç ay üzülüp sonrasında toparlayın.

uzun lafın kısası, bu tamamen karakter ve ilişkiye bağlı bir durum. evet dış etkenler her zaman etkili ama en nihayetinde ne yapabileceğinizi ve yapamayacağınızı, ilişkiyi nereye götürebileceğinizi en iyi bilen kişi sizsiniz ve sevgiliniz. önerileri de bence belli bir noktaya kadar ciddiye alın, benimki de dahil olmak üzere. çünkü yarın sevgilinizle mutlu olduğunuzda veya onu özleyip ağladığınızda yanınızda hiçbirimiz olmayacağız. olacaksa o olacak, olmayacaksa o olmayacak. en başta yine siz olacaksınız. o yüzden lütfen böyle konularda "AYRIL COCO" yahut "KOVALA" diye gaz verenlere direkt olarak "haklısın" deyip gitmeyin. ben burada size benzer bir durumu yaşayan birisi olarak kendimce fikir vermek istedim ama bunu yazdıktan sonra gidip çay içeceğim mesela, yarın bi' gün evlenseniz veya ayrılıp intihara kalkışsanız benim haberim olmayacak. kararlarınızın, seçimlerinizin meyvelerini olumlu ya da olumsuz siz toplayacaksınız. o yüzden kendinizi ve sevgilinizi dinleyin. ailenin, arkadaşın, "olmaz" ya da "olur" diyenlerin sesini hiçbir zaman çok açmayın. omzunda ağlayabileceğiniz birini, ölseniz haberi olmayacak insanların lafıyla harcamayın. eyyorlamam bu kadar. umarım ikiniz için de en iyisi olur.
0
der meister
(14.06.17)
ilacınızı yazıyorum: www.idefix.com
0
legalize marijuana
(14.06.17)
ispanya kadar bizim ülkemize ters bi yer yok zaten (en azından avrupa'da) benim de ispanyol bi sevgilim olmuştu. ankara'dan sevilla'ya uçak bileti bakıyorum mesela yaklaşık 10.000 tl. daha bunun pasaportu vizesi ıvırı zıvırı var. onun gelip buraya uyum sağlaması imkansız, benim de oraya. (polonya'da tanışıp sevgili olmuştuk biz de) severim ispanyolları, 5 tane ispanyolla aynı evi paylaştım aylarca. ama bu kız beni aldatmıştı. hem de etrafımdaki türk ispanyol vs. tüm ortak arkadaşlarımız olaya inanamadı. benden ayrılacağı için her gece saatlerce ağlayan, yatakta uyurken hıçkırıklarıyla uyandığım kız beni aldatmıştı. tabii bir kişiden bu kadar genelleme yapmak saçma ama o kadar uzun bir mesafeden ispanyollar gibi rahat bir milletin üyesine çok da güvenme bence. düzgün bir şekilde ayrılmışsınız bırak öyle kalsın. biz de güzel ayrılmıştık sonra dayanamamış peşimi bırakmamıştı sonu kötü oldu yani.
0
tughan
(15.06.17)
(9)

"Aclik" mi "biz" mi?

mesudiyeli mesut
Su an havalimanindayim ve ucagim saat 22:00'da.. D&R'a dalip 150-200 sayfalik bir kitap alip bitirmeyi planliyorum.. adaylar arasinda son ikiye kalanlar knut hamsun - aclik ve yevgeni zamyatin - biz... hangisi dersiniz? Bu ikisi disinda tavsiye varsa da alirim bi dal.
Su an havalimanindayim ve ucagim saat 22:00'da.. D&R'a dalip 150-200 sayfalik bir kitap alip bitirmeyi planliyorum.. adaylar arasinda son ikiye kalanlar knut hamsun - aclik ve yevgeni zamyatin - biz... hangisi dersiniz? Bu ikisi disinda tavsiye varsa da alirim bi dal.
0
mesudiyeli mesut
(13.06.17)
Açlık muazzam bir kitap.
0
angelus
(13.06.17)
"biz" öyle 5-6 saatte okunmaması gereken bi kitap bence. o yüzden hem yağ gibi akıp gitmesi hem de süper bir kitap olması nedeniyle ben de açlık diyorum.

umarım uçakta yemek veriyorlardır, isteyeceksin çünkü :(
0
der meister
(13.06.17)
grangenin bir romanı olabilir polisiye
0
basond
(13.06.17)
Biz kesinlikle
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(13.06.17)
Sadece konut hamsun açlık' ini okuduğum için kıyas yapamayacağım . çok ovuyolar knut hamsunu ama beklentini yuksek tutma
0
opitseri
(13.06.17)
Biz
0
monty python
(13.06.17)
biz daha rahat okunur ama açlık daha iyi bir kitap
0
cemallamec
(13.06.17)
Ben de aclik diyorum, okurken yasayacaksiniz resmen, pisman olmazsiniz.
0
yuzır
(13.06.17)
açlık'ı okumadım. biz'in türkçesi zor okunuyor bence, olayları kafamda canlandırmak çok zor olmuştu kısa kısa cümlelerden dolayı.
0
g7mor
(13.06.17)
(3)

NBA maci izlemelik internet

elon
Sabaha karsi 4'te NBA Final serisi 5. (ve buyuk ihtimalle son) maci var. Yeni eve tasindim, internetim yok. Gidip evinde izleyebilecegim arkadasim da yok. Evimde tv veya kablo-uydu falan da yok.Ben bu maci nasil izlerim??Faturasiz Avea'nin sinirsiz mobil internet paketi falan var mi? Ya da akliniza
Sabaha karsi 4'te NBA Final serisi 5. (ve buyuk ihtimalle son) maci var. Yeni eve tasindim, internetim yok. Gidip evinde izleyebilecegim arkadasim da yok. Evimde tv veya kablo-uydu falan da yok.

Ben bu maci nasil izlerim??

Faturasiz Avea'nin sinirsiz mobil internet paketi falan var mi? Ya da akliniza baska bir cozum geliyor mu? :(
0
elon
(12.06.17)
büyük şehirdeysen 24 saat açık internet kafe bul derim. ben de yurt internetim dandik olduğu için koca bir ay her gece kafede izlemiştim nhl maçlarını. biraz masraflı oluyor ama değiyor bence, bayağı eğlenceli oluyor.
0
der meister
(12.06.17)
ttnetin ramazan hediyesi var 10 gb hediye. onunla izleyebilirsin 4 6 arasi olan kismi.
SAHUR yazıp 5555’e kalan kisim icin de molalarda kapatwrak 100 mb falan internet yeter.
0
partizan
(12.06.17)
Komşudan şifreyi isteyiver. Hd link atarım :D
0
glamdr1ng
(12.06.17)
(1)

İnternet yavaş mı?

denizsabun
İnternetim baya yavaş. Depremden sonra yavaşladı herhalde anlık dedim ama hala tamamen normale dönmedi. Sizde normal mi?
İnternetim baya yavaş. Depremden sonra yavaşladı herhalde anlık dedim ama hala tamamen normale dönmedi. Sizde normal mi?
0
denizsabun
(12.06.17)
genel olarak iyi ama arada sapıtıyor bugün. deprem olduğunda bayağı yavaşlamıştı.
0
der meister
(12.06.17)
(8)

depremli soru

yuvarlanantencereninkapagi
gökyüzünün rengi orda da garip mi? ülkenin bilimum yerlerinde yılanlar meydana çıkmış sanırım. böyle şeyler sizi de korkutmuyor mu?
gökyüzünün rengi orda da garip mi? ülkenin bilimum yerlerinde yılanlar meydana çıkmış sanırım. böyle şeyler sizi de korkutmuyor mu?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.06.17)
kocaeli'deyim, burada her şey normal. ben yanlış hatırlamıyorsam eğer şöyle bir şey okumuştum: deniyordu ki, istanbul'u çok büyük bir deprem vuracak. bu bilimsel bir gerçek, fay hareketleriyle açıklanabilecek bir şey. AMA küçük depremlerle fay hattının enerjisi azalabilir. ne kadar doğrudur bilmiyorum, okuduğum bu anlama mı geliyordu ondan da emin değilim ama eklemek istedim. eğer böyle bir şey varsa bence bu deprem korkutmak yerine rahatlatmalı insanları.
0
der meister
(12.06.17)
İzmirde hava resmen sepya.
0
veritaslibertas
(12.06.17)
havayı bilmiyorum da burada hayvanlar tuhaf sesler çıkarıyor. benim evham kaynaklı odaklanmamdan da olabilir.
0
kislar gecmez beresiz
(12.06.17)
Manisanın steplerinde gökyüzü turuncuydu güneş batarken.
0
[GODDARD]
(12.06.17)
Beni şu an korkutmuyor çünkü İstanbul'da zaten her an her şey olabilir. Kuzey Anadolu ile Batı Anadolu Fay hattının karakterleri farklı. Kuzey Anadolu Fay hattında öncül deprem olabilir de olmayabilir de, ortada hiçbir şey yokken 9 şiddetinde deprem de olabilir. Ancak Batı Anadolu fay hattında öncül depremler oluyor, en net örneği geçmişte Dinar Depreminde olmuş. Bir kaç gün öncesinde küçük depremler ile başlıyor ve şiddeti en son artarak vurucu deprem ortaya çıkabiliyor. Bu fay hattının karakteristik özelliği bu, İzmir'de yaşasam her sarsıntıya korkardım dolasıyla ama en azından kurtulma şansım da yükselirdi burada tamamen şansa yaşar durumdayız. Geçen haftalarda da bu bölgede sürekli depremler oluyordu yanlış hatırlamıyorsam.
0
neferkitty
(12.06.17)
Izmir'deyim hic bi halt yok.
0
rayde
(12.06.17)
Yılanlar edirnede de çıkmış. Gokyuzu rengine birazdan bakıcam ama genel olarak korkuyorum.
0
turk kizi
(12.06.17)
hayır. hurafelere inanmıyorum.
0
Apocalypse
(13.06.17)
(23)

Anne/baba olmak

Selektivite
Çocuk sahibi olmak istiyor musunuz?Olmak istemiyorsanız, yakınlarınızla bunu paylaştığınızda tepkileri nasıl oluyor?Çocuk sahibi olmak istemediğimi söylediğimde, hiç mi olmak istemiyorsun? genç yaşta mı olmak istemiyorsun? vs. gibi sorularla karşılaşıyorum. Bir kadın anne olmak istediğini söylediğin
Çocuk sahibi olmak istiyor musunuz?
Olmak istemiyorsanız, yakınlarınızla bunu paylaştığınızda tepkileri nasıl oluyor?


Çocuk sahibi olmak istemediğimi söylediğimde, hiç mi olmak istemiyorsun? genç yaşta mı olmak istemiyorsun? vs. gibi sorularla karşılaşıyorum. Bir kadın anne olmak istediğini söylediğinde herkes olumlu karşılarken neden olmak istemediğini söylediğinde bu kadar anormal karşılanıyor,mutlaka olması gereken bir şeymiş gibi davranıyorlar?
Çevremde her türlü görüşe sahip olan insan var. Hepsi ortak bir paydada buluşuyor, "çocuk sahibi olmak başka bir şey, mutluluk kaynağı. Mutlaka anne-baba olmalısın. "
Benim kaçırdığım bir ayrıntı var da farkında mı değilim?
0
Selektivite
(12.06.17)
Bana da aynı şeyleri söylüyorlar ki ben öyle kesin bir şekilde karşı değilim.
Maddi olarak çok iyi bir durumda olmam gerek çocuk istemem için, eğitim masraflarını karşılayabilecek en azından bir ev alabilecek durumda olmam gerekir diyorum.
Etrafımda kimse böyle düşünmüyor, kendine zor bakan insanlar çocuk yapıp duruyor ve bunun çok güzel bir duygu olduğunu söylüyor tamam annelik güzeldir de o çocuğu böyle sıkıntılar çekeceği bir hayata getirmek haksızlık değil mi?
Ve çok büyük bir sorumluluk beni biraz da korkutan bu.
0
mutekebbir
(12.06.17)
İstiyorum.

Bir sağlık sorunun var mı yok mu diye merak ediyor olabilirler. Üremek, canlıların ortak özelliklerinden biri. Böylesine bir temel bir şeyin insanların dikkatini çekmesi çok normal. Çocukları herkes sevmeyebilir ama çocuk bir yatırımdır aslında. Dünya için, ülke için bir şanstır. Anne ve baba için de bir şanstır. Çocuk olunca yalnız kalmazsın. İki yaşındaki bebek bile yalnız kalmanı engeller. Çocuklar büyüyünce ailelerine destek olurlar. Yaşlandıkları zaman bakacak kimsesi olmayan bir sürü insan var. Bunlar basit gibi görünüyor ama hepsi hayatın gerçekleri.
0
dissendium
(12.06.17)
Ben de istemiyorum hiç. Hatta bağlatmayı bile düşündüm ne varsa. Yakınlarımda herkes karsı çıkıyor. Sevecek birini buldugumda isteyecegımı düşünüyor. Halbuki böyle değil. Zaten kimse için cocuk yapmam.Hele bir erkek için asla. Bir kadın olarak maddi ve manevi gücüm yeterliyse çocuk düşünürüm ancak. Ne yazık kı erkekler genelde yaparken olayın içinde olmaya bayılıyorlar,sonrası foss.Sorumluluklar hep kadınların üzerinde. Boşanmış bir sürü tanıdıgım var, hepsi zor durumda. Yeni ilişkilerini de baya etkiliyor çocuk olayı.
Gelecekte cocuk sahibi oldugum kişiden ayrılırsam daha sonra bu yüzden sıkıntı da çekmek istemiyorum. Çocuga harcayacagıım parayı,gezilere yatırmak tercihim.Fikrim de yüzde bin beş yüz değişmicek
0
maria puder
(12.06.17)
bu soru daha 1000 sene falan sorulacak sanırım. çocuk sahibi olmak istemeyen ve "neden istemiyorsun" diyenleri anlamayan kadın... yahu istemiyorsanız istemiyorsunuzdur, bırakın ne düşünüyorlarsa düşünsünler. istemiyorum diye kestirip atacaksınız.

ben kararsızım. çocuk süper bir şey bence ama korkunç büyük bir sorumluluk. gözüm yemez gibi geliyor.
0
der meister
(12.06.17)
İnsanın en temel içgüdüsü üremektir. Sen bu en temel içgüdüye karşı çıkıyorsan tuhaf karşılanmanı tuhaf karşılamaman lazım. O kadar üst insanım ki varoluş amacımı bırakıp çocuk sahibi olmak istemiyorum diyenlere gülüyorum ben mesela.
0
devilred
(12.06.17)
çocuk sahibi olmak, anne olmak istiyorum.
ama mutluluk kaynağı olduğu için değil.
mutlu olmak için çocuk yapmak, dünyada yapılabilecek en büyük yanlışlardan biri.
ve insanlar bunu sürekli yapmaya devam ederek, çocuklarına da yazık ediyorlar.
0
blatta hiberna
(12.06.17)
ben istiyorum ilerde bir gun. su an icin kendimi ebeveyn olacak kadar birikimli biri olarak gormuyorum, daha cok kendimle ilgilenmeliyim simdilik. ayrica belirli sartlarin da olusmasi gerek.


istemeyene de neden istemiyorsun demem; sorumluluk istemiyordur, kendini yeterli gormuyordur, her ne kadar klise de olsa dunyanin bir 40 sene sonraki halini gozunde canlandiramiyordur vs vs.

cocuk istemiyorum diyene sasirmak sadece bizim milletimize ozgu bir sey degil ama, alismak gerek.
0
fraise
(12.06.17)
Ben erkegim. Istemiyorum cocuk. Madden ve manen hele su sartlarda su ulkede istemedigim bir sorumluluk. Benim o cocuga karsi sorumluluklarim var. Nasi hayatini madden ve manen garanti edebileceksin. Ne kazaniyorsun. Nerede yasiyorsun. Sen baba olma nitelginde misin. Hayir.
0
brad pitt
(12.06.17)
@mutekebbir Sadece küçüklüğümden beri anne olayım, bebeklerimle ilgileneyim gibi bir düşüncem olmadı hiç. Çocukları seviyorum ama bana ait olmadıkları sürece. Bu konuda çok haklısınız, miniklerin hiç suçu yok, gelecekleri için yeterli koşullar sağlanmadan çocuk sahibi olmak büyük bencillik ve haksızlık.
@dissendium sağlık sorunu olayını düşünmemiştim. Siz de olumlu taraftan bakmışsınız konuya. Her çocuk bir yetişkine dönüştüğünde ailesine destek olmuyor, tamamen bireysel bir hayat yaşamak isteyenler de oluyor.
@maria puder Bana da gerçekten doğru kişiyle karşılaştığımda isteyeceğimi söylüyorlar. Siz de gerekli koşullar sağlandığında çocuk düşünüyorsunuz anlaşılan.
@der meister ben bu konuda netim zaten ama gerçekten kaçırdığım bir şey olmasını istemiyorum. O yüzden farklı görüşlere ihtiyacım var. Çocuk isteyen herkesin gerekçeleri hemen hemen aynı gibi, o yüzden bir de burada yorumları almak istedim.
@devilred fikirlerinize saygı duymakla beraber, üst insanlık gibi bir iddiam olmadığını belirtmek isterim.
@blatta hiberna siz bilinçli bir anne olacaksınız,buna inanıyorum.
@vegas, @fraise @brad pitt gerekli şartlar sağlandığında bu fikre olumlu bakıyorsunuz.
0
🌸Selektivite
(12.06.17)
İstemiyorum. Ya ne gerek var ayak bağına falan? Annem torun göremez diye üzülür en fazla, kimsenin ne diyeceğimi de s. değil zaten. Çok isteyen kendisi +1 yapsın benim yerime.
0
doxanikee
(12.06.17)
Hayir sartlar saglandiginda olumlu bakmiyorum. Zaten o sartlarin saglanmasi da mumkun degil ki. Ben istemiyorum her seyden bagimsiz. Sahsen ben istemiyorum.
0
brad pitt
(12.06.17)
O kadar üst insanım ki varoluş amacımı bırakıp çocuk sahibi olmak istemiyorum.
Ülke, ekonomi, dünya kalabalığı falan gibi bir sürü rasyonelleştirme yapabilirim ama yok, çoğalmak yönünde bir istek yok bende.
0
kobuzchu kiz
(12.06.17)
anne baba olmak konusuna çok fazla anlam yüklendiğini düşünüyorum. ozellikle ebeveyn olmak istemeyenler bu konuyu gereksiz fazla onemsiyorlar. Çocuk dünyaya getirmek istememek gayet doğal. Evrimsel açıdan üremek bundan daha doğal.
Ben hayata zevkler ve deneyimler çerçevesinden baktığım için doğurmak ve o hissi tatmak isterim.
Bu dünyaya çocuk mu getirilir, zaten nüfus çok fazla doğal kaynaklar tükeniyor vb. bahaneleri garip buluyorum. çünkü devasa petrol sirketleri dunyayi mahvederken bunu cocuk dogurmayak protesta etmeyi mantikli bulmuyorum. maksimum 50 sene sonra artık bu dünyada olmayacağım için çok da umrumda değil. senin çocuğun sana benim çocuğum bana.
0
betsy
(12.06.17)
Çocukları oldum olası sevmedim. Hiç sevimli bulmadım. Bana göre çocuklar gürültücü ve bencil canlılar. Sana bağımlılar ve çok büyük bir çoğunluğu nankör oluyor.

Anne baba isen elini kolunu bağlıyorlar. Yapmak istediğin hiçbir şeyi yapamıyorsun, tüm hayatını çocuklarının istek ve ihtiyaçlarına göre şekillendirmek zorundasın. Uyku saati, mama saati, okul saati, zırt saati pırt saati... Atacağın her adımda ona ne olacak diye düşünmek zorundasın. Hasta olur mu? Yaygarayı basar mı? Çocuğu kime bıraksam? Arkadaşlarla kahve içmeye gitsem başına bir şey gelir mi?

Çoğu çocuklu kadın uzun bir banyo yapmayı bile özlemiş. Eşleri sağ olsun çocukları ile çok ilgililer(!)

Kısacası çocuk Türk toplumunda bir kadın için hayatının bir anda 180 derece değişmesi demek. Ve en acısı da bütün gençliğini bu çocuk için feda ettiğinde onun da kendi kanatlarıyla uçup gitmesi. Çoğu bir teşekkür bile etmez. Nankörlük eder.

Çocuk yatırım değildir, peki kabül ancak bu şekilde bir canlı için tüm ömrünü feda etmek bana çok korkunç görünüyor. Hatta hayattaki en büyük korkum çocuk sahibi olmak diyebilirim. Benim tek istediğim sessizlik ve huzur. Ayrıca başına buyruk bir yaşam. Kimse bana bağımlı olmasın, ben de kimseye olmayayım istiyorum ama insanlar rahat bırakmıyorlar. Tavşan gibi ürüyorlar ve senden de aynısını bekliyorlar.

Ben artık insanlara kendimi açıklamaya uğraşmıyorum. Çocuk sahibi olma bahsi açılınca sessiz kalıyorum, yorum yapmıyorum çünkü nedenlerimi her seferinde sayacak takatim yok. Saysam bile anlamazlar, uzaylı görmüş gibi bakarlar. Sana da aynısını tavsiye ederim.
0
i m cool with that
(12.06.17)
10 dk sevisiyorsun cocuk oluyor. Asil amac cocuksa 3 dk.da da halledilirken anne baba olmaya bu kadar anlam nasil yukleniyor merak ediyorum. Bir de kadin calisiyor erkek calisiyor cocugu hftasonlari goruyorlar. Daha da kotusu erkek calisiyor kadin tun gun evde ve hayati cocuk bakmakla geciyor. Cocuk da zaten mahalle mektebine godiyor 15 yasinda McDonalds ve benzerlerinde calisiyor. Aptal bir bolum okuyor. Kendine topluma bir faydasi olmuyor. Boyle kitleler yetisiyor. Yani daha ne cocuk isteyesin. Cok israr eden olursa soyle onlar bakacaksa evlat edinebilirsin. Zaten 2 cocugun varsa 3.yu isterler. 3 varsa 4.yu...
0
Traveller
(12.06.17)
Kararim degismicek, hic bir kosulda cocuk istemiyorum.Yazimdan bu cikmasi lazimdi:)Bir cok anne pisman ayrica.
0
maria puder
(12.06.17)
istemiyorum, mantıklı gelmiyor mevcut şartlarda. hormonlarım da kabarmadı, ''baba ol baba ol'' demiyor :)

maddi olarak iyi olmak lazım, iyi çevrede iyi bir eğitimle yetiştirmek lazım vs vs. ki bunlar olsa bile çocuk yapıp ayak bağı neden edineyim ki kendime diye düşünüyorum. üreme içgüdüm yok be ciddi ciddi :)
0
soft
(12.06.17)
Ayrı ayrı cevap yazamadıklarım da dahil, görüşleriniz için teşekkür ederim (:
0
🌸Selektivite
(12.06.17)
anne baba olmak evet mutluluklarin en güzelidir. hele dogum anina sahit olmak ermek icin yeterlidir. ömründe bu tecrübenin kiyisindan bile gecmemis insanlarin agiz dolusu laflar etmesi onlar adina üzücü. ki cogu günün birinde o laflari tek tek yutacaklar.

bence yasami anlamli kilan sey, ister senin geninden olsun, ister baskasinin geninden(evlatlik) bir cocugu yetistirip, iyi bir insan yapmak.

elbette bilincli, anne ve babanin birbirlerine destek olarak, bol bol okuyup, destek alarak anne baba olmak cok önemli.
0
ingenieur und musiker
(12.06.17)
Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Bir kaç kez aile, arkadaş ya da başka ortamlarda konusu açılıp bunu söylediğimde sanki çok garip bir şey söylemişim gibi "aaa nasıl istemezsin, olur mu öyle şey" falan diyorlar. sanki herkes default olarak çocuk yapma isteğiyle yanıp tutuşmalıymış gibi düşünüyor insanlar genelde. yok evlenince istersin, yok ilerde fikrin değişir vs diyerek ikna etmeye çalışıyorlar bir de. hormonlar ya da başka bir sebeple fikrimin değişeceğini pek zannetmiyorum.

zaten çocuk sahibi olanlar da, bilinçsiz bir şekilde çocuğun geleceğini hiç düşünmeden tamamen bencil amaçlarla çocuk sahibi oluyor genelde. ilerde bana baksın, canımız sıkılmasın, evde ses olsun vs. çok saçma bence, çocuk sahibi olunduğunda ona iyi bir gelecek sağlayıp onu en iyi şekilde yetiştirmek gerekir. ilerde o çocuğun kendi ayrı hayatı olacak, belki başka bir ülkede yaşayacak ve yaşlanınca bakılmayı bırak göremeyeceksin bile.
0
nesenbilneben
(12.06.17)
Hiç kimse sizin hayatına karışamaz. Zorla sizi anne-baba yapacakları yok.

Ancak erkekler ve kadınlar için en ideal anne-baba olma yaşı 25-30 yaşları arası. Bundan sonra da tabii ki anne-baba olunabilir, ancak pek çok açıdan işler zorlaşıyor. İnsanlar da muhtemelen kendi tecrübelerinden faydalanarak, sonradan kararınızı değiştirirseniz, sizin için zor olur diye uyarıyor.

İyi düşünülmesi gereken bir karar bu. Yine de istemem derseniz kim ne diyebilir...


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.06.17)
Kendim ve sevgilim gibi birini yetiştirmek istiyorum aslında. Ne bileyim doğa seven hayvan seven duyarlı insanların sayısını arttırabilsem keşke diyorum.

Ama bu ülkede çocuğum olsun istemiyorum. Bir kere onu devlet okuluna gönderemem, liseye hatta üniversiteye kadar iyi eğitim alabileceği bir okula gönderebilecek maddi seviyeye ulaşmadan zaten düşünemem. Ulaşsam, oğlumun askerlik yapmasını istemem. Kızımın her gün benim gibi taciz korkusuyla yaşamasını istemem.

Amaan... imkanlar el verse isterim evet. Ama bilmiyorum Altan bilemiyorum
0
mutlusismankedi2015
(13.06.17)
Kadınım ve en azından şimdilik çocuk istemiyorum. 'Belki bir gün ister miyim ki' diye düşünüyorum ama gerçekten hiç ama hiç içimden gelmiyor. Hatta bununla ilgili kaç yıl önce 'Şu çocuk ve nesli devam ettirme geni nerede' benzeri bir duyuru açmışlığım da var. Yok, gelmiyor içimden. Hani, 'Çocuklar ne güzel'ci bir doğam da yok, çocukları sevmiyorum hiç, sevimli bulamıyorum. 25 yaş civarına kadar 'Neden sevemiyorum' diye çok üzülüyordum. Bebek fotoğrafları bana sevimli değil, çoğunlukla çirkin geliyor. Bebek kokusundan da hoşlaşmıyorum. Bir iki arkadaş çocuğu istisnası var ama onun dışında çocuk görünce mutlu olmuyorum, hatta huzursuz, gergin oluyorum. Üniversitedeki en yakın iki arkadaşım deli gibi çocuk seven ve bir yerde oturduğumuzda çocukla konuşan, onlarla oynayan insanlardı. Ben bir oynamaya çalışırdım, iki zorlardım, sonra puflayıp yerime otururdum ve çok da üzülürdüm 'Neden sevemiyorum. Onlar nesini seviyor' diye. Sonra kendimi kabul ettim artık, n'apayım. Resmi olarak çocukları sevmediğimi ilan ettim. Kedi-köpek sevmeyen bir insan için ortamda kedi-köpek olması ne ise, benim için de çevre civardaki çocuk öyle. Bu aşırı sakin, içine kapanık, inek ve büyümüş de küçülmüş gibi çocukları seviyorum ama; onlarla konuşup anlaşabiliyorum. Onun dışında anaçlığa sarılmaya çok çalıştım, olmuyor, bulunamıyor bünyede.

Buna 'Böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum', 'Ay benden sonra Fetret Devri mi olacak' gibi kalıplar veya bahaneler de bulabilirim, ki çok kolay. Sorumluluk ya da dünyanın hali değil derdim, sorumluluğunu da alabilirim. Sorumluluk almak göbek adım. İstememeyi her türlü mantığa yatırabilirim ama hepsinin ötesinde, içimden gelmiyor. Hamilelik sürecini de yaşamak istemiyorum zaten. Zevk almak için sevişeyim ama korunayım ben; libidoyu inkar etmiyorum sonuçta. Demek ki bir yerden bir üreme isteği var ama çok da üremek istemiyorum galiba. Türümüzü devam ettirmek çok da umrumda değil. Türümüzü çok seviyorum, benim insan arkadaşlarım da var; yine de o devam ettirme içgüdüsünü keşfedemedim henüz. İnsanın soyunun kuruyacak olması içimde bir his oluşturmuyor. Düşünmek değil, doğurudan hissetmekten bahsediyorum ve üzmüyor, sevindirmiyor, mutsuz etmiyor, içimde kocaman bir 'Eeeee? Yani?' oluşturuyor. O içgüdü içimden bir yerlerde ise de kazdım kazdım, çıkmadı. Sağlam derindeymiş. Doğal seleksiyonla elenecek genlerim ve bu da kötü hissettirmiyor. 'İyiymiş' diyorum. Ben hayatta olmadıktan sonra genlerimin hayatta olması çok da fifi geliyor. Çocukta can bulacağıma veya onun varlığıyla varoluşumu sürdüreceğime düz insan olarak inanmıyorum. Bir de zaten bir nihai amaca da inanmıyorum, rassallığa ve tesadüflere inanıyorum.

10 seneye ne olur bilmiyorum. 20 yaşındayken 'İleride fikrin değişir' dediler, değişmedi. Şimdi de 'Kendi çocuğun olursa seversin' diyorlar. Kuzenim 41 yaşında doğurdu çocuğunu ve doğumundan üç gün öncesinde bile hala 'Ben bu çocuğu isteyip istemediğimden emin değilim' diye ağlıyordu, doğurduktan sonra sevmenin ötesinde taptı. Yine de 'Şimdi var olduğu için canımdan ötem, kendimden değerlim ama hiç olmamış olsa, o dönem hamile kalmamış olsam şimdi istemezdim' diyor. Bilmiyorum, belki ben de öyle olurum. Çocuk istemiyorum ama bir gün çocuk istemeyi istiyorum. Geç kalırsam da evlatlık olur ama istemesem de olmaz sanırım. Zaman gösterecek. Şundan 2-3 yıl önce de evlenmek istemiyordum, belki hepsinin sırası vardır. Kısmet.

Ha, bir tek o bebekte sevgilinin bir parçasının olması fikri güzel geliyor. Sevgiliden bir parçanın içeride olması mutluluk veriyor. Bir kadın kalbinin üstünden bir yerden derisini kesip içine sevgilisinin saçını dikmişti 'İçimde onun bir parçası olsun' diye. Böyle bir psikopatlığa gerek yok ama sevgilinin etinden, kemiğinden bir şeyin bedenin içinde olması huzur ve mutluluk verici.
0
aychovsky
(13.06.17)
(2)

Lviv den Kiev'e ulaşım

basond
için hangi yolu tercih edersiniz?Gece vip yataklı(özel odalı) tren mi? 140 tl, 8 saat kadar sürüyor Gece 23:00 de çıkıp sabah 06:00 gibi varıyor.Yoksa uçak mı? 350 tl, 1 saat kadar sürüyor sabah 11:15 kalkış 12:25 iniş.sizce hangisi? Yada alternatif seçenek sunanlara da hayır demem.
için hangi yolu tercih edersiniz?
Gece vip yataklı(özel odalı) tren mi? 140 tl, 8 saat kadar sürüyor Gece 23:00 de çıkıp sabah 06:00 gibi varıyor.

Yoksa uçak mı? 350 tl, 1 saat kadar sürüyor sabah 11:15 kalkış 12:25 iniş.

sizce hangisi?
Yada alternatif seçenek sunanlara da hayır demem.
0
basond
(12.06.17)
bu ikisi ise direk tren..daha ucuz daha güzel tecrübe.
0
qazaqwsx
(12.06.17)
sadece iki seçenek varsa kesinlikle tren, düşünmem bile. yok alternatif olabilir dersen,

bilet varsa eğer üçüncü sınıf vagonda alt yatağı tercih ederim, 20 lira bile yok. üst yatağı sevmiyorum, maymun gibi oradan oraya zıpla hoş olmuyor. sen evli adamsın, paran da vardır, o yüzden özel odalı tren daha iyi. hem rahatsız eden olmaz, hem çok güzel bir deneyim olur hem de konaklama parasından yırtmış olursunuz. ama yalnız olacaksan kesinlikle ikinci-üçüncü sınıf. hem neredeyse beleş hem de ortam acayip güzel oluyor. hiç öyle tehlikeli falan değil, üçüncü sınıf diye gözün korkmasın. aksine daha güvenli geliyor bana, her şey meydanda olduğu için kimse sorun çıkarmaya cesaret edemiyor.

intercity trenleri de var ayrıca, daha geçen gün haziran sonu için 48 liraya aldık biz arkadaşla. 6'da lviv'den çıkıyor 11'de kiev'de. o da olabilir.

çufçuf bileti için booking.uz.gov.ua/en/ adresine bakabilirsin, acentaya falan para verme hiç boşuna. buradan kartla alabiliyorsun.

bu vesileyle yapmamış olanlara da önereyim: allahınız varsa ukrayna'da kışın trene binin. bileti önceden alırsanız 50 liraya ülkenin bir ucundan diğerine gidersiniz tıngır mıngır. böyle güzel, böyle şirin, böyle ucuz bir deneyim yok. ben hiçbi şey için değilse trene binmek için para buldukça ukrayna'ya gitmeye çalışıyorum. lanet olsun bizim ülkemizde gelişmedi bi türlü şu zıkkım. ulan tren bee. kışın trene binin ve viktor tsoy başkan uyuyanlara iyi uykular der iken karlı çatıları izleyerek hüzünlenin, allah beeee,

www.youtube.com
0
der meister
(12.06.17)
(11)

Aslında bu hayatta sadece bir kez...

qazaqwsx
Merhaba,Bu hayatta aslında sadece bir sefer gerçekten aşık oluyoruz değil mi?İlk ve aklı başında yaşanan aşktan (yani öğreneğin 10 yaşındayken, 25 yaşındaki komşu kızına/oğlanına olan platonik aşktan bahsetmiyorum) sonra eğer biterse diğerlerinde sanki başka kriterler duygular amaçlar işin içine gi
Merhaba,

Bu hayatta aslında sadece bir sefer gerçekten aşık oluyoruz değil mi?

İlk ve aklı başında yaşanan aşktan (yani öğreneğin 10 yaşındayken, 25 yaşındaki komşu kızına/oğlanına olan platonik aşktan bahsetmiyorum) sonra eğer biterse diğerlerinde sanki başka kriterler duygular amaçlar işin içine giriyor.

O saflık, salaklık, saçma garip ama samimi haller bir daha sanki o ilki gibi olmuyor ya da olmayacakmış gibi..

evet baya klasik bir soru oldu ama böyle sanki bilmiyorum.. Tecrübeleriniz?
0
qazaqwsx
(12.06.17)
aşk her zaman aşktır.
bir kere falan da olmuyor.

şıpsevdi bir insan olmamama rağmen, 31 yaşındayım ve birden fazla kez aşık oldum.

sanırım her yaşta tadı farklı.
ama birbiriyle karşılaştırılabilir olmuyor genelde.
0
blatta hiberna
(12.06.17)
bence bir kez aşık olmuyoruz ama ilki daha farklı geliyor. çoğu şeyde böyle aslında. ilk deneyim en özeli ve ilginci olur ama en iyisi midir, en güzeli midir dersen orası tartışılır. ben de 2-3 ay öncesine kadar "bi kez aşık oldum bi daha olmam herhalde" diyodum. oldum. aşık mıyım? öyleyim evet. 17 yaşındaki gibi mi? yoo değil. daha farklı oluyor. sonuç olarak karşında farklı bir insan var. sen değişiyorsun, büyüyorsun. kafa yapın değişiyor. karşındaki insanla yaşadıkların, ilişkinin geişimi, hayata bakışın vs. farklılaşıyor. yani aşk diye tanımladığın şey de seninle birlikte farklılaşıyor. insanlar genelde "aşk" dedikleri ilk şeyi yaşayacaklarını düşünüyor her seferinde. yaşamadıklarında da "hmm demek ki bi kez aşık olunuyo" diyolar. yani en azından ben böyle değerlendiriyorum. bence aşık olunur birden fazla kez. neden olunmasın yav.
0
der meister
(12.06.17)
Ben de senin gibi düşünüyorum. Belki bir kere değil daha sonra da aşık olunabilir ama o saflık o koşulsuz aşk bir daha yaşanmaz. Çünkü değişiyorsun sen de o eski sen değilsin karşındakinden bağımsız olarak.
0
pastörizesüt
(12.06.17)
"Belki bir kere değil daha sonra da aşık olunabilir ama o saflık o koşulsuz aşk bir daha yaşanmaz. "

pastorize +1
0
MaNOfTheYear
(12.06.17)
Bir kere olmuyoruz aslinda. Ama yalan soylenip darbe yedikce bir daha ayni saflikla kimseyi sevemiyorsunuz, ne kadar sevgisinden delirseniz de yuzde yuz guvenemiyorsunuz. Bi daha gelmeyen sizden aldiklari saflik yani, ask degil.
0
lallala
(12.06.17)
O saflik/kosulsuz aska inanmiyorum. Saflik dediginiz nedir? Cinsellik olmamasi mi? Yoksa kiskandirmaya calismak, trip atmak vb seylerin olmamasi mi? Eger ikincisiyse her iliskide bunlar yasanmiyor. CinselliksiZlikten bahsediyorsaniz da garip geldi, birbirlerini guzel tamamladiklarini, aska ekledigini dusunuyorum cunku. Ya da gizli gizli bulusmak mi? Ona adrenalin filan deniyor, baska aktivitelerle de o duyguya ulasabiliriz.

Birden cok asik oluruz, birinde guzellige asik olup otekinde zekaya vuruluruz.

Neyse bu konuda hic romantik degilim, ya da cok mu okuzum bilmiyorum ama farkli dusundugum kesin.
0
kuehles blondes
(12.06.17)
blatta hiberna + 1
Her yaşta oluyor ve her yaşta liseli aşık gibi de olunabiliyor. Şartlara bağlı.
0
aychovsky
(12.06.17)
@kuehles dediklerinin hiç biri değil. Saflık derken kastettiğim çocuksu bir şekilde her şeyi o kişinin önüne koyman, her anını onla geçirmek istemen, beraber sonsuza kadar mutlu yaşayacağından aşırı derecede emin olman, kötü hiç bir özelliğini görmemen gibi şeyler. Bütün haftasonumuzu beraber geçirdiğimiz halde aynı yurda gelip odalarımıza çıkınca şu an yanında değilim diye ağladığımı bilirim. Bunun gibi bir duyguyu bir daha asla yaşayacağımı düşünmüyorum.
Bünün dışında zaman geçip olgunlaştıkça ve deneyim edindikçe ilişkiden, sevgiliden beklentiler oluşuyor. Kriter de diyebiliriz buna. Mesela şu an tanıştığım bi insanı aklımdaki birkaç özelliğe göre filtreden geçiririm bunlara uyuyorsa tanımaya çalışırım. Bu şekilde de o şekilde koşulsuz şartsız bir aşk olmasını bekleyemezsin.
0
pastörizesüt
(12.06.17)
@kuehles safliktan kastim, en azindan benimki su: hani sevgilinize tamamen kendinizi acarsiniz, hicbir oyuna girmezsiniz ya, sonra bakarsiniz her tur stratejiye sahip biri almis parmaginda oynatiyor, iste o an safligin gittigi andir. Siz kosulsuz guvenirsiniz cunku hic aldatilmamissinizdir, rol yapmazsiniz cunku size hic yalan soylenmemistir. Peki bir dahaki iliskinde bunlari sorguluyor muyum? Evet. Cunku tecrube dedigimiz nasil yediginiz kaziklarin toplamiysa iliski dedigimiz de bir nevi ustunluk savasi. Ha bunu ogrenmemis olmayi ister miydim, evet. Belki baska turlu bitse iliskiler o guvenme hissi kaybolmayabilirdi ama insanlar elimdeki dursun dedikce oyle olmuyor maalesef.
0
lallala
(12.06.17)
Her yaşta aşık olabilirsiniz. İlk aşkınızın daha saf, daha coşkulu daha yoğun olduğunu düşünmenizin sebebi, o dönemde salgılanan hormon seviyeleriniz. İlk aşık olduğunuzu düşündüğünüz zamanlar, genelde ergenlik dönemine denk gelir. Bu dönemde de vücudunuz, tam olarak bir hormon denizinde yüzer ve hayatınızın hiçbir döneminde de bu ölçekte bir hormon salgılaması olmaz. Dolayısıyla bu dönemde yaşadıklarınızı çok farklı olarak hissedersiniz.

Hayatınızın başka dönemlerinde de, bu sefer edindiğiniz tecrübe, hayat algısı ve entellektüel birikimin etkisiyle aşkı başka bir tatta hissedersiniz. Bu dönemde hissettiğinizi de ergenlikte hissetmenizin imkanı yoktur aslında. Her ikisi de (belki üçü ya da dördü) birbiriyle kıyaslanamaz. Kıyaslanmamalı da.

Nasıl ki beraber olduğumuz tüm kadın ya da erkekler birbirinden farklı kişilerse, farklı tepkileri, farklı karakterleri, farklı sevme biçimleri varsa, aşık olma dönemleri de kendi içinde birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmeli. Biri, buz gibi bir karpuzu yarıp, kaşıkla suyunu üstümüze başımıza akıta akıta, kana kana yemekse, diğeri şık bir restoranda rafine lezzetlerin birbirine karıştığı özenle hazırlanmış bir yemeği yemek. İkisini de birbirine tercih etmek zorunda değiliz. İkisi de güzel, ikisi de lezzetli.
0
thracia
(13.06.17)
Ben de senin gibi düşünüyordum ama 9 yıl aradan sonra yine köpek gibi aşık oldum. Saflık maflık o kadarını bilemeyeceğim. Ben eski saf, masum ben değilim. Şimdi daha bilinçliyim ama aşkın tadı böyle de güzel. Aşk her şekilde güzel.
0
i m cool with that
(13.06.17)
(17)

Muhafazakar yerlerdeki memleketiyle övünme zki

ya ben lan neyse
erzurum ve trabzon gözlemlediklerim. bu arada eskişehirliyim ve hiç böyle şeyler hatırlamıyorum.ama erzurumlu ve trabzonlu adam buralı olmakla inanılmaz övünüyor.sizce de böyle mi? böyleyse neden?
erzurum ve trabzon gözlemlediklerim. bu arada eskişehirliyim ve hiç böyle şeyler hatırlamıyorum.

ama erzurumlu ve trabzonlu adam buralı olmakla inanılmaz övünüyor.

sizce de böyle mi? böyleyse neden?
0
ya ben lan neyse
(12.06.17)
egelilerde ve trakyalılarda da var bu, muhafazakarlıkla alakası olduğunu sanmıyorum. gerçi onlar da kendilerince muhafazakarlar baktığın zaman. niye böyle olduğu konusunda fikrim yok, bakkalda istediğim dondurma var mıdır diye düşünüyorum. daha kompleks mevzuları sosyologlar incelesin.
0
der meister
(12.06.17)
sivaslılarda da var. kendi içlerinde hallediyorlar her şeyi, diğer memleketteki insanlara "yabancı" gözüyle bakıyorlar. ondan olabilir.
0
dedimmidemedimmi
(12.06.17)
@dedimmidemedimmi +1

ülkenin çoğu şehrinde bu var.
0
kosteklisaat
(12.06.17)
Birader eskişehirin övünülecek bir tarafı yok neyiyle övüneceksin zaten skdkskf.
0
apolitikherif
(12.06.17)
övünmesin mi yani? bunun için bir neden veya sebep olmak zorunda değil. içinden gelmiş yaşıyor duygularını sana ne, bana ne, kime ne?
0
odiyus
(12.06.17)
Birçok sehir icin var ki boyle bir şey. Izmirde en uç seviyededir mesela. Muhafazakar yerler diye bariz bir durum yok bence.
0
aquarium
(12.06.17)
valla ne kadar eskişehirli tanıdıysam, hepsi Eskişehir şöyle güzeli böyle modern kafasında, hep bir reklam, övünme durumu.

Yani sorunuz baştan fail. Böyle insanlar her yerde var. Geçiniz efendim.
0
cursor
(12.06.17)
@cursor: yahu beni nerden nereye getirdiniz. eskişehir'le övünmüyorum ama kusura bakmayın türkiye'nin en yaşanılır 3 şehrinden biridir her zaman.
0
🌸ya ben lan neyse
(12.06.17)
yani kendinizin de özetlediği üzere, insanlar sevdikleri yeri, çoğunlukla da evlerini överler. İster öyle, ister böyle. Herkes için aynı. bir yere çekiştirmeye, etmeye gerek yok, gözünüze batmasına da gerek yok. Yöntemler farklı olabilir ama aynı durum.
0
cursor
(12.06.17)
betonuyla övünüyorsa çomar, ağacıyla övünüyorsa candır benim için.
0
hasmetizm 2046
(12.06.17)
ben aslında duyuruyu açarken bu tip insanlardan şikayet etmedim. ama açık söyleyeyim hoşlanmıyorum. hele ki hiçbir haltı olmayan şehirlerle övünmeden...

ve türkiye'de -benim gözlemlediğim- birbirini en çok kayıran, birbirine en çok torpil geçen halk erzurumlular. gidin atatürk üniversite'sinde biri öldüğü zaman yapılan duyuruları okuyun. ölen kişinin bilmem kaç tane akrabası çıkıyor aynı kurumdan... işte bunlar hep memleketiyle övünen adamlardan çıkıyor.

ayrıca soruyorum: türkiye'de kendi sınırı dışında en çok memleketlisi olan illerin vatandaşlarının bu övünme takıntısı yüksek illerden olması nasıl bir çelişkidir?
0
🌸ya ben lan neyse
(12.06.17)
adam demek ki mutlu, kendini olduğu gibi kabul etmiş sevmiş. bırak öyle kalsın; memnun olmasa, beğenmese başka yer mi tavsiye edecen.
0
for day to break
(12.06.17)
muhafazakarlık değil, kasabalı ruhundan kaynaklanıyor.

izmir, trabzon, rize, erzurum gibi yerlerde çok ön plana çıkıyor. övünecek daha önemli bir şeye sahip olamamak ve istanbul'da yaşayamama/istanbullu olamama ezikliği gibi tuhaf nedenleri var.
0
nathanieltroy
(12.06.17)
"istanbul'da yaşayamama/istanbullu olamama ezikliği varmış." bi yaşıma daha girdim.
0
for day to break
(12.06.17)
insan doğası deyip sıyrılsak mı? çünkü yurtdışında da gayet örnekleri mevcut. eziklik falan denmiş de ben bi tür refleks olarak görüyorum. övünen kişi de bir şekilde biliyor hani yaşayabileceği çok daha iyi yerler olduğunu ancak kendisini oraya ait hissediyor, orada doğmuş büyümüş ya da orada yaşamaktan başka şansı yoktur, bu yüzden kendince aidiyet hissetme zorunluluğu hissediyordur ya da bir grubun içerisinde olmak içini rahatlatıyordur. birçok sebep bulunabilir bunu tetikleyen ve gayet yaygın bir davranış. ben aynı şekilde olan kadıköylü de beşiktaşlı da gördüm mesela. onlar da bağcılar'da yaşayamadığı için mi eziklik hissediyor?

bi de nedense rapçiler falan çok yapar bunu...
0
soso
(12.06.17)
der meister +1

mesela izmirli olduğu ve orada yaşadığı için evrenin en süper, en gelişmiş, en muhteşem, en harika, en insancıl, en yenilikçi, en şahane yerinde yaşadığına inanan, içindekilerin de öyle olduğunu sanan izmirli arkadaşlar var. bu beni kahkahaya boğuyor. oysa dışarıdan bakıldığında hiç de öyle değil, alelade bir yer.

aynı şey diğer şehirleri/memleketi gereksiz övenler için de geçerli.
0
m e b
(12.06.17)
Muhafazakar değil, ülkenin en çağdaş, en özgür en gelişmiş toprakları olduğumuz için Trakyalı'lar olarak her yerde gururla övündük,övünürüz,övüneceğiz.
0
ugrcn
(12.06.17)
(10)

Deprem Çantanız Var mı?

fragile lady
Hazır şiddetli bir deprem olmuşken konuyu derinleştirelim. Deprem çantanız var mı? Depremden korkuyor musunuz? Şiddetli bir deprem anında ne yapacağınızı hiç düşündünüz mü?edit: Ege Denizi'nde 6.3 şiddetinde deprem oldu.
Hazır şiddetli bir deprem olmuşken konuyu derinleştirelim. Deprem çantanız var mı? Depremden korkuyor musunuz? Şiddetli bir deprem anında ne yapacağınızı hiç düşündünüz mü?

edit: Ege Denizi'nde 6.3 şiddetinde deprem oldu.
0
fragile lady
(12.06.17)
HAYIR, BEN KENDİM DEPREM ÇANTASIYIM..... ;) ;)

deprem çantam yok. gölcüklüyüm, haliyle depremden it gibi korkuyorum. şiddetli bir deprem anında ne yapacağımı hiç düşünmedim çünkü çok şükür ki artık istanbul'da yaşamıyorum. bildiğim kadarıyla ankara büyük deprem riski olan bir yer değil. ha gittiğim bir yerde depreme yakalanırsam da direkt ölürüm yani ne yapayım. depremde ne yapılması gerektiği konusunda temel bilgim var sadece, o kadar. onu da deprem anında unuturum zaten. ilkokulda aşı olmamak için birinci kattan atlamış adamım, deprem anında soğukkanlılık mı koruyacağım bir de ohoo.
0
der meister
(12.06.17)
Evde var ama ofiste yok:( Ofise de koymak lazım.

Depremden korkuyorum tabii ki. Şiddetli deprem anında ne yapacağımı düşündüm ama biraz önce hissettiğim depremde bile bayağı korktum. Şiddetli depremde panik olup sakinliğimi koruyamamaktan korkuyorum:/
0
peggy
(12.06.17)
Yok ama olusturucam,korktum.
0
maria puder
(12.06.17)
yoktu olusturmamaya devam :(
0
charlotte blanc
(12.06.17)
var ama o kadar doldurduk ki eşek ölüsü gibi.kullanışsız oldu.
düzenlemek ve tasınabilir hale getirmek lazım sanırım.
0
demoniclewinsky
(12.06.17)
yok ama ben korktugum zaman donup kalan bir insan oldugum icin o kadar siddetli bir deprem yasasam ya yerimden kipirdayamam, bina yikilacaksa yikilir ya da o an butun dusunceler aklimdan uctugu icin cantayi almayi filan unuturum. yine de yapmak lazim. belki arabaya koymak daha mantikli olur.


iyi ki istanbul'da degildim bu depremde, en buyuk fobilerimden biri deprem zira.
0
fraise
(12.06.17)
evde 1-2 yildir var. cok tikistirmadim her seyi. deprem anini ve gocuk altinda kalirsam o birkac gunu kurtarsam yeter. yok hijyenik ped, yok kulot, yok tenturduyot vs. hic gerek yok.

su, ufak bir tatli, duduk, fener.
bir de caki ve emergency blanket

korkuyorum ama odum kopmuyor.

dusundum, evde isem kosarak sokaga cikicam. duz giris evdeyim zaten.
0
jimicik
(12.06.17)
yok, hayır, ölürüm herhalde

kitleniyorum ben. çantayı alacağım da kaç kat aşağı ineceğim de...tost olurum.
0
passion rules the game
(12.06.17)
hayır. bu depremde house of cards izliyordum. yerimden kalkmadım bile. yeni binada oturup da depremden korkmak çok saçma geliyor bana.
0
catch the arrow
(12.06.17)
deprem çantam yok acil durum çantam var. zombi saldırısı olur, beklenmedik durumlar olur, deprem olur outdoor gezilerim olur o tarz yerlere giderken aldığım içerisinde gerekli acil durum toolları olan bir ufak kozmetik çantam var.
0
kurnaz
(12.06.17)
(11)

Sosyal medyada ilişki paylaşımı için ne düşünüyorsunuz?

megerse
Sürekli ilişkisiyle ilgili bir şey paylaşanlar, birbirlerine sürekli yorum yapanlar, her dakikasını gösterenler ve tam tersi hiçbir paylaşımda bulunmayanlar, ilişkisi olduğunu bile anlayamadığınız kişiler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sürekli ilişkisiyle ilgili bir şey paylaşanlar, birbirlerine sürekli yorum yapanlar, her dakikasını gösterenler ve tam tersi hiçbir paylaşımda bulunmayanlar, ilişkisi olduğunu bile anlayamadığınız kişiler hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
megerse
(12.06.17)
yaptıkları paylaşımlar kendilerini bağlar diye düşünüyorum ama hiç paylaşım yapmayan; sevgilisi olup olmadığını anlamadığım kişilere sürekli sevgilisini gözüme sokan kişilerden daha sıcağım. şov sevmem.
0
evde liyakat kalmamis
(12.06.17)
Her dakikayı göstermek gereksiz evet ama beraber fotoğraf atmak normal.
0
gazozailacatmauzmani
(12.06.17)
bir arkadaşım 4 aylık ilişkisi boyunca sürekli story'e ve instagram'a sevgilisiyle beraber çekildiği fotoğrafları paylaşıyordu. tabii anormal bir şekilde neredeyse her gün paylaşım yaptığı için çok gözüme batıyordu. terk edildikten sonra 1 hafta boyunca story'de atarlı giderli aşk sözleri ve geceleri slow şarkılar paylaştı. aradan 2 hafta geçtikten sonra sürekli güldüğü, ''ben eğleniyorum haaa'' modunda fotoğraflarını paylaşmaya başladı. uzun uğraşlar sonucu aradan 1.5 ay geçtikten sonra başka birini buldu. şu an film başa sarıldı.
gelelim ne düşündüğüme.
başkası adına utanmanın zirvesini yaşıyorum ve çok çok eğleniyorum. insanların sıkıcı rutin hayatlarını ve ilişkilerini, böylesine bir istekle, tüm detaylarıyla paylaşılmaya değer görmeleri hoşuma gidiyor. benim gibi düşünen 1-2 arkadaşımla bazen toplandığımızda açıp eğleniyoruz. 2. sınıf amerikan sitcomları izlemekten daha eğlenceli bir aktivite tavsiye ederim.
0
steve rogers
(12.06.17)
Bence çok itici bir şey ama sevgili olmanın gerekliliği gibi. Benim de 7 aylık bir ilişkim var. Kendisiyle fotoğraf atmadım ama deliriyor resmen. En son benden utanıyor musun neden saklıyorsun beni herkesten dedi de gönlü olsun diye story e attım. Arkadaş çevrem de aynı şekilde yaptığımı çok saçma buluyor. Sevgilim olduğu belli olmalıymış. Sevgili bul fotoğraf koy ayrılınca sil sonra bir daha başkasıyla koy bir daha sil rutini çok komik.
0
jazzabel
(12.06.17)
Birakiniz yapsinlar diye dusunuyorum.
0
stavro
(12.06.17)
paylaşımda bulunmamak anormal bana göre.
yani sürekli vıcık vıcık olmak zorunda değil insanlar elbette, ama bir insanın profiline baktığınızda, sevgilisinin kim olduğunu görmek için dakikalarca dolaşıyorsanız, bu doğru değil.

yeri gelir geyik yaparsın, yeri gelir sırnaşırsın, fotoğraflar paylaşırsın vs.
ama "ortalıkta" olmak önemli bence.

zaten ilişkide sürekli diyalog olmalı.
sosyal medya da sürekli bulunulan mecralardan biri olduğu için sosyal medyadaki diyalogun zayıflığı, normalde de bir mesafe, soğukluk ya da en azından bir eksiklik anlamına gelir bence.
ki sosyal medyada çok aktif değilim, instagramım bile yok.
ona rağmen böyle düşünüyorum.

insanların ilişkileriyle ilgili yaptıkları paylaşımlardan da rahatsız olmam, tam tersine bazı fotoğraflara falan bayılıyorum.
aşık insan görmenin nesi rahatsız edici olabilir ki?
tabii gösteriş için yapılınca biraz gülünç olabilir, o ayrı.
0
blatta hiberna
(12.06.17)
laçkalaşmadığı müddetçe fitim ama allahın her günü de paylaşım yapılmaz ki ya. bir şeyleri kimselere ispatlamak zorunda değilsiniz. ama ne yazık ki laçkalaşıyor.

bu durumla ilgili en güzel karikatürü de paylaşayım.

2.bp.blogspot.com
0
blue eyes white dragon
(12.06.17)
ben uçan sineğe bile "ÖYLE UÇULUR MU İTOVLİT" diye bağırıp kızabilecek kadar uyuz bir herifim. gelgelelim sosyal medya hesaplarına yapılan bu eleştirileri anlamlandıramıyorum. abi komik ve eğreti geliyor olabilir ama sonuçta onun kişisel hesabı o. ne paylaşmak istiyorsa, ne paylaşınca iyi hissedecekse onu paylaşır. ben de ulusa sesleniyorum bazen facebook'ta. 150 arkadaşım bile yok ama "neden komünizme ihtiyacımız var" deyip altı kitaplık yazı yazıyorum. beğenmeyen "sie oç" diye yorum yazıyor, kimisi gönderilerimi engelliyor yani olması gereken bu değil mi?

ben de ilişkisini, çocuğunu vs. insanların gözüne sokanları biraz dingil ve çiğ buluyorum ama sonuç olarak bu onların hesabı ve onlar böyle yapmak istiyor. sevmiyorsam gönderilerini görmemeyi tercih ediyorum, bana ne.
0
der meister
(12.06.17)
Hicbir paylasimda bulunmayan insan ozwlini sakliypr filan degil yeni akternatifler pesindedir. Evdeki sevgili beklesin ama kizlar beni bekar sansin. Ha bunlarin amsalak olup senelerce kiz arkadaslarimla prensip geregi fotograf cektirmiyorum deyip sizden ayrilmadan bulduklariyla boy boy fotograflari olup boy boy paylasan serefsiz modelleri de vardir, bakarsiniz cektirmeyen adam instagramina bile koyar olmus bunlari. Koymayan adam o yuzden privacy diye gelmesşn bana, ortamlarda bekar takiliyordur, baska da bir amaci yoktur.
0
lallala
(12.06.17)
Sosyal medyadan ilişkimle ilgili hiçbir şey paylaşmıyorum. Sevmediğimden değil, sakladığımdan değil, alternatifleri yolarım. Facebook'un benim için o kadar "kişisel" de değil. Linkedin'in gevşeği gibi. Patronuma söylemeyeceğim veya göstermeyeceğim bir şeyi Facebook'ta yayınlamam. Her türlü iş arkadaşım ve akrabam ekli ve resmi bir şey olmadığı sürece paylaşmam. Ha sevgiliyi eklerim, beğenirim ve laf atarım duruma göre, sadece arkadaşlara açık olsa ya da yakın aileye açık olsa yine gösteririm ama 10 yılda iki kere gördüğüm hala, idare amiri Necati Bey, eski ve yeni öğrenciler, eski ve yeni patronlar, vb'ye karşı özel hayatımı açmak istemiyorum. Ha evlensem "Evlendim" derim, ötesinde yine paylaşacağımı düşünmüyorum, taş çatlasın bir iki foto olur. 10 yıl olmuştur herhalde hesabı açalı, hesabı açtığımda birlikre olduğum kişi ile yıllar yıllar süren bir beraberliğim de oldu. İlişki durumunu değiştirmedim ya da fotoğrafımızı koymadım hiç. Şimdi de koymuyorum. Zaten ilgili yakın çevre kiminle ilişkide olduğunu biliyor. İlgisiz yakın çevre de her şeyimi bilmeyiversin. Instagram'ım yok zaten.

Sürekli sevgili ile paylaşımlar yapan kişi hakkında da bir şey düşünmüyorum. Arada güzel fotoğraf görürsem beğenirim.
0
aychovsky
(12.06.17)
Yine aycho+1 (Aycho evlenelim mi?)
Ek olarak, sürekli çok aşığız çok mutluyuz çok geziyoruz çok gülüyoruz ÇOK AŞIĞIZ DEMİŞ MİYDİM diye gözümüze sokanların gerçekten mutlu olduklarına inanasım gelmiyor, IRL eksiklerini sosyal medyada kapatmaya çalışıyorlar sanki.
Ha arada eşinin doğum günü için çok tatlı not yazıp kutlayan, ara sıra bir tatil fotoğrafı, bir eğlence fotoğrafı koyan çiftler var. Onlar benim canım. <3
0
kobuzchu kiz
(12.06.17)
(6)

Pasaport hemen veriliyor mu?

nothing in my way
Pasaport çıkarmaya karar verdim de. Randevu için gittiğimizde hemen alabiliyor muyuz yoksa bir süre sonra mı?
Pasaport çıkarmaya karar verdim de. Randevu için gittiğimizde hemen alabiliyor muyuz yoksa bir süre sonra mı?
0
nothing in my way
(11.06.17)
Hemen alamıyorsunuz. İlgili emniyet şubesinde işlemleri tamamladıktan sonra, en geç bir hafta (genelde 3-4 gün içinde) içinde eve postayla gönderiyorlar.
0
agluna
(11.06.17)
1 hafta sonra eve geliyor.
0
Lim5
(11.06.17)
ankara'dan postalıyorlar
0
nrmnm
(11.06.17)
tam 1 haftada geldi bana
0
gazozailacatmauzmani
(11.06.17)
randevu, pasaport başvuru işlemi için. istenen belgeler var, randevuya onları götürüyorsun. parmak izi falan alıyorlar. sonra vereceğin adrese postalıyorlar pasaportu. genelde 3-7 gün arasında gelir ama 2012'de bir ara pasaport krizi olmuştu sanırım ihale yüzünden, gafayı yemiş idik milletçe. zor zamanlardı.
0
der meister
(11.06.17)
(bkz: etken ve edilgen fiil arasındaki farklar)


bir hafta sonra çıkartıp evine yolluyorlar. sen çıkaramazsın.
0
illegalstar
(11.06.17)
(12)

Çölde Geçen Film, Roman

yeteramadenedimherseyi
Biraz garip bi istek ama bana çölde geçen film, roman vb. önerebilir misiniz?
Biraz garip bi istek ama bana çölde geçen film, roman vb. önerebilir misiniz?
0
yeteramadenedimherseyi
(11.06.17)
Çölde Çay, İngiliz Hasta.
0
devilred
(11.06.17)
tatar colu. harika bir roman.
0
der meister
(11.06.17)
The Flight of the Phoenix (1965)
0
burya
(11.06.17)
Bab Aziz
0
harvey
(11.06.17)
Çölü tek başına geçen robyn davidson hakkında bir film vardı. Desert woman diye aratabilirsin. Tracks galiba.
0
puc
(11.06.17)
çöl işaretçileri
0
lesmiserables
(11.06.17)
Sibiryada bir toplama kampından kaçıp 5 bin kilometre falan yürüyen mahkumları anlatan güzel bir film vardı.tek hatırladığım ed harris ya da peter weir oynuyordu.

Bir de o havada the grey diye bir film var.
0
a r a m i s
(11.06.17)
aramisin dediği film şu;

www.imdb.com


www.imdb.com
0
elorelia
(11.06.17)
Hidalgo
0
ofelia
(11.06.17)
Lawrence of arabia bence colde geciyor baya
0
kuehles blondes
(11.06.17)
Boris Vian- Pekinde Sonbahar
0
entel dantel seyleri seven kiz
(11.06.17)
Paris texas
0
halitkin
(11.06.17)
(3)

Ukraynada 15 gün

tavish11
boyunca sıkılır mıyım? Lviv'den giriş yapıp Lviv-Kiev-Kharkiv şeklinde olacak.1 Ağustos Lviv giriş15 Ağustos Kharkiv çıkışAmacım ucuza yemek yemek, içki içmek ve gezmek. Gece hayatım yok.
boyunca sıkılır mıyım? Lviv'den giriş yapıp Lviv-Kiev-Kharkiv şeklinde olacak.


1 Ağustos Lviv giriş
15 Ağustos Kharkiv çıkış


Amacım ucuza yemek yemek, içki içmek ve gezmek. Gece hayatım yok.
0
tavish11
(11.06.17)
muhtemelen sikilirsin, uc sehirde toplamda 15 gun gezmelik yer yok. ukrayna'nin tasini topragini seviyorsan sikilmazsin ama, ben imkanim olsa iki ay kalirim.
0
der meister
(11.06.17)
der meister uzmanıdır ama şaşırdım dediğine. ben olsam sıkılmazdım sanırım.
0
runagain
(11.06.17)
der meister vallahi ben de şaşırdım ama dönüşü yok. artık biletleri aldım. 15 gün kalacağım.

internetten biraz araştırdım. her gün bir kafeye veya restauranta gidip takılsam zaman geçer. zaten yanıma laptopu da götüreceğim. ben istanbulda kalsam yine aynı parayı yiyorum. en azından bi farklılık olur.
0
🌸tavish11
(11.06.17)
(13)

saltbae deki "bae" nedir?

ya ben lan neyse
bu adamın birleşik arap emirliklerinde restoranı var diye değil sanırım? ulan o kadar entry girilmiş bir tane açıklama yok.
bu adamın birleşik arap emirliklerinde restoranı var diye değil sanırım? ulan o kadar entry girilmiş bir tane açıklama yok.
0
ya ben lan neyse
(11.06.17)
bae - before anyone else - herkesten once gelen

nasi acikliyim bilemedim ama o yaptigi el isaretiinin ona ait oldugu gibi bisi. restoranla alakasi yok
0
allanpoe
(11.06.17)
youtu.be eheh babe'nin kısaltması.
0
giselle
(11.06.17)
Before anyone else. Yani ilk yapan kişi.
0
shenergy
(11.06.17)
before anyone else'in anlamı ilk yapan değil ya bence. çünkü bae diye aşkitom, bebeğim vs anlamında kullanılıyo ingilizce'de günlük hayatta. işte herkesten önce sen varsın anlamında. oradaki bae de bu anlamda.

edit: açıkçası ben de bunu hep babe'den vs geldi diye düşünüyorum der meister gibi ama ekşide before anything else falan demişler o yüzden belki bu anlamda kullanılıyordur sevgililer arasında diye yazdım ama babe gibi anlamı olma ihtimali daha yüksek
0
nundu
(11.06.17)
ya bence burada nundu'nun soyledigi anlamda kullanilmis. tuz sevgilisi gibisinden. ben bae'nin before anyone else anlaminda kullanimina hic rastlamadim. ote yandan babe anlamindaki bu interlek ortamlarinda cok sik kullaniliyor.
0
der meister
(11.06.17)
Bence salt orda fiil tuzla bebeğim gibi düşünüyorum ben hep.
0
giselle
(11.06.17)
pharrell in bir şarkısı vardı come and get it bae die. bae bebek anlamında kullanılıyor oradan alınmış bir şey. tuz bebeği gibi bir şey çıkıyor. nusret amerikalı bi pr ajansıyla çalışıyor ve şarkıdan çıkan ve çok tutan bae kelimesini bu harekete yapıştırmışlar, daha kolay akıllarda kalsın diye. yani her şey ayarlanmış düşünülmüş pr çalışması
0
oscar
(11.06.17)
Baby'nin kısaltması babe, babe'in de daha kısaltılmışı bae. Baby ile aynı anlamda yani. Sadece kadınlar için değil, erkeklerden için de kullanılıyor. Türkçe karşılığı fıstık denebilir. Saltbae de "Tuz ile bir şeyler yapan fıstık" anlamına geliyor az çok.
0
aychovsky
(11.06.17)
Bae'nin babe'nin kısaltılmışı olduğunu hiç sanmıyorum. En azından günümüz sosyal medyasında 'before anyone else' anlamında kullanılıyor ki nusretin durumunda da saltbae 'tuz her şeyden önce gelir' anlamında kullanılıyor ki bunu da kendisinin meşhur hareketi ve tuza düşkünlüğüyle anlayabiliyoruz zaten.
0
cherokee rose
(11.06.17)
yanlıştan dönmek büyüklüktür :) iyice araştırdım ve yukarı da dediğim gibi baby den gelmiyor diye bir şey de buldum. ki oray epin doğrusunu biliyorur diye düşünüyorum.

www.haberturk.com
0
oscar
(11.06.17)
baby yahu, nasıl sanmıyorsunuz? tüm dünya için bu, baby demek...

1. www.urbandictionary.com

2. en.oxforddictionaries.com

neden "before anyone else" olmadığı da şurada: www.bustle.com
0
507
(11.06.17)
Before anyone Else +1
0
Fusha
(11.06.17)
Lütfen element uydurmayın. Bae baby/ babe'in yılışık kullanılışı. İlk bir takım ergen grubu, ne bileyim kardeşyancılar tarafından kullanıldı sonra günlük dile oturdu. Yok before anyone else filan zorlama bir tanım. Böyle diyen ecnebi de var ama siz bakmayın onlara. Hele hele ilk yapan anlamında kullanılıyor demek doğru değil. Oldu olacak bilimsel bir terim, canlıların sınıflandırılmasında kullanılıyor deyin :D

Aychovsky, 507 +1
0
air
(11.06.17)
(13)

Yeni moderatörler

himmet dayi
Yeni moderatatörler kendilerini ispatlamak için biraz abartıyorlar mı sizce de?Biri soru sormuş. Soru açık değil. Haliyle bu durumu netleştirmek için soruyu soran adama soru ile cevap veriyorum ve bu cevabım silinmiş. Daha önce de benzer durumda silinmişti. Hatta cevabı yazdıktan 30 saniye geçmeden
Yeni moderatatörler kendilerini ispatlamak için biraz abartıyorlar mı sizce de?

Biri soru sormuş. Soru açık değil. Haliyle bu durumu netleştirmek için soruyu soran adama soru ile cevap veriyorum ve bu cevabım silinmiş. Daha önce de benzer durumda silinmişti. Hatta cevabı yazdıktan 30 saniye geçmeden silinmişti. Aldırış etmemiştim. Ama bu kez biraz abartıldığını düşünüyorum.

Soru: ilk cümle.
0
himmet dayi
(10.06.17)
bana da biraz sıkılaşmış gibi geldi yönetim ama benim açımdan sorun yok, sildikleri tüm cevaplarım silinebilir türdendi. hoşuma gitti bile diyebilirim. vur moderasyon vur.
0
der meister
(10.06.17)
bence hepsi harika iş çıkartıyor.
0
doxanikee
(10.06.17)
valla herkes yapmış mıdır bilmiyorum ama tüm kuralları okumuştum önceden. Yani kuralları biliyorum. Ocak-2012'den beri de burada binlerce soruya cevap vermişimdir. Elbette birçok cevabım silindi. Silinmeyi hak edenler silinince elbette ben de doğru buluyorum ama sorulan soruyu daha iyi anlamak için soruyla verilen yanıt niye silinir anlamıyorum.

edit: soruyu ve verdiğim cevabı da özet olarak ekleyeyim. belki de ben soruyu doğru anlamadım bilemiyorum.

soru: istanbul metro civarında berber önerir misiniz

cevabım: hangi metro?
0
🌸himmet dayi
(10.06.17)
Gayet güzel gidiyor dandik cevaplar görmüyorum.
0
gozu acik sevisen yahudi
(10.06.17)
Her moderatör yapıyor onu. Benzer bir şeye değinmek istiyorum yeri gelmişken:

Yazacaklarım sebebiyle diş bileyecekler olabilir ama ben en çok üstten bir tavırla mesaj attıklarında sinir oluyorum. İspiyon yapmışım, “artık bunları silmiyoruz, başkaları da ispiyonlamış zaten aynısını, boşa uğraştıyorsunuz, bir daha ispiyonlama” alt metnini sezdiğim bir mesaj alıyorum. E sistem değiştirdiyseniz bunu bütün millete bildirin, kimse boşuna ispiyon yapmasın, siz de rahat edin. Eminim tek tek mesaj atmaktan çok daha verimli ve samimi olacaktır.
0
devilred
(10.06.17)
Moderatörlerle ilgili genel bir yorumum yok ama bence de cevabinizin silinmesi gereksiz olmus. Duyurular altında soruyla ilgili karsilikli diyalog, soru cevap şeklinde bir suru yazişma mevcutken soruyu acikliga kavusturmak icin yazilmis olan bu metro sorusunun silinmesi pek dogru gelmedi bana da.
0
aquarium
(10.06.17)
"Cevap" içeren cevapları bile "iki kişi arası diyalog" diye silenleri türemiş bunların. Bundan sonra kimseye hoşuna gitmeyecek türden cevaplar yazmayın, kontrol mekanizması ölmüş zira.
0
devilred
(11.06.17)
aynı cevabımı 2 dakika arayla 2 kere silen oluşuma tekrar teşekkür edeyim bu arada. seviyeyi hiç bozmadan devam ediyorlar. seviliyorsunuz.
0
doxanikee
(11.06.17)
geldikleri gün haksiz ve gereksiz yere cekilmis gayfeyi ucurmalariyla biraz degil epey abarttiklarini düsünüyorum.
0
pilav
(12.06.17)
benim de tertemiz sicilim yeni modların gelmesiyle kirlendi...

Çok hevesliler belli ki, heveslerini alsınlar biraz ne yapalım.

abartıyorlar.
0
qazaqwsx
(12.06.17)
ilk görev günlerinde bi cevabımı silmişler, noluyo lan demeye kalmadan cevap geri gelmişti. dün de aylar öncesinin soru cevaplarına dadanmışlar, bi kaç kişi aramızda konuştuk, gayet soruya cevap şeyleri silmişler falan. ilk heves biraz böyle olacak galiba, bakalım. daha temiz bi duyuru çogzel ama biraz daha dikkat lazım belli ki.
0
manuel mandalina
(12.06.17)
ne buldularsa soruya cevap değil diye siliyolar. aşırı heyecanlı miniminibirler gibiler. muhtemelen bu soruyu da silerler.
0
elorelia
(12.06.17)
beni de neşterlediler de heyecanlarına verdim ses etmedim.

yıllardır duyurudayım az çok soru sorup cevaplamışımdır. son değişiklikten sonra silinen cevap sayım bir miktar arttı.

buluttan nem kapıyorlar ama zamanla onlar da normale dönerler.
0
eeb
(12.06.17)
(4)

Niye türkçe'de "on yıl" için bir kelime yok?

air
Şöyle ki; 365 gün için "bir yıl" ve yüz yıl içinse "asır" kelimesi var. Hatta Türkçe olmasa bile 'bin yıl' için Türkçeleştirilmiş bir kelime olan milenyum var ancak '10 yıl'ı karşılayan herhangi bir kelime yok. İngilizce'de 'decade', Almancada 'das Jahrzehnt' var ama Türkçe'de bir karşılık yok.Ek. K
Şöyle ki; 365 gün için "bir yıl" ve yüz yıl içinse "asır" kelimesi var. Hatta Türkçe olmasa bile 'bin yıl' için Türkçeleştirilmiş bir kelime olan milenyum var ancak '10 yıl'ı karşılayan herhangi bir kelime yok. İngilizce'de 'decade', Almancada 'das Jahrzehnt' var ama Türkçe'de bir karşılık yok.

Ek. Kontrol ettim şimdi; Fransızca'da "la décennie", Arapça'da "eaqad", İbranice'de de bir karşılık var ama okuyamadım.

Türkçenin en çok etkilendiği dillerde dahi on yıl için bir karşılık varken türkçe'de olmaması çok ilgimi çemti.
0
air
(10.06.17)
e "onyıl" de abi? onyıllar boyunca mesela? olmaz mı öyle? yani dil kullanımı ne kadar esnetilebilir, hangi noktada "gtünden kelime uydurma lan" denebilir bilmiyorum ama bence onyıl gayet kullanılabilir tıpkı yüzyıl gibi. hatta ben bunu gördüm diye de hatırlıyorum ama emin değilim.
0
der meister
(10.06.17)
ingilizce'dekinin latince'yle deca-(10)'la ilgisi var gibi geldi. direkt ingilizce olmayabilir. onyıl aynı şey değil tabii ki, ingizce'de de ten years var, dekat var. birleşik yazınca ayrı bir kelime olmuyor.
0
doxanikee
(10.06.17)
Niye yok? Niye var ? Soruları herhangi bir dil için en saçma sorulardır.
0
Fusha
(10.06.17)
Özgün bir çeviri yapacaksam on yıl kullanırım. Gelenekçi bir çeviri yapacaksam dekat. Kelime zihinde varsa dilde de vardır, sadece bir farkında değilizdir bence
0
fallopian
(10.06.17)
(12)

Bu mucizeye inanalım mı?

devilred
Arif’in Manchester’a attığı golü ararken buralara kadar gelmişim:http://www.aztecfoodchia.co/?ref=-gundemde-irem.coİnanalım mı bu mucizeye? Düşüncelerinizi ve bildiklerinizi alayım.
Arif’in Manchester’a attığı golü ararken buralara kadar gelmişim:


www.aztecfoodchia.co

İnanalım mı bu mucizeye? Düşüncelerinizi ve bildiklerinizi alayım.
0
devilred
(10.06.17)
şimdi merak edip baktım. protein, kalsiyum, antioksidan, omega-3 ve lif açısından zengin; beslenme için güzel. ama zayıflamaya etkisi kanıtlanmış değil(sadece 2 çalışma varmış).
0
doxanikee
(10.06.17)
Kadının yüzünden üç kağıtçılık akıyor.
0
bass solo take one
(10.06.17)
mantık şu sanırım bu ilaçtaki: birşey yiyeceksin ve o seni çok uzun süre tok tutacak. böylece uzun süre hiçbir şey yemeyeceksin ve zayıflayacaksın.
anladığım kadarıyla vücuda alındıktan sonra kat kat şişerek mideyi dolduruyor. ya da yanlış anladım bilemiyorum. ama gönderdiğin linkte bu yazıyor. mantıken, ne kadar sağlıklı geliyor kulağa? bazı maddeler yönünden de zengin olduğu mecbur vurgulanacak.

klasik bir dönemin modası. para tuzağı başka bir şey değil. yağ yakmak için çok daha basit şeyler var. yediklerimize dikkat etmek ve hareket etmek. spor yapmak, yürümek, yüzmek, belki koşmak, ağırlık kaldırmak vs.

bu tarz ürünlerle yapılan zayıflamalar sağlıklı olmuyor vücut içi.n
0
mahone
(10.06.17)
link bile bağırıyor "açmayın sizi kandırıcam" diye :(
0
baba jo
(10.06.17)
Mucize dediği şeylerin aynısını yeşil mercimek de yapıyor, o kadar da mucize değil aslında.
0
angelus
(10.06.17)
buna ne kadar inanıyorsan, o kadar inan derim,

(nsfw falan olabilir)

galeri.uludagsozluk.com
0
der meister
(10.06.17)
Hayır hayır :( kullanmayın böyle şeyleri, 1 ay sonra hastanelere düşersiniz.
Herbalife vs. hepsinin sonu aynı oldu.
Ambalajlı gıda tüketmemek en güzel diyet.
0
megalomaniac
(10.06.17)
her sene bu aylarda mevsimin olgunlaşmış kerizlerini silkelemek için böyle siteler ortaya çıkar.
0
filteria
(10.06.17)
bacim, tembel olup fit kalmak diye birsey yok. boyle seylerle kafa yormayin.
0
e haliyle
(10.06.17)
Yahu siteyi gördüm, bu aralar bitkinin adını sıkça duyuyorum ve merak ettim. Kullanmak gibi bir niyetim yok, kullanacağım fikri üzerinden yorum yapmayın rica ediyorum.
0
🌸devilred
(10.06.17)
inanma
0
ya ben lan neyse
(10.06.17)
Yağı %40 azaltıyor Apalachian Üniversitesi onayladı dediği makalenin direkt başlığı bile aksini söylüyor. Adi sahtekarlar.

www.ncbi.nlm.nih.gov

Kilo vermeye yardımcı olduğu kanıtlanmış ve şu an bu amaçla kullanılabilen 2 tane ilaç var. Metformin ve Orlistat. Onlar da belli şartlarda kullanılıyorlar, herkeste işe yaramıyor.

Eskiden Sibutramin vardı, bir sürü insan öldü. Karaciğerleri iflas etti. O nedenle piyasadan çekildi. Artık kesinlikle yasak. Taylan Kümeli'nin de çokça önerdiğini ve ününün buradan geldiğini okumuştum. Piyasada bitkisel denilen çoğu zayıflama ürününde var. Toplatılıyor ama yine bir yerlerden çıkıyorlar. Bunun da içinde vardır, asla yeme. A101'e arada geliyor, yiyeceksen market chia'sı ye.
0
Lim5
(11.06.17)
(19)

malının zekatını veren zenginler

bana her yer cehennem
var mı böyle zenginler gerçekten mesela koç veya sabancı (en bilinen zenginler olduğu için örnek verdim)aileleri mallarının 40 da 1 inin zekat olarak veriyor mudur ?türkiye de veya dünyada var mı böyle zengin olup gerçekten zekatını tam verenler.bence yok. araştırmadım ama olmadığına inanıyorum. siz
var mı böyle zenginler gerçekten
mesela koç veya sabancı (en bilinen zenginler olduğu için örnek verdim)
aileleri mallarının 40 da 1 inin zekat olarak veriyor mudur ?

türkiye de veya dünyada var mı böyle zengin olup gerçekten zekatını tam verenler.

bence yok. araştırmadım ama olmadığına inanıyorum.

siz ne düşünüyorsunuz ?

mesela arap multi milyonerler veya brunei sultanı. bunlar müslüman geçiniyor ama ya gerçekten ?
0
bana her yer cehennem
(10.06.17)
sence var mı :)
0
birdposing
(10.06.17)
aileden biri olmadığımız için hiçbir zaman bilemeyeceğiz bu sorunun cevabını. o aileden biri olsak zaten şu an bu satırları yazıyor olmazdık değil mi?
0
blue eyes white dragon
(10.06.17)
Sabancı zenginliğinde değiliz ama maddi durumu çok iyi olan annem ve babam her sene eksiksiz verir.
0
ruhen hastayim ben
(10.06.17)
Gücü yeten müslüman için farzdır. verilmesi zorunludur. Vermeyen günahkar olur, inkar eden dinden çıkar.
Zekatını veren kimse bunu duyurmak istemediği için görmemiş olabilirsin. malın sigortası aslında zekattır. Böylelikle mal zarar ve belalardan da (Allah celle celaluhu izniyle) korunur.
0
1adam
(10.06.17)
Onları bilmem de tanıdıklarİm veriyor
0
sutlu nescafe
(10.06.17)
Koc ailesinin mal varliklarinin 40da birini bir fakir aileye vermesini dusunmek bildigin manyaklik. Dinin bir baska cagdisi yonu.
0
baldur2
(10.06.17)
Multimilyoner degil ama yine de hatri sayilir bi zengin akrabam var ve overiyor. Yasadigi sehre yatirimlar yapiyor. Engelliler icin buyuk bi kompleks mesela.

Ve genelde ramazanda bi tane hayvan kesilir evde bir suru de ceza evinde filan kesilir. Cunku yatan herkes korkunc insanlar degiller ve cezaevlerinin durumlari genelde cok kotu.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(10.06.17)
Koç ve sabancı çok zenginler evet ama zekat iş yerine, yatırımlara vs. düşmüyor. Bankadaki nakit para ve sahip olunan altına düşüyor. Veriyorlar mıdır onu bilemiyorum tabii. Öte yandan annemin, babamın durumları iyi annem her sene hesaplayıp verir.

@baldur 1 aileye vermek gibi bir olay yok. Fakirlere dağıtılıyor genel olarak. Öğrenciye verilen burs da bi zekattır yani.
0
ekaterina
(10.06.17)
@1adam Tabi allah sevdiği kuluna dert verir sevmediği kuluna bela verir. Sevdiği kulu hastalıktan ölürse allah sevdiği kulunu erkenden yanına aldı denilir, sevmediği kulu hastalık geçirirse allah belasını verdi geberdi gitti denilir.
Sorunuza gelecek olursak, adamlar illaki yardım yapıyordur. Zekat veriyorlarsa da bakın işte zekatımı verdim diye millete göstermek zorunda değiller. Herkesin müslüman olduğunu nerden çıkarıyorsunuz? Milletin dinini sorgulamayı bırakın artık.
0
uyusam iyi olur
(10.06.17)
iki asiri zengin ornegini ben biliyorum.bir ailenin yardim defterleri var ve bununla ilgilenen bir muhasebeci var.duzenli olarak verilenler,burslar,yardimlar bu defterde tutuluyor,duzenli olarakta inceleniyor bu defter.

Bir digeri eski patronum,turkiyede ilk 10-20 icerisindedir ozellikle nakit ve gayrimenkul konusunda cok kuvvetlidir.kendisi bununla alakali ajanda tutuyor ,resmi bagislarini buraya saymiyor,oraninin 40 ta 1 den fazla oldugunu soyleyebilirim.bu abide maaslar piyasa geneline gore dusuktur ancak emekli olmadan isten ayrilani gormedim.

Bu iki aileninde cok dindar olmadiklarini biliyorum.vermeyi becerebilmek onemli bir istir.
0
duptıs
(10.06.17)
kaç kişi tanıdınız hayatta da sizce yok. sabancı koç bilemem ama çok çok zengin aileler tanıyorum zekatlarını bol bol veren. bu arada o hesap senelik 'karlarının' 40 da 1, malının diye düşünecek kadar konuya turistseniz o da ayrı komik.

hatta 40 da 1 den fazla veriyorlar genelde, annem su anda arabamı alıp gidiyor birinin zekatını dagıtmak için, ciddi anlamda büyük bir miktar ve hepinizin bildigi bir kurumun sahibinden geldi. (dindar vs bilinen bir aile kurum degıl)

edit: kârının 40 da birini ihtiyacı olana vermeyi çağ dışı görenler nasıl bir hayat yasıyor düşünmek bile istemiyorum
0
hopp
(10.06.17)
bizim patron veriyor. mal varlığını tam bilmiyorum ama baya ev arsa nakit bişeyler var adamda. hocalara hesaplattığını biliyorum telefon konuşmalarından.
0
elorelia
(10.06.17)
lol fakire sadaka vermek yerine toplumda eşitliği sağlamayı amaçlayan bir din olsa daha iyi olurmuş bence ama neyse benim kalbim mühürlendiği için ben anlamıyorumdur bunu muhtemelen, müslümanları kızdırmayayım şimdi hiç.
0
der meister
(10.06.17)
valla burada ne saf insanlar var görüyorum.kardeş adamlar senin ailenin malını devletten çalıyor gidiyor hile hurdayla istediği arsaya istediğini dikiyor mühendisine verdiği maaş kıt kannat.vergiden düşmek için alavere dalavere yapıyor.burada adamlar zekat gizli verilir.ihihihihi belki biz görmüyoruzdur diyor.valla safsınız.size müstehak.adamlar vergi versin ben yine razıyım zekat vermemesine.ufak çaplı orta sınıf birini düşünelim 800 bin lira geliri olsun yııllık kar ki çok az bile .20 000 lira ediyor ne yapıyor yardım rolex saat mi veriyor fakire. en fazla 400 liradan 4-5 kişiye burs veren vardır.o da çok iyi niyetliyse.sabancı koç filan zekat verse bilecik tokat vs bir ili bir ay doyurur azıcık mantıklı olun.
0
birdposing
(10.06.17)
Mustafa koc vefat ettigindd, koc grubu şirketlerinden birinde calisan arkadasim, "aileden biri vefat ettiginde, malının bir kismi calisanlara paylastiriliyor" demisti. Isten atilirsan ya da ayrilirsan aliyorsun o parayi, tazminatınla birlikte.
0
runagain
(10.06.17)
adam sabancıyı görünce zekatını verse bilmem nere ihya olur demiş. ahaha

önce neyin zekatı verilir onu bilelim de öyle konuşalım. adamın isterse 10 trilyonluk g.menkulu olsun.(iş için fabrika binası, makina vs.) ama adamın kenarda nisab miktarı malı yoksa o adama zekat farz değil. (zaruri ihtiyaçı olan malın zekatı verilmez ama o maldan gelir elde edilirse o gelirin zekatı verilir.)

not: sabancının bilmem kimin var mıdır yok mudur bilemem.

benim de çok zengin tanıdıklarımdan (hatrı sayılır şirketler..) zekat verenler var.
bir tanesi 200-300k veriyordur.

ayrıca zekat 1 sene içerisinde de verilebilir, geriye dönük verilmemiş zekatı da hesaplatıp verilebilir. bir anda verilecek diye bir kaidesi yok.
0
qobel
(10.06.17)
Zekat gerçekten olması gerektiği gibi olsa, bu ülke şu an uzayda yeni bir devlet kurmuştu.
0
etna
(10.06.17)
malının zekatını vermek cennete gitmeye yeter bu çağda. ortalama bir evi, arabası olan adam bile yılda 10 bin zekat verecek zira. bu para bir ailenin yıllık masrafını karşılar.
0
sik kullanilanlar
(10.06.17)
Ben şöyle yaklaşıyorum; benim mesela çok malım yok; olmamasına karşı ben bile 40'ta birini vermiyor/veremiyorum; çokmuş diyorum.

yani mesele şöyle oluyor; ilişki sırasında kadın erkek yaş farkı gibi; yani mesela 35 erkek 28 kadın olsa 7 yaş göze batmazken 13-20 göze batar ya bu da öyle

40'ta 1 lira çok görünmüyor ama 200bin de 5 bin çok oluyor. Zaten diyorsun hani 5bin'e çok fazla şey yapılabilir. Ama en basitinden ortalama üstü bi' arabayı 200bine alamazsın; sürekli vererek de bu değeri azaltırsın. o yüzden yani ben bile vermiyorsam onların da vereceklerini pek sanmıyorum. Ama 40'ta 1 olmasa bile illa veriyorlardır, çünkü aga'lık kültürüyle gelen adamlar o bahsettiklerin.
0
mete kudur
(10.06.17)
(9)

1884 yılındaki kebapçı fotoğrafı

demirr
evet sözlükte başlığı açılan bir adet fotoğraf var. görmeyenler için linki aşağıda. siz bu fotoğraftakilerden biri olmak ister miydiniz? ya da o yıllarda yaşamak ister miydiniz? bunu sadece iletişim ve ulaşımın kolaylığı anlamında değil de sosyal,ekonomik,dünya düzeni anlamında da düşünürsek eğer;si
evet sözlükte başlığı açılan bir adet fotoğraf var. görmeyenler için linki aşağıda. siz bu fotoğraftakilerden biri olmak ister miydiniz? ya da o yıllarda yaşamak ister miydiniz? bunu sadece iletişim ve ulaşımın kolaylığı anlamında değil de sosyal,ekonomik,dünya düzeni anlamında da düşünürsek eğer;

siz nerde olmayı tercih edersiniz? 1884 mü,2017 mi?

foto:img03.imgland.net
0
demirr
(08.06.17)
2017 daha süper ya, istemem.
0
zgrydn
(08.06.17)
Hiç birinin yerinde ve o yillarda yaşıyor olmak istemezdim.
0
runagain
(08.06.17)
Ben de istemezdim, internet yok bi kere. 2017 bile az geliyor bana, şöyle yaşlanmadan 5'er 5'er geçebilse seneler de 100 yıl sonra nolacak hemen görsek.
0
ekaterina
(08.06.17)
bu ne yav sausage fest resmen. 2017 iyi. geçmişin, tarihin güzel gelmesinin sebebi bence ona şu an bulunduğumuz yerden bakabilmemiz. ben de fantezi olarak öyle 1000 sene öncesinde yaşamak istiyorum ama şu anki imkanların çeyreği bile yokmuş. ya düşünsene abi eşin, çocuğun grip olup ölüyo amk böyle bi dünya olabilir mi. veya ne bileyim göz rengin farklı diye seni cadı sayıp yakıyolar falan. tamam çomarlık, gerzeklik hala var ama o kadar değil.
0
der meister
(08.06.17)
ben de kesinlikle istemem. 20 yil sonrasinda 1. dunya savasi, sonrasinda kurtulus savasi derken hayatimi savas icinde gecirmek istemezdim. kaldi ki onceki 20 sene de pek ic acici olmazdi.

su anki halimden memnunum.
0
fraise
(08.06.17)
illegalstar
(08.06.17)
kesinlikle 2017den memnunum. 1884te yaşayan birisi onlarca savaş görmüş/görecek demektir. o zaman yaşayan en zengin adam bile benden daha az lüks içinde yaşıyordur.
0
dafuq
(08.06.17)
O zaman yaşasaydım 26 yaşındayım.bu yaşıma kadar en az 3 kez ölmüştüm..
0
eylul
(09.06.17)
Bana kalsa 20 sene sonra doğmuş olmak isterdim. Geçmişten yıl söyleyecek olsam da herhalde 15.yy'dan öncesi olurdu. namaz kılmıyor, oruç tutmuyorum, alkol alıyorum diye dayak yemek ya da haraç ödemek gibi bir hevesim yok açıkçası.
0
nawar
(09.06.17)
(18)

En iyi yaptığınız şeyler nedir

bana her yer cehennem
Mümkünse 1 tane Ama çok iyiyseniz fazla olabilirCevap veriyorum​: sakin bir havada okyanusta binlerce tonluk gemi ile ilerlerken, kırlangıca çıkıp etrafı seyretmek
Mümkünse 1 tane
Ama çok iyiyseniz fazla olabilir

Cevap veriyorum​: sakin bir havada okyanusta binlerce tonluk gemi ile ilerlerken, kırlangıca çıkıp etrafı seyretmek
0
bana her yer cehennem
(08.06.17)
işime gelen şeyi yapmak.
0
floydian
(08.06.17)
iyi araba kullanıyom. 5-6 senedir sürtme dahil kazam yok.
0
zgrydn
(08.06.17)
çok pis uyurum, tembelim

bir de bir ortamda söylenmeyecek tek şeyi bulup ortaya çok iyi yapıştırırım, rezil ederim kendimi
0
passion rules the game
(08.06.17)
Teknik Analiz
0
primetime
(08.06.17)
mizahım kuvvetlidir,güldürürüm.
0
since1907
(08.06.17)
çok stresli gergin ortamlarda aşırı sakin dururum .
0
devilone
(08.06.17)
Barıştırma. Arkadaşları barıştırma, sevgilileri barıştırma, hayatla barıştırma.
0
norek
(08.06.17)
Oo hava mı atıyoruz? Çok iyi ingilizce konuşuyorum ben de, amerikalılar amerikalı sanıyor.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(08.06.17)
dil öğrenmek olabilir. gerçi iyi konuşabildiğim tek yabancı dil ingilizce ama nasıl desem, yabancı dil öğrencisiydim ve bu konuda gerçekten yetenekli olduğumu söylerler. algılama, kavrama, hiç aşina olmadığım dilin kendine has mantığını kapma konusunda vs. ekim 2016'dan beri rusça öğreniyorum, aynı şeyi rusça hocam da söyledi, hatta laf aramızda "bunca yıldır öğretmenlik yapıyorum, böyle manyak bi şey görmedim" demişti bir keresinde eheh, çok mutlu olmuştum. ingilizceyi de rusçayı da benden çok çok iyi bilen insanlar muhakkak vardır, o biraz da pratik işi ama anlama konusunda gerçekten çok iyi olduğumu söylüyorlar.

bu arada şu ayrımı iyi yapmak lazım: ben kendi becerebildiklerim içinde en iyisini söylüyorum. yoksa 5 dili çatır çatır konuşan binlerce, belki yüz binlerce insan var. ben kendi yapabildiğim dört şey varsa, içlerinden en iyi olduğumu söylüyorum. kendimi kendimle kıyaslıyorum yani, dünyanın geri kalanıyla değil. öyle yapacak olursak zaten 7 milyar insandan 6.9 milyarını hiçbir işe yaramayan çöpler olarak kabul etmemiz gerekir.
0
der meister
(08.06.17)
Bi de iş bağlama. Hiiiiç tanımadığım, mümkünse yabancı herhangi birini ver yanıma. 3 saatte neye istiyorsan ikna ederim. Sosyal mühendislik baby!
Kesinlikle kaçmaz.
Hiçbir müşteriden eli boş dönmedim.
0
norek
(08.06.17)
yaptığım iş her ne ise eksiksiz ve kusursuz yaparım, çevremdekiler tarafından en çok söylenen bu.
teknik uzmanlık dersen bi ara autocad'de ışık hızında çiziyordum. rölöve alma işini de iyi beceririm. bir de obsesif cleaners'daki gibi deli detayda temizlik yapabilirim, eski okb günlerimden kalma alışkanlık olduğu üzere.
0
manuel mandalina
(08.06.17)
sakinliği korumak.

bir de topluluk önünde konuşma yapmak. hiç bilmediğim bir konu hakkında bile yüzlerce kişiye 1-2 saat hazırlanıp akıcı ve ilgi çekici bir konuşma yaparım.
0
la rana
(08.06.17)
bir şey yapmamak
0
nodrama
(08.06.17)
çok iyi yemek yaparım. mutfak konusunda baya sağlamımdır
0
oscar
(08.06.17)
uyumak
0
mirty
(08.06.17)
çok iyi flört ederim. valla
0
qazaqwsx
(08.06.17)
Çok kolay iş kuruyorum.sıkılınca birine öğretip tekrar başka iş kuruyorum.potansiyeli olan bisürü arkadaşımı memuriyetten kurumsallıktan soğutup ticarete sokmuşumdur.ama sadece potansiyeli olanları.
0
a r a m i s
(08.06.17)
Nisancilik. 200m'de durbunsuz nokta atisi. Silahta problem yoksa kacirmam 200metreye kadar. (200m nedir yaw demeyin, hedefin kendisi zor goruluyor o mesefaden:)

Hizli cizim yaparim +1

Taklit. Bazi insanlarin taklidini guzel yapiyorum. Askerde de bazi rutbelilerin sesini taklit edip cok trolledim milleti:D
0
stavro
(08.06.17)
(6)

sizce internet aranılan bilgiye ulaşmak için yeterli kaynak sunuyor mu?

for day to break
her alanda,artık kitaplara bile buradan ulaşabiliyoruz ama hepsine değil tabi. bir kütüphane olamaz asla. siz daha çok nereyi kullanıyorsunuz?
her alanda,artık kitaplara bile buradan ulaşabiliyoruz ama hepsine değil tabi. bir kütüphane olamaz asla. siz daha çok nereyi kullanıyorsunuz?
0
for day to break
(08.06.17)
Ingilizce kaynaklari da okuyorsam evet. Google'un cift tirnak eksi arti gibi arama ozellikleri de var. Bir de okulun internetiyle bagliysam her turlu makale de aciliyor.
0
Traveller
(08.06.17)
hem yaş gereği hem de ebleh olduğum için kütüphanede araştırma yapmadım hiç ama internetten daha geniş ve süper bir bilgi kaynağı olduğunu düşünmüyorum şu zamanda. diyelim ki internette bulamayacağın bir bilgi var. X adlı kitap, bununla ilgili olsun. yalnız bu kitabı da bulamıyorsun. internet sayesinde o kitaba erişimin önemli ölçüde kolaylaşabilir. hangi kütüphanelerde bulabileceğini falan öğrenebilirsin mesela, neblim. interneti bilgiyi veren değil de bilginin yolunu açan bir şey olarak görüyorum şahsen, biraz arayan mevlasını da bulur belasını da durumu ehehe. arama ve öğrenme işini internetle kısıtlamamak lazım tabii ama ben yine de internette bulunamayan bir şeyin dışarda da bulunamayacağını düşünüyorum büyük ölçüde.
0
der meister
(08.06.17)
kütüphanede hangi kitabın olduğuna internetten bakabiliyorum. konu kilit.
0
zgrydn
(08.06.17)
meraklı olduğunuz konularla ilgili internet dışında da dergi gibi kaynaklara abone olma imkanınız varsa daha güzel oluyor. ama rastgele bi şeyi araştırmak için sıradan bi kullanıcıya gayet iyi bilgiler veriyor internet. ama daha derine ineyim derseniz şansa kalmış bence.
0
ergenpezeveng
(08.06.17)
ayrıca ilgilendiğiniz konularla ilgili kitapları da alıp okuyabilirsiniz.
0
ergenpezeveng
(08.06.17)
Bir kütüphane olamaz asla kısmına katılmıyorum. Proxy ayari vs sayesinde evinden, okul internetinden bağlanıyormuş gibi her kaynaga ulaşabildiğin bi ortam. İlla bi kitap gerekirse internetten bulamadığın da internetten bulup ayırtıp gider bakarsın.
0
nundu
(08.06.17)
(23)

En yakın arkadaşın yerine ölmek

bana her yer cehennem
Akraba olmayan en yakın arkadaşınız için ölür müsünüz ?Bir durum var ve siz ölürseniz o yaşayacak. Aksi halde o ölecekSiz öleceksiniz ve o normal yaşantısına devam edecekCevaplar :ÖlürümÖlmem
Akraba olmayan en yakın arkadaşınız için ölür müsünüz ?

Bir durum var ve siz ölürseniz o yaşayacak. Aksi halde o ölecek
Siz öleceksiniz ve o normal yaşantısına devam edecek

Cevaplar :
Ölürüm
Ölmem
0
bana her yer cehennem
(08.06.17)
yoo, manyak mıyım?
0
manuel mandalina
(08.06.17)
Ölmem
0
peggy
(08.06.17)
ölmem
0
basond
(08.06.17)
niye öleyim? kimsenin yerine ölmem, annemim bile.
0
maria puder
(08.06.17)
Ölmem
0
himmet dayi
(08.06.17)
hiç çok yakın arkadaşlık çıkmamış sanırım. ölürüm. net.
0
lynda.com
(08.06.17)
Ölmem
0
freetakilir
(08.06.17)
Ölmem.
0
hayirsiz
(08.06.17)
Hayır
0
sutlu nescafe
(08.06.17)
blue eyes white dragon
(08.06.17)
Ölürüm.
Colugu cocugu var derim en azindan.
0
runagain
(08.06.17)
aile dışında ölmem
0
gazozailacatmauzmani
(08.06.17)
aile için düşünmem bile can feda derler ya.

arkadaş..bilmiyorum hayır yani..koşullara göre değişir aslında. belki benim hayattan beklentimin olmadığı ve artık yaşam zevkimin kalmadığı hatta şu dünyada fazlalık olduğumu hissetiğimde ve hayatta olmak ona ve dünyaya benden daha çok şey katacağını bilirsem düşünebilirim. ama sanıyorum ki bu da çok istisnai bir durum.
0
qazaqwsx
(08.06.17)
runagain yazınca aklıma geldi.

askerlik süremce bayramlarda, özel günlerde falan evlilere nöbet yazdırmamaya çalışırdım. ailemden 1500 km uzaktayım ha evde boş boş oturmuşum ha nöbet tutmuşum diyerek. en azından adamın çocukları sevinsinler derdim.

şimdi runagainin yazdığını görünce soma faciasındaki o sahne aklıma geldi.

(bkz: beni bırakın mahmut'u alın onun karısı hamile)

ben bu sözü duyduğumu hatırlıyorum ama videoyu bulamadım bir türlü. arkadaş için ölünebilirmiş.
0
blue eyes white dragon
(08.06.17)
Ölmem
0
duru arsnova
(08.06.17)
(bkz: bir anket platformu olarak ekşiduyuru)

ölmem. şu tek kelimelik cevapları olan, içeriği de sandığınızdan 10000 kat daha az ilgi çekici olan anketlere de bir son verin artık lütfen.
0
i drive the hearse
(08.06.17)
Annem babam yasamiyorsa olurum. Ama onlar yasarken yapmam, yazik evlat kaybi cok agir olur.
0
red g
(08.06.17)
benim varlığımla vücut bulmuş birisi için neden öleyim ya, böyle saçma soru mu olur allasen. böyle söyleyince çok megalomanca görünüyordur belki ama bu adamın "en yakın arkadaş" olmasının sebebi ben değil miyim? onun BENİM İÇİN herhangi biri olmayıp EN YAKIN ARKADAŞ olması, benim varlığımdan kaynaklanan bir şey değil mi? aynı şekilde, benim onun için en iyi arkadaş olmam da tamamen onun algısı ve varlığıyla oluşan bir durum değil mi?

benim yok oluşumla birlikte yok olacak bir şey için neden öleyim yahu? şu dünyada uğruna ölmeyi kabul edebileceğim tek kişi herhalde çocuğum olur ki onun için de söz veremiyorum. geçen reddit'te okumuştum bir olay, i am not proud of my son diye, gugıllarsanız çıkar sanırım. adam öz annesine tecavüz ediyor. kadın, bunun üzerine eşini "ona çok benziyorsun" diyerek boşuyor, sonrasında da intihar ediyor. tüm bunların üstüne, anasına tecavüz eden ruh hastası it, babasıyla "nasıl çaldım senin orusbunu" diye dalga falan geçiyor. böyle "çocuk"lar da var.

büyük konuşmak gibi olmasın ama ben kimse için ölmem ya. ben olmadıktan sonra onların benim için ifade ettiği bir anlam yok ki. bunun tek bir istisnası var: savaş falan çıkar, anamız babamız kardeşimiz özgürce yaşasın diye o zaman ölümü göze alabilirim. öyle bir durumda "ben yoksam onların anlamı yok ki" demem, sonuçta benden sonra da yaşayacak onlar.

ama durduk yere şimdi arkadaşım ölmesin diye ben niye öleyim amk, böyle bi şey olabilir mi ya. kesinlikle doğru bulmuyorum.
0
der meister
(08.06.17)
eşimin yerine ölürüm.
0
for day to break
(08.06.17)
Çok çok çok yakın arkadaşımsa çok seviyorsam çok ihtiyacı varsa ve ben son çareysem, yapacağım en büyük güzellik karaciğerimden bir parça vermek olurdu ama ölmem. Misal karaciğer değil de böbrek lazım olsa onu da vermem. Böbreğimi vermiyorsam ölmeyi hiç düşünmem.
0
angelus
(08.06.17)
Yoo ölmem tabi ki
0
aquarium
(08.06.17)
Ölümden dönerim
0
cosmicgadin
(10.03.18)
neden öleyim, annem babam mı? ölmem.
0
pinkpeony
(10.03.18)
(25)

Cinsiyetçi Küfüre Takılmak

aradaki uzaklik
ya beyler bayanlar,bu ülkeye yarın öbür gün şeriat gelecek, bursa'da kadınlara ayrı metro vagonları var, ülkenin yarısı oruç tutmayanlara kafa göz dalacak kıvamda, mezhep çatışmasının dibindeyiz, kalkmış bir hanımefendi, sinirle küfür edip "...na ..yayım" diyen bir adama "cinsiyetçi küfür edemezsin"
ya beyler bayanlar,

bu ülkeye yarın öbür gün şeriat gelecek, bursa'da kadınlara ayrı metro vagonları var, ülkenin yarısı oruç tutmayanlara kafa göz dalacak kıvamda, mezhep çatışmasının dibindeyiz, kalkmış bir hanımefendi, sinirle küfür edip "...na ..yayım" diyen bir adama "cinsiyetçi küfür edemezsin" diyor.

ya kadın ve erkek eşitliği için canımı veririm, ama şimdi bu zurnanın en en en son deliği değil mi? lütfen böyle şeylere takılmayalım.

ne düşünüyorsunuz?
0
aradaki uzaklik
(08.06.17)
katılıyorum zurnanın son deliği, sonuçta küfür etmek güzel bir şey değil cinsiyetten bağımsız ama alfabe gibi bir şey bu kalıplar. Cinsiyetçi küfür olarak takılmak bence fazla marjinal.
0
basond
(08.06.17)
cinsiyetçi küfür ne oluyor ben hiç anlamıyorum. ben de ediyorum bu küfrü. yani takılacağımız daha somut sorunlar var bence. ama bunun sınırını şahsi olarak sen ben belirleyemeyiz, kişi kendisi belirler. ki bence bunun sınırı zurnanın en zırt dediği yerden belirlenmeli ki bu tip ayrımcılıkları kökten kazıyabilelim. sen bugün bu küfrü mü sorun edicez dersin, başkası çıkar vagonlara gelene kadar cinayetler var der. anlatabiliyorumdur umarım.

bu biraz şey gibi. sokakta kuşlara yem atan insana afrikada insanlar ölüyor demek gibi.
0
elorelia
(08.06.17)
kadın erkek eşitliği için canınızı vereceğinize cinsiyetçi küfür etmemeyi deneseniz daha kolay olmaz mı? gerçi cinsiyetçi olmayan küfür pek yok.
0
luchetti
(08.06.17)
olaya tersinden bakmaya çalışın. o zurnanın son deliğini bu kadar normalleştirdiğimiz için zurnanın sonraki deliklerine sırayla sıra geldi. göle bile bir taş attığınızda, halka en küçükten başlayıp büyüyor ve dağılıyor. o en küçük halkaya dahi tepki göstermek, normalleştirilmesine, bu eril söylemin yaygınlaşmasına katkı koymamak gerekiyor ki o halkalar büyümesin. taşın atılmasına tepki göstermek asıl mesele ama o çok başka başlıklarda konuşmamız gereken bir alan bence. bu tarz ifadelerin gündelik dilimize çok yerleşmiş olması, kadın cinayetlerine/ayrı vagonlara vesaireye kadar götüren zihniyete hizmet ettiği ve katkı koyduğu gerçeğini değiştirmiyor.
0
Phoebe
(08.06.17)
böyle yaklaşırsak yapılan her şeyi normalleştirmiş oluruz, bu da çok tehlikeli bir bakış açısı.
0
veritaslibertas
(08.06.17)
küfür edilir edilmez bilmiyorum ama erkeklerin böyle konularda öncelik belirlemeye çalışması saçma görünüyor. hem alışkanlık deyip bir insan cinsini aşağılıyorsun, hem de aşağıladığın insanların önceliğini belirlemek de istiyorsun. takıntı yapıyorlar diyorsun.

can vermeye gerek yok kadınlarla empati yapabilmek lazım.
0
otonomo
(08.06.17)
küfür etmek dışarıdan iğrenç görünen bi şey.
herhangi bi şeye de cinsiyetçi demek çok aptalca görünüyor ama :D
bu kelimeyi cümle içinde kullanan 10 kişiden 9'u laf olsun diye kullanıyor.
0
sanrı
(08.06.17)
Bi yerden baslamak gerek. Belki de zurnanin son deliginden baslamak gerekiyordur.
0
baldur2
(08.06.17)
az önceki duyuruya yazdığım koymalı küfür için bir yazar tepki göstermiş ki bence kesinlikle haklı. cinsiyetçi küfürler+adamlık muhabbetleri tatlı şeyler değil. ama şunlar şunlar var, sıra buna mı geldi?" bahanesine de katılmıyorum. bunlar böyle basamak basamak savunulacak, sırası gelecek şeyler değil. her koşulda savunulmalı, hiçbiri lüks değil. aynı şekilde veganlık, feminizm vb. de hepsi kendi cephesinde savunulmalı bana kalırsa.
0
doxanikee
(08.06.17)
kendini kufur kullanmadan ifade edememek buyuk sikinti.
0
jimicik
(08.06.17)
Phoebe +1

"bursa'da kadınlara ayrı metro vagonları var" Cinsiyetçi küfürler ufak sorunlar gibi görünüyor, ya da sizin deyiminizle zurnanın son deliği gibi. Ama verdiğiniz örnekteki büyük durumlar da böyle "ufak" yanlışlardan doğuyor ve güç alıyor malesef.
0
fotrsapka
(08.06.17)
Zurnanin son deligi degil. Sasilacak sey, bu kadar hice saymaniz, hele de böyle bir toplumda? kadincinayetleri.org

Bana göre de, dünyanin en büyük sorunu küresel mevsim degisikligi. Ne yapayim, bu sorun disindaki her seyi kücümseyeyim mi? Mesela kuraklik ve cöllesme artarken, Hollanda´daki gay nicin yeni haklar istiyor, daha önemli sorunlar var demeli miyim?

Sence kadini bu kadar asagilayan, kadina fiziki siddet uygulamayi her alanda sorunsuz olarak goren bir yerde, senin dilinle bunu desteklemen dogru mu?

Cinsiyetciligi kücümsemek, gecmiste kaldi, gercek degil demek, ya da su an yaptigin gibi "daha büyük sorunlarimiz" var demek cok tehlikeli bir sey.

Ayrica, düzgün konusarak kimseye bir iyilik yapmayacaksin.
0
buf-e kür
(08.06.17)
Bizim üniversiteden bi kız arkadaş vardı .mına koyma cebine koy derdi.
0
[GODDARD]
(08.06.17)
dilin yapısı ve kültürel nedenler dolayısıyla, argo öyle şekillenmiş.

günlük hayatta ağız dolusu küfür etmek istesen, başka bir şey söyleyemiyorsun zaten.
ben bu tip şeyler yerine, daha geniş kapsamlı, daha iş bitirici şeylerden yanayım.
şimdi biri "a.ına koyayım" dedi diye, kimse gidip kadın cinayeti işlemiyor.
ama belki kadın cinayetleri konusunda net adımlar atılır, denetim artar, cezalar ciddileşirse, o zaman toplumda bu algı oluşabilir, insanlar yeni bir argo türü yaratmaya meyledebilirler.

yani toplum yapısı ve kültür değişmeden, dil de değişmez.
değiştirmeye çalıştığınızda, radikal kalır, sivri ve emanet durur.
ki öyle de oluyor zaten.

bizim ülkemiz için olayı biraz her türlü kuş ve leylek ilişkisi olarak görüyorum açıkçası.
0
blatta hiberna
(08.06.17)
Küfür dilden eğriliyor. Malesef bu ülkede cinsiyetçi olmayan küfür yok gibi. Benim bildiğim en ağır küfür "o.. çocuğu" cinsiyetçiliğin gibi. Ama yerine şöyle okkalı bir küfür bulamıyorum.
0
lcha
(08.06.17)
ettiğin küfür cinsiyetçi mi? evet,

küfür etmek kaba bir eylem mi? evet,

ne diye tepki gösteriyorsun anlamadım. hepimiz yeri geliyor küfür edebiliyoruz ama bunun savunulacak bir yanı yok, hele ki biri kalkıp da bize karşılık verirken küfür etmeden yaptığımızın yanlış olduğunu söylüyorsa bir durup düşünmemiz lazım. bahanelere sığınmak yerine. alışkanlıktan yaptığın bir şey olduğunu düşünsen de cinsiyetçi olduğu gerçeği değişmiyor sonuçta.
0
neseranni
(08.06.17)
bu ülkede cinsiyetçi kelimesinin anlamını bilmeyen 30 milyon insan bulabilirim, hatta belki daha fazla da bulurum. sistemi değiştirmek konusundaki klişe burada da işliyor; bir sorunu üreten yapıyı değiştirmeden, yapı üzerinde kökten bir değişim veya reform gerçekleştirmeden sorunu çözemezsin. yani niyeti sorgulamıyorum ama bir karşılığı olmaz.
0
yeraltindan potlar
(08.06.17)
ben bunu söyleyene hak veriyorum. bu konuda da "elimden geleni yapıyorum. etmiyorum, ettirmiyorum. elim nereye kadar uzanabiliyorsa oraya kadar olan şeylere engel oluyorum." diye düşünüyorum. etmiyorum, ettirmiyorum. çevremde eden olunca da rahatsızlığımı dile getiriyorum.
0
mojiziku
(08.06.17)
Kufurleri acik acik yazinca silmisler asdgg
O zaman soyle diyelim. Kadin cinsel orgni yerine herkesin sahip oldugu delikleri uyaran kufurler kullanabilirsiniz bence.
Bir de birinin annesine kiz kardesine ya da esine tecavuz edeceginiz beyani yerine erkek akrabalarini siraya koyabilirsiniz. Dayini mikiim ne kadar tatli bi ifade oysa:) (bunu da silmezsiniz umarim. Biliyorum en basta agza tam oturmuyor ama zamanla verim alacaksiniz ve yillarca neden sadece tek bir cinsiyet uzerinden kufur etmisim, boyle daha genis bir yelpazeye hitap ediyorum diye mutlu olacaksiniz.

(Aslinda mikmek, mokmak, koymak filan da cinsiyetci cunku eril guce vurgu yapiyor bu nedenle cinsel organinizi degil kolunuzu bacaginizi kufurlerinize meze ederseniz tam super olur, bye)
0
red g
(08.06.17)
cinsiyetçi küfür hassasiyetinin aşırı dangalakça bir şey olduğunu düşünmekle birlikte bakış açını sağlıksız ve mantıksız buluyorum. "ona gelene kadar bu var" diyecek olursan, çok fazla "olmaması gereken" şeyi meşrulaştırmış olursun. bu, sokakta tecavüze uğrayan bir kadın görünce, "yav ışid milleti seks kölesi olarak satıyor" deyip hiçbir şey olmamış gibi yürümeye benziyor. sonuç olarak, ona gelene kadar neler var... bunu her zaman, her şey için söyleyebilirsin.

küfür dediğin şey cinsiyetçi olur zaten bence, yani bunun özünde ahlaksızca ve kirli olması yok mu? evet küfür bazılarınca samimiyet olarak algılanıyor ama bunun temelinde bile "kibarlığa gerek bırakmayacak kadar yakın olmak" yatmıyor mu? ben "mna koyim" küfrünü sık sık kullanan birisi olarak kadınların "koyulacak" şeyler olmadığının bilincindeyim mesela. adı üstünde, KÜFÜR bu. çocuklar bu küfürleri duydu diye cinsiyetçi olmaz, bu eğitimle ilgilidir. bugün çok daha medeni, kadınların çok daha fazla saygı gördüğü toplumlarda dahi küfür dediğin şeyin çok büyük bölümü cinsiyetçidir.

kendi adıma konuşayım, bu tip saçmalıklara takıldığını gördüğüm kadınların büyük bölümü sikimsonik bir üniversitede sikimsonik bir bölüm okuduğu için kendini aydın veya önemli zanneden insanlardı. çok ciddi söylüyorum. duyuruda bile görebilirsin bunu. çok iyi eğitim almış, önemli yerlere gelmiş, çok fazla insan tanımış, kendine güvenen kadınların bu tarz bulşitlerle uğraştığını hiç görmedim. nerede vasat karı var, ağzını açsan CİNSİYETÇİ!1!1!! diye höykürüyorlar. bu mevzunun büyük bölümünün kompleksten kaynaklandığını düşünüyorum. şu sosyal medya feministleri kocasından dayak yiyen bir kadına destek olsun, bu sosyal medya feministleri sayesinde bir kadın daha iyi eğitim alma fırsatına kavuşsun, o zaman ben diz çöküp tövbe isterim, derim ki siz gerçekten çok kıymetli insanlarsınız, sağolun. ama bunların derdi öyle bi' şey değil, tek istedikleri mevzu çıkarıp kendilerini önemli hissetmek.

özellikle belirtmek isterim ki bu söylediğim herkes için geçerli değil elbette. muhakkak bu konuda çok güzel işler yapan değerli insanlar da vardır. onlara öpücükler.
0
der meister
(08.06.17)
cinsiyetçi küfür hassasiyetinin aşırı dangalakça olduğunu düşünmek başlı başına dangalakça bir davranış aslında.

"mna koyiyim" derken kadınların koyulacak varlıklar olmadığının bilincindeyseniz o küfürü etmeyin o zaman. yoksa emre belözoğlu'nun zamanında zokora'ya "pis zenci" deyip sonra basın toplantısı düzenleyip "içimden ırkçılık geçmiyordu yea, benim de zenci arkadaşlarım var :(" demesinden ne farkınız kalıyor?

üniversite bölümünden vasatlık çıkarımı yapıp cinsiyetçiliğe tepki vermelerini de komplekse bağlamanız karşısında ise nutkum tutuldu.
0
luchetti
(08.06.17)
@luchetti, ahahaha birine pis zenci demekle iki erkeğin birbiri arasında "mna koyim" demesi aynı şey yani, öyle mi? sırf bana uyuzluk yapmak için her yazdığımın altına salak salak argümanlarla geliyorsun, kaçıncı oluyor bu. ayrıca evet, kendini gerçekleştirmiş ve özgüven sahibi olan insanların çok büyük bölümü böyle gerzekçe şeylere takılmıyor bunun aşırı duyar kasmaktan ileri gelen bir hastalık olduğunu bildikleri için. konu "cinsiyetçilik" ise müdahale edilmesi gereken son şey küfürlerdir. adı üstünde, küfür bu. cinsiyetçiliği küfre indirgemek de tipik karşı çomar kafası işte; kitapla fotoğraf çektirip yazar olduğunu zannetmenin başka bir çeşidi. KÜFREDERKEN AM FALAN KULLANMAYIN!1!!! deyince otomatik olarak cinsiyetçiliği yeryüzünden silmiş oluyorsunuz, çok faydalı bir iş yapmış oluyorsunuz falan. içi boş, tamamen anlamsız çabalar.
0
der meister
(08.06.17)
insanlığın en büyük düşünüş sorunu ne biliyor musunuz? her örneklemi kendi üzerinden meşrulaştırması. mesela 5 kişi tanımış hayatında, onlar "böyle" değil diye herkes aynı koşulda "böyle" olmayacak sanıyor. bu var ya gerçekten çok enteresan geliyor bana. mesela bazısı çıkıp, ben hiç böyle birini görmedim, böyle oldu diye kadına şiddet gösterilmez, çocuklar böyle böyle olduğunu görünce böyle düşünmez falan diyor.

ben de örnek veriyorum o halde. ben gönüllü olarak bir çok kadın derneğinde çalıştım. okuduğum bölümle alakası olmamasına rağmen; öğrencilik hayatımda gönüllü olarak "kadın çalışmalarına" katıldım ve hala katılıyorum. hiçbir şey yapamazsam bu konuda yapılan araştırmalardaki kayıtları deşifre ediyorum, -yani yazıya döküyorum- gönüllü olarak. bunlar söylenmesi doğru olmayan şeyler ama bir sürü örnekle karşılaştığımı vurgulamak için söylüyorum.

yıllarca şiddet görmüş, bir sürü kadın ve çocuk ile konuştum. bütün bunlarda gördüğüm şeylerden kendini en çok tekrar eden şu oldu. erkek, fiziksel şiddet uygulamadan önce hakaret etmeye başlıyor. sürekli şunu duydum; normalde küfür etmezdi ama 3 ay önce küfür etmeye başladı. sesimi çıkarmadım, kızgındır dedim, geçtim. sonra üstüme yürümeye başladı. sonra bir kere vurdu ve uzun süre vurmadı. sonra çok vurdu...

hiç vurmadığı halde sürekli küfür edeni de gördüm. sadece futbol maçı izlerken küfür edeni de. çocukların bunlara maruz kaldığında nasıl şiddete eğilim gösterdiklerini, oyun oynarken kendi akranlarına anlamını bilmediği halde küfür ettiğini, belirli hareketleri temsili olarak yaptıklarıyla da karşılaştım. bu konuda ortaya konulan çalışmalar da var.

yani yok kimse böyle olmaz, şöyle olmaz falan demek; boyundan fazla büyük konuşmak. durumu algılayamamak. yeri geliyor sosyologlar bile bir "şey "söyleyemeden bitiyor araştırmalar, o dönem için. bunu söylemeye geldim.

küfrün ne olduğunu ve neden edilmemesi gerektiğini sağ olsunlar bazı arkadaşlar açıklamış. işte o insanlar çok güzel insanlar.
0
windowsguvenlikduvari
(08.06.17)
benim yazdığım cevapta "pis zenci" demek ile "mna koyiyim" demek aynıdır gibi bir şey yazmıyor,
"pis zenci" dedikten sonra "ama benim zenci arkadaşlarım var yea, ırkçı değilim" demek ile "mna koyiyim" dedikten sonra "kadınlar koyulacak varlıklar değildir :(" demek arasında bir bağlantı kurmuştum, bunu bile anlamaktan acizsiniz.

her yazdığınızın altına salak salak argümanlar yazdığımın farkında değildim, nicklere dikkat etmiyorum. Ancak bundan sonra sizin nickinizi gördükten sonra pek fazla ciddiye alacağımı sanmıyorum yazdıklarınızı.

"aşırı duyar kasmak", "özgüven sahibi insanlar", "hastalık" anahtar kelimelerini kullanarak oluşturduğunuz kısıma ise maalesef cevap verme gereği duymuyorum.
0
luchetti
(08.06.17)
Bunların arkasında hep bahanecilik var. Ondan bu tür kıytırık şeylerle uğraşıyorlar.
0
arnold schwarzeneger
(08.06.17)
(24)

sevdiğinizin ayağını yıkarmısınız

bana her yer cehennem
evlisiniz veya değilsiniz soru yukarıdanedeni ile birlikte yazarsanız mutlu olurum
evlisiniz veya değilsiniz
soru yukarıda
nedeni ile birlikte yazarsanız mutlu olurum
0
bana her yer cehennem
(07.06.17)
Erkeğim. Yikarim. Neden yikamiyim?
O da benimkini yikarsa hosuma gider. Aşın bunlari artik yaaa
0
dafuq
(07.06.17)
Her akşam 'Hanııım, işten geldim, leğeni hazırla' gibi bir Kakılmış-İtilmiş tarzı ilişkimiz varsa hayır ama arada şımarmak isterse veya ben rahatlatmak istersem, morali bozuksa, hastaysa, içimden gelmişse, vb. yıkarım.

Edit: 'Ayak yıkama' konseptini hayal de edemedim aslında. Yani, ben rahatsız olurdum ıslak ayakla otururken falan. neseranni'nin dediği ayak masajıdır, sırt keselemedir, çıkan kire bakıp 'Anaaa, silgi şeysi gibi' falan da denir ne güzel de, zaten duşa giren insanlarız. Ayağın ne zaman yıkanacağını şey ettiremedim.
0
aychovsky
(07.06.17)
Yıkarım, sırtını kaşımak gibi bence
0
rhan
(07.06.17)
Ben yikatmam ama yikarim.

Erkegim.
0
runagain
(07.06.17)
@runagain +1

gerekirse ya da isterse neden yapmayayım..

neden: e sevdiğim kişi..
0
qazaqwsx
(07.06.17)
yıkamaktan gocunmam ama ne gerek var... duşta sırtını keselemeyi tercih ederim.
0
zgrydn
(07.06.17)
bir insan neden ayağını yıkatmak ister ki? ben ayağımı yıkatmazdım, sevdiğim kişinin de böyle bir istekte bulunacağını zannetmem. ha ama masaj vs olur o bağlamda yapılabilir, o da ayağa özel değil kapsayıcı zaten.

sırtını keselemek +1 bana samimi gelen bu. hani kendin sırtını da yıkayabilirsin ama yine de birinin sırtını yıkaması sanki iki kişinin birbirinin eksiğini tamamlaması gibi sevimli bir his veriyor.
0
neseranni
(07.06.17)
ayak fetisistiyim, yikatmazsa olay cikaririm. kremler masajlar uu beybi ayak onemli.
0
der meister
(07.06.17)
yıkarım. çünkü neden yikamayayim ki? yikatirim da.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(07.06.17)
ayaklarımı yıkamaktan büyük keyif alan bir sevgilim vardı, gerçekten o masaj bağımlılık yapıyor.
ben yıkamam ama çok üşengeç biriyim.
0
sanrı
(07.06.17)
valla ne yalan soyleyeyim, hastalik vs gibi bir durum yoksa durduk yere yikamam. zaten aychovsky'in dedigi gibi o konsepti de hic hayal edemiyorum. her gun dus aliyoruz zaten, ayrica bu ayak niye yikaniyor ya da banyoya girip iki dakika kendi kendimize yikamak cok mu zor?


gerci ben mesaj yapmayi/ yaptirmayi da sevmem. belki bu yuzden anlamiyorumdur.
0
fraise
(07.06.17)
Hastalık gibi bişey varsa, masaj da yaparım yıkarım da.
Ama onun dışında yok şımarsın yok bilmem ne, yapmam. O benimkini yıkasa da yıkamam.
Arada masaj yapabilirim canım isterse.
0
megalomaniac
(07.06.17)
Eğer kendisinin yıkamasını ya da direkt duşa girmesini engelleyen bir durum varsa, ya da iddia şaka v.b. bir durum varsa yıkarım. Ama onun dışında neden yıkayayım? Hani ayak olduğu için değil, gömleğini de yıkamam eli kırık değilse. He eğer cinsel fantezi tarzı bir şeyse de deneyebilirim sanırım bana seksi bir fikir gibi gelmese de. Ama ayağının önceden temiz olması şartıyla. Bütün gün ayakkabısının içinde kalmış ayağını değil, ahgsfd.
0
love my way
(07.06.17)
Bi hastalik ya da yorguunluk hakikaten yapmasina mani bi durum yoksa yapmam. Yaptirmam da gene boyle bi neden yoksa. Sacma geliyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(07.06.17)
Nein. Cunku kendi ayaklarimizi kendimiz yikayabiliyoruz. Sirtini falan da keselemem ya, annesi gibi hissetmek istemiyorum (._.)
0
velvetmorning
(07.06.17)
Velvetmorming+1 sırt keselerken kafasına tasla vurasım gelir rahat dur diye ahahahah. Ayak da yıkamam, ayak fobim var ayaklara dokunamıyorum.
0
ekaterina
(07.06.17)
Ben yatalak modda hastayken duşumu da aldırdı, ayağımı da yıkadı, tuvalete de taşıdı.
Gerekirse ben de yaparım.
Ama keyfi durumlarda yapmam/yaptırmam. Kendim yapabiliyorken kendimiz yaparız zaten.
0
bir nick var benden iceri
(07.06.17)
tek başına bir ayak yıkamanın hayatın hangi noktasında gerekli olacağını kestiremedim ben de.

yani nasıl bir şey olacak, salona baya leğen getirip tuzlu suyla ovalamaca mı?

hayır gocunmam, "acil ayaklarımın yıkanması lazım, çok mühim bir durum bu" falan derse kafamda soru işaretleriyle ovuklarım, tamam da niye insan gibi duş almayalım ki?
gelsin duşta sırtına kese vurayım, topuğuna taş süreyim, çıkınca saçına fırçayı ben saplayayım falan öyle olmaz mı yani?
0
cay koy geliyorum
(07.06.17)
Yıkarım. Yıkar. Yıkaşırız.
0
lüzumsuz adam
(07.06.17)
ayaklarla ilgili herhangi bir fetişim yok.
ama yıkarım elbette.

aycho +1 tabii bir de.
0
blatta hiberna
(07.06.17)
Yıkamam. Çünkü kendisi yıkayabilir. Ha hastaysa altını bile değiştiririm o ayrı.
0
peggy
(08.06.17)
Bunu bir gereklilik olarak görüyorsa asla yıkamam. Bunun dışında sevgilimin şurasını ellemem, şurasına dokunmam gibi bir düşüncem yok. Allah ne verdiyse yıkarım paklarım öperim koklarım. Nedeni onu seviyor olmam tabii ki. :)
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(08.06.17)
Yıkamam ama o kendiliğinden yıkamak isterse hayır demem :) Benim hiçbir beklentim olmamasına rağmen kendiliğinden ayaklarımı yıkayan bir kız arkadaşım olmuştu. Aslında biraz da hem çocuğu hem de eşi olarak görüyordu beni. Çayımın şekerini karıştırıp ta getiriyordu, yemekleri-meyveleri tek lokmada yiyebileceğim şekilde keserek önüme getiriyordu, bütün çamaşırlarımı yıkayıp, ütüleyip tek tek yerleştiriyordu,vs.. Böyle içinden gelerek erkek arkadaşının/eşinin her işini kendi üstlenen kızlar da var. Kıymetini bilmek lazım ;)
0
iwasbornonamountainside
(08.06.17)
Gece gece nedense aklima geldi bu duyuru.

Sirtimda da tasirdim, hamallik da yapardim falan diyesim geldi niyeyse.
0
runagain
(04.08.17)
(3)

Ukrayna'da 3 gün için 5.000 grivna yeter mi?

razvan rat
Kişi başı hesabı olarak. Gece alemlere akılmayacak. Normal bir turist olarak gezilip görülecek yerler ziyaret edilecek, yeme-içme olacak.
Kişi başı hesabı olarak. Gece alemlere akılmayacak. Normal bir turist olarak gezilip görülecek yerler ziyaret edilecek, yeme-içme olacak.
0
razvan rat
(07.06.17)
yeter dostum
0
purple rain
(07.06.17)
gece alemlere aksan bile yetebilir çok açılmadığın sürece, o parayla bir ay geçiniyor o garipler. yeter de artar. taksilere dikkat yalnız. normalde çok ucuz ama dil bilirsen ve pazarlık yapabilirsen ucuz. şehrin bir ucundan diğerine 10 liraya gidebileceğin gibi 10 kilometreye 60-70 lira vermek zorunda da kalabilirsin. fiyatı adamına göre değişen şeylere dikkat edin, onun dışında 5 bin hrivnayla ohoooov çok para yav. her şey yapılır.

hatta bir de eğer 2-3 kişiyseniz hostelde falan kalmayıp daire kiralayın derim. süpermarketten alışveriş yapıp yemeklerin en azından bir kısmını evde yiyebilirseniz daha bile uygun olur. et ucuz olduğu için biz üç etobur evde öküz gibi yiyip içiyor sonra da sokağa çıkıyorduk deli dana gibi.
0
der meister
(07.06.17)
Gitmisken kluplere de git. Yurtdisina gidip ekonomi mi yapilir. Tadini cikar biraz.
0
boran79
(08.06.17)
(3)

Ukrayna ile ilgili

archery
Kiev mi lviv mi kharkiv mi? 3-4 günlük olacak o yüzden tek şehir düşünüyoruz,gezecek görecek yerlerin çok olması ve ucuz olması en önemli kriter,gece hayatı kısmı önemli değil çift olarak gidicez:)
Kiev mi lviv mi kharkiv mi? 3-4 günlük olacak o yüzden tek şehir düşünüyoruz,gezecek görecek yerlerin çok olması ve ucuz olması en önemli kriter,gece hayatı kısmı önemli değil çift olarak gidicez:)
0
archery
(05.06.17)
Kesinlikle Lviv. 3 gün yeter.
0
electrobuzz
(05.06.17)
orta avrupa tadi isterseniz lviv, sovyet-rus ise kiev. bence ciftler icin kiev daha iyi. buyuk sehir. gezip gorecek muzesi, parki, atraksiyonu bol. lviv de guzel tabii ama ben kiev'de daha cok eglenmistim nedense. cok farkli gelmisti. iki farkli ulkede gibiler mimari ve toplumsal acidan bence.

harkiv gitmisken gorulebilecek bir yer ama sadece orayi gormek icin gidilmez.
0
der meister
(05.06.17)
Lviv den şaşma Under the blue Bootle a muhakkak uğra.
0
ugrcn
(05.06.17)
(18)

Sizce şu söz doğru mu?

elvedui
"eğer güzel bir kızın yanında tipsiz bir erkek varsa; ya 20 milyonu ya da 20 santimi vardır"
"eğer güzel bir kızın yanında tipsiz bir erkek varsa; ya 20 milyonu ya da 20 santimi vardır"
0
elvedui
(05.06.17)
tek kelime ile saçmalık.
0
since1907
(05.06.17)
Milyon ok de, santimin buyuk olmasi onemli mi ki bilemiyorum.
0
runagain
(05.06.17)
değil
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.06.17)
Hayir. Sacmalik.
0
stavro
(05.06.17)
buna inanacak, güzel kızın yanında çirkin bulduğu bir adam görünce direkt olarak bu bahaneye sarılacak biri gerçekten çok çok acınası haldedir. doğru falan değil. sevilebilmek, biriyle birlikte olabilmek için 20 santime ya da 20 milyona ihtiyaç yok.
0
der meister
(05.06.17)
Nerden buluyosunuz bu argo sokak agzi sozlerini ya? Gecekondu laflari.
0
imelih
(05.06.17)
20 yaşına kadar falan öyle düşünmen normal, sonra zamanla fiziksel özelliklerin her şey demek olmadığını da idrak ediyor insan.
0
emfuzi
(05.06.17)
@der meister: sonlara doğru dediğin konuyla alakasız.
0
🌸elvedui
(05.06.17)
valla defalarca güzel kızın yanındaki tipsiz erkek oldum ama o dediklerin yoktu.
0
orpheus
(05.06.17)
Çok saçma. Hangi ergen söylemiş bunu
0
all girls dream
(05.06.17)
sözlükte biri yazmış oradan gördüm.
0
🌸elvedui
(05.06.17)
Söylenebilecek en gereksiz, en saçma söz diyebiliriz
0
gazozailacatmauzmani
(05.06.17)
Yeaani. hani direk doğru değil elbette. hatta çirkin bir laf, üslup. Ama tabi burdaki mesaj yine cogumuzun tecrübe edip onayladığı şeye; kadının içgüdüsel olarak bir erkekte aradığı güce işaret ediyor. Seks kabiliyeti de bu güç araçlarından biri tabii. Lakin seksteki güç biriminin tek başına uzunluk oldugunu sanmıyorum. Süre de önemli :) onun haricinde para; paradır.

Farkettim de sordugun çoğu sorunun cevabı aynı degilse bile hep ayni yöne çıkıyor.
git omuz çalış özetle. Ha bir de bonus: www.artofmanliness.com (baya güzel bi site, bi gözat bence.)
0
klar
(05.06.17)
20 milyon doğru ama sadece penis büyüklüğü için hiçbir kadın hiçbir erkeği tercih etmez
0
benaslindayohum
(05.06.17)
Nasıl tercih etmez. Sözlükte karının biri 20cm'e tapılır diye yazmış.
0
🌸elvedui
(05.06.17)
değil,tipsizim tescilli sevgilim olmuşluğu var
0
mirty
(05.06.17)
Fake dir o
Penis uzunluğu orgazm için şart değil.
0
benaslindayohum
(05.06.17)
20 cm saçmalık da 20 milyon çok net doğru yani.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(05.06.17)
(3)

Aseksüel bir erkek viagra içse ne olur?

elvedui
sb
sb
0
elvedui
(04.06.17)
çükü kalkar
0
pgup
(04.06.17)
viagra içince vücutta ne değişiyorsa o değişim olur. aseksüellik çükün kalkmamasıyla alakalı bi şey değil. ilaç "bu adamın seksle işi yokmuş arkadaşlar, kan falan pompalamıyoruz dağılalım" diyecek değil.
0
der meister
(04.06.17)
Bu tarz ilaçlar doğrudan ereksiyon ya da cinsel uyarılma sağlamaz. İlacı içince dimdik dolaşılacak diye bir şey söz konusu değil. Cinsel uyarılma gerçekleştikten sonra ereksiyonu ve onu korumayı daha kolay hale getirir sadece. İçen kişi cinsel olarak tetiklenmediyse hiçbir şey olmayacaktır.
0
synesthesia
(04.06.17)
(13)

internetteki tartışmalarınız sizi etkiliyor mu?

mizore
açıklayayım: biriyle internette tartıştınız. duyuru olur, sözlük olur herhangi bir forum olur. karşıdaki hakaret etti ve/veya farklı açılardan yaklaşmaya başladı, tartışma ilerlerdi. sinirleniyor musunuz veya kişisel algılıyor musunuz? gerçek hayat/sanal hayat ayrımınız var mı bu tarz olaylarda?bu b
açıklayayım: biriyle internette tartıştınız. duyuru olur, sözlük olur herhangi bir forum olur. karşıdaki hakaret etti ve/veya farklı açılardan yaklaşmaya başladı, tartışma ilerlerdi. sinirleniyor musunuz veya kişisel algılıyor musunuz? gerçek hayat/sanal hayat ayrımınız var mı bu tarz olaylarda?

bu başka bir sitede sorulmuştu. genel olarak "tanımadığım insanların benim hakkımda ne dedikleri, ne düşündükleri beni ilgilendirmez. hakaret ediyorlar fakat beni tanımıyorlar ki" kabullenilmişti. gözüme çarpan "ben bir düşüncemi paylaşıyorsam, gelen her türlü eleştiriyi kişisel algılamak hakkım." yorumuydu.

siz ne düşünüyorsunuz?
0
mizore
(04.06.17)
eskiden kişisel algılıyordum ve sinirlendiğim de oluyordu ama artık etkilemiyor. internetin nasıl bir ortam olduğunu fark etmekle alakalı. aynı umursamazlığın gerçek hayatımda da baş göstermesini beklemekteyim.
0
pinkpeony
(04.06.17)
gerçek ile sanal ayrımı var bende, olmalı da kesinlikle, yoksa kafa kalmaz insanda. bu yüzden çok kafaya da takmamak gerekiyor sanalda yapılan tartışmaları ya da edilen küfürleri. internet ortamında her şeyle karşılaşılabilir. mesela mahkemeye verme gibi olayları da biraz gereksiz buluyorum. gerçi artık gerçeğin de bir parçası oldu bu sanal ortam, bu da ayrı konu tabii. yani şimdi benim adıma ekşi sözlük'te başlık açılsa ve bir güzel sövülse ne yapardım bilemiyorum. sonuçta gerçek hayatımı da etkiler. ancak anonimlik söz konusuysa olay sanalda kalmalı ve çözülmeli.
0
philus
(04.06.17)
5-6 sene oncesi olsa cok etkileniyordum sinirleniyordum kavga ediyordum filan simdi hic umrumda degil. Internette her turlu insanin olabilecegini kabullenmekle baslamak lazim, insanlarin cogu kompleksli ve ruh hastasi gibi davranabiliyor. Gercekte de ruh hastasi mi degil mi bilemeyiz tabi he he deyip gecmek lazim.
0
neferkitty
(04.06.17)
Tartismiyorum. Karsimdaki tartisacak gibi oldugunda "haklisin bro" diyip engelliyorum. Gercek hayatta yüzüne tükürmeye tenezzül etmeyeceğim tipler internette bana ahkam kesiyor, ne harcıycam enerjimi.
0
duru arsnova
(04.06.17)
kendisi konuşurken bilinçdışı şekilde ayırdında olduğundan olsa gerek iki farklı insan olan, kendisine yönelik yaklaşımlarda gerçek-sanal ayrımı yapamayan kişilerle dolu burası. kavgalarının çoğunun temeli bu. sözlükte saldırı ve hakaret eksik olmazken tartışmalarda, yüz yüze gelince kimsede o hava yok.

ben sanaldaki saldırıları vs. pek ciddiye almıyorum. ne uğraşacağım onunla, diye düşünüp tartışmaya girmiyor ya da uzatmıyorum genelde.
0
nawar
(04.06.17)
normalde iplemem ama az önce televizyonda dizilerde oynayan birinin başlığını açtım diye adam başlığa 150 tl'ye reklam yapan sözlük yazarı diye bakınız vermiş. ulan adam ekran yüzü olmuş, ekran yüzü olan adama başlık açıldığında bu söylenir mi? cahil demekten hoşlanmam ama tam cahil işi.
0
blue eyes white dragon
(04.06.17)
bazılarının klavye delikanlılığı olarak değerlendirdiği çok net bir sanal-gerçek ayrımım var. gerçekte sanaldakine kıyasla çok daha anlayışlı, az öfkeli, sakin biriyim. internette dilediğim kadar kavga ediyorum, kapışıyorum falan. sonuç olarak hepimiz deşarj oluyoruz, kimse de zarar görmemiş oluyor. bunun farkında olan insanlarla dövüşmeyi daha çok seviyorum. duyuruda dissendium'a çok fazla sataşırım mesela çünkü o bu konuda çok iyi bir dövüş partneri. duyuruda her türlü pisliği yapıyoruz ama onun dışında hiçbir sıkıntımız yok. bu dengeyi tutturabilen insanlarla kavga etmek, onlara saldırmak çok eğlenceli. ben bazen internet delikanlısı demesinler diye adres ver diyenlere de adres verip dayak yiyorum ama tercihim kavga gürültüyü internetle sınırlı tutma yönünde genelde.

o açıdan internetteki tartışmalardan etkilenmiyorum diyebilirim. bu sektöre ilk girdiğimde çok bozulduğum, sinirlendiğim oluyordu ama artık öyle değil. uçan kuşla bile kavga ettiğim için alıştım. bilgisayarı kapatınca hepsi geride kalıyor benim için. aksi takdirde çoktan bakırköy'e kapatmışlardı zaten, böyle agresif hayat mı yaşanır yav.
0
der meister
(04.06.17)
cok fazla takmamak gerektigini ogrendim. cevap vermemek, engellemek vs daha mantikli.
0
baldur2
(04.06.17)
Evet bu duyruya da hemen cevap yetiştirmiş nickinden Kezban olduğu anlaşılan tipler hakaret mesajı atıp zekasına güvenmedigi için engelliyor mesela. Kızlara olan ümidim daha da azalıyor.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(04.06.17)
Sokakta karşılaşsak en nazik haliyle yol verecek olan insanın internette içinden canavar çıkabiliyor. Umursamıyorum o yüzden.
0
devilred
(04.06.17)
Bazı arkadaşların sadece hakaret ederek tartıştıklarını zannetmesi üzücü. Krem peynir moderatörlükten ayrılmadan önce, kendisinden eğer bir daha Duyuru'da birine hakaret edersem, hesabımın kapatılacağına dair bir uyarı aldım. İletişimin gizliliği açısından mesajın ayrıntılarını paylaşmam doğru olmaz. Son zamanlarda nefesini ensemde hissetmeye başlamıştım. Herhalde çok şanslı bir insan olmalıyım ki, kendisi hiç beklemediğim bir şekilde bu olaydan bir gün sonra moderatörlükten ayrıldı. Şu anda krem peynir gitti, artık her istediğimi yazabilirim diye düşünmüyorum tabii. Çok şükür, otokontrolü olan bir insanım. Kaostan faydalanmam. Hatta son bir iki günde krem peynir'e hak vermedim değil. Tamam, kendisiyle tartıştığımız, ters düştüğümüz olmuştur, ama Duyuru'da hakaretlere hiçbir şey yapılamadığını gördüğümden beri her moderatörün kendince haklı olduğunu düşünüyorum. Buranın kuralları olduğunu unutuyoruz çoğu zaman. Söz konusu moderatör, başkalarına hakaret etmeyi alışkanlık haline getirdiğimi ve cevap silinme istatistiklerimin yüksek olduğunu söyledi. O silinen yanıtlarımın yüzde doksanında kendimi savunmak için yanıt yazmıştım. Hatta bunların yüzde doksandan daha fazlası da hakaret ve küfür etmeyi eğlence sayan arkadaşa yazılmıştı. Çok ilginç ki, kendisi aynı istatistiklerin iki katına sahip olmasına rağmen, bugüne kadar hiç uyarı aldı mı bilmiyorum. Sadece o kişi de değil, Duyuru'da özel mesajla milletin anasına bacısına küfredip, sonra engelleyenleri de biliyoruz. Bunlar moderasyonun çözüm bulamadığı konular. Bunları "tartışma" dediğimiz şeyin, insanı bir anda tehlikeye atabileceğini belirtmek için söylüyorum. Benim işe yarar yanıt oranım yüzde 77. 10 kişiye yanıt verdiysem, bunlardan neredeyse 8 tanesi, hadi 7 tanesi olsun, yanıtıma tik atmış ve verdiğin cevap işime yarıyor, eyv. demiş. Ama buna rağmen onlarca troll'ün arasından nedense benim hesabımın kapatılması söz konusu oluyor. Hakaret etmem yanlış. Bunu kabul ediyorum. Ancak bu uyarının başkalarına yapılmıyor oluşu beni bazen rahatsız ediyor. Evde bunları düşünüp, derin derin nefes aldığım düşünülmesin. Ben seviyeli bir tartışmadan hiçbir zaman çekinmedim. Gerçek tartışmalardan hep keyif alırım. Ne dediğini bilen insanlarla tartışırken bile bir şeyler öğreniyorsun. Benim tartışmak kelimesinden anladığım, birbirine saygılı iki insanın belli bir konu etrafında heyecanlı bir şekilde bilgi alışverişi yapmasıdır. Bu beni rahatsız etmez. Eğer tartışmak iki insanın birbirlerine durmadan hakaret etmesiyse bunun ne sanal ortamda ne de gerçek hayatta bir değeri yok.
0
dissendium
(04.06.17)
Umrumda olmuyor, dileyen dilediğini söyleyebilir. Yaklaşık 10 yıldır o tarz bir tartışmaya girdiğimi de hatırlamıyorum, zaten insanlar ne mal olduklarını belli ediyor, karşıdaki beni yoldan çıkaracak biriyse uzatmam, keserim.
0
harvey
(04.06.17)
İnternette uzun uzun tartışmaya girmeyi aşırı saçma bulduğumdan o duruma hiç gelmiyorum.
0
arnold schwarzeneger
(05.06.17)
(6)

mastürbasyon (anketli)

bana her yer cehennem
ortalama mastürbasyon süreniz ne kadar http://www.strawpoll.me/13104403
ortalama mastürbasyon süreniz ne kadar

www.strawpoll.me
0
bana her yer cehennem
(03.06.17)
erkeğim, 0-2 dakika.

GO BIG OR GO HOME
0
der meister
(03.06.17)
porno ile 10-30 dakika arası. pornosuz da 10 dakika falan herhalde.

eşcinselli erkeğim. <3
0
nathanieltroy
(03.06.17)
Ben mastürbasyon yapmayı bilmiyorum(çok ciddiyim) ama porno filmi izleme sürem 15-20 dk'ı ya bulur ya bulmaz. Buradan çıkarımla sanırım maksimum 7 dakika diyebiliriz. -ki o kadar olacağını da sanmıyorum. Konuyu tam bilmiyorum ama erken boşalma problemi olabilir bende.
0
mete kudur
(03.06.17)
standardı yok. ne kadar uzatmak istersem o kadar uzun. ne kadar kısa sürede bitmesini istersem o kadar kısa.

1 dakikayla 2-3 saat arasında değişir.
0
zirrealist
(03.06.17)
Ben bu konuda çok dertliyim. Bir saat mastürbasyon yaptığımı bilirim. Sporcu olmanın en kötü tarafı bu bana göre. Yaptığın eylem fiziksel olduğu için vücut, spor alışkanlığıyla kendini kontrol etmeye başlıyor hemen. Normalde bir insan mastürbasyon yaparken kalbi hemen hızlı atmaya başlar, nefesi hızlanır. Ben maraton koşucuları gibi 20 dakikadan sonra bunları hissetmeye başlıyorum. Gelmem? 35-40 dakikayı buluyor. O kadar uzun süreden sonra gelince ses çıkartmıyorum ama. Kafanızda öyle biri canlanmasın.
0
dissendium
(03.06.17)
@zirrealist +1
0
runagain
(04.06.17)
(88)

mod alımı

aychovsky
Şikayetler üstüne bir kısmımız ayrılacağız modluktan. Aktif olarak düzenlemek için yerimize birilerini önerirseniz ve biraz da oy usülü o kişiler Duyuru'dan destek alırsa ileteceğiz ve destekleyeceğiz.
Şikayetler üstüne bir kısmımız ayrılacağız modluktan.

Aktif olarak düzenlemek için yerimize birilerini önerirseniz ve biraz da oy usülü o kişiler Duyuru'dan destek alırsa ileteceğiz ve destekleyeceğiz.
0
aychovsky
(03.06.17)
aycho +1
adaylar gelirse anket açar oylama yaparız.
0
krem peynir
(03.06.17)
yeni modun sayın cumhurbaşkanımızın izinden giden sağlam bir reisci olmasını isterim.

edit: krem peynir'in gitmesini ben de istiyorum. byeee
0
elvedui
(03.06.17)
saçmalık hocam bu ya sizin yerinize yeni kişi alınmasın veya oylama nedir allah aşkına sonra önceden kavgalı olduğumuz ama kankası bol biri biri mod olacak biz mağdur olacaz.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(03.06.17)
Benim oyum mevcut modlara. Birlik beraberliğe en çok ihtiahshss
0
klar
(03.06.17)
bence once sizin aranizdan kimlerin ayrilacagini oylayalim. ben aychovsky ayrilsin istemem mesela.
0
hopeless
(03.06.17)
öfkeyle kalkan zararla oturur, müthiş bir atasözü.

bence modlar bu şekilde değişirse sağlıklı olmaz.
0
Apocalypse
(03.06.17)
Sonuc degismeyecek ki.yeni kisiler gelecek,ilk gazla ugrasip edecekler,sonra oeh yetar ba moduna gecilecek,bu sirada birileri gargara yapmaya baslayacak vay neden sildin diye,sil bastan ayni seyler.
istekli olanlar varsa mesaj atsinlar,bakin profillerine ona gore karar verin
0
duptıs
(03.06.17)
Sen gitme.
0
dissendium
(03.06.17)
ben kendimi aday gösteriyorum
al beni burdan al al al al
0
bana her yer cehennem
(03.06.17)
boş beleş iş yapıyordunuz zaten,destekleyeceğiniz elemanlarda sizin gibi olur muhtemelen. kimseyi desteklemeden bırakın.
0
prens zuko
(03.06.17)
satilik sozluk hesabi duyurularını kim yasaklarsa oyum ona. yasakçı degilim ama bu da cok sacma oluyor artik.
0
blue eyes white dragon
(03.06.17)
Ben birnkeresinde nasılsınız diye duyuru açmıştım. Onu silen gitsin diğerleri kalsın.

Şaka bir yana oylamaya olması salakca olur ama vakti bol ilgilenecek ve şuradaki kuralları özümsemiş birileri gelirse daha iyi olabilir. Hiç bir modu tanımıyorum adlarını (nicklerini) da bilmiyorum ama ara ara değişim şart. Hele bu gönüllülük esasına dayalı işlerde şart oğlu şart. Şimdiki modları işini yapmadigindan değil ama yeni gelenlerin yeni heyacanlari ile daha iyi şeyler fikirler çıkabilir.

Son olarak oylama yapılırsa sandıklara sahip çıkalım mutlaka tutanakların fotoğrafını çekelim. Duyuru ve ötesi sizden yardım bekliyor arkadaşlar. Duyuruna sahip çık. Daha iyi bir duyuru için evet.
0
sejlav
(03.06.17)
Oylama sonucu olacak kişiyi ben garanti edemem zaten, compumaster onayından da geçmeli.
0
🌸aychovsky
(03.06.17)
Ben modlardan memnunum açıkçası ayrılmanıza üzüldüm
Edit: anket falan olmaz o iş bence kendi aranızda isimler belirleyin olsun bitsin eğer kararınız kesin ise
0
basond
(03.06.17)
beni kucaklayin. bana oy verin. 400'u verin bu is huzur icinde cozulsun. aycho kalsin. make duyuru great again. meister for president.

demir yumruk vakti geldi de geciyor. yetki verin her tenekenin kafasina sikayim. bir haftaya piril piril olur duyuru. ben adayim. adam kayirmam. gaza gelip kendimi bile banlayabilirim. alayina gider.

sieg heil! ein duyuru, ein volk, ein meister!
0
der meister
(03.06.17)
sen iyi bir modsun aychovsky, bence kalmalisin ^^
0
yuvarlanantencereninkapagi
(03.06.17)
Ben olurum. Atımı hazırlayın.
0
gozu acik sevisen yahudi
(03.06.17)
şikayetlere haklılık payı varsa zaten bu moderatörlük yapılamadığının bir göstergesi. harcanan zamana yazık.
ve üstte de belirtildiği üzere oylama işi sakat. bir şekilde lobi faaliyetlerine girişilip ortak çatı adaylar belirlenebilir. yine zahmet olmazsa dine yakın birini de seçebilirsiniz. şu anki durumda modlardan öyle birine denk gelmedim ya da göremedim. iyi bir açılım olur bence. Son olarak belli bir kişiye olsun ya da olmasın yazdıklarında pis, argo, hakaret içeren kelimeler kullananları uyaracak ya da bu gibi yazılanları - düşünce özgürlüğü - kapsamında görmeyip hemen silecek yine yetkisi varsa bu konuda ısrar edenleri duyurudan uçurabilecek kişiye gerekli desteği veririm.
0
1adam
(03.06.17)
beyler :(
0
bardakigüneşgözlüğü
(03.06.17)
Oylamayla gelen mod saçma sonuçlar doğurur. Kendisini herkese gebe sanır. Bir kere bundan vazgeçin.
Siteye düzenli giren, bolca zaman geçiren, duyuruya hakim birileri olmalı.

Kendimi aday olarak gösteriyorum.
Bol şans
0
etna
(03.06.17)
Gidişimin nedeni sadece dün geceki olay değil.

Eğer dün geceki olayda bir yanlışlık varsa kondururuz arkadaşları, bunda bir şey yok ama ben gerçekten bıktım ve gidiyorum. İster yetişkin gibi, ister çocuk gibi. Dün akşamki gabe ve cutie pie olayı doğrudan gidiş nedenim değil. Şu anda mobildn link veremiyorum ama ilgili tartışmanın altında dönen alt tartışma benim gidiş nedenimin son damlası.

Dün geceki olaya gelince, ilk önce özel mesajla "Ben ona hakaret etmedim. Herkese çomar diyor diye ben de ona çomar dedim", sonra da "Hakaret etmedim" oldu. İlk anda bu yüzden hak verdim zaten. İki taraf da çomar dediğini kabul etmişti, sonradan demedi oldu. Şimdi bir de "Mesaj bile atmamış" oldu üstüne. Eğer öyle değilse, geri getirilir. Ne yapıldığı şu aşamada çok da umrumda değil. Hatta ben geri getireyim.

Edit: İkisi de geri geldi.

Edit2: gabe bana mesaj bile atmadığına dair mesaj atmış sözlükten. Compumaster ilgilenebilir. Tüm mesaj yönetimi onda. Mesaj var mı, kim kime ne demiş; ortaya çıkar.

Arkadaşlar mağdursa giderayak özür dilerim. Arkadaşlar mağdur değilse ve krem doğru söylüyorsa, giderayak bir af çıkarmış olduk.

Edit: cutie'ninki özel mesaj değildi zaten. Cevaptaydı. Silinen ve hakaret içeren cevabı üst üste yazmıştı. Onu zaten log'da görüyorum şu an. Krem gabe için özel mesaj demişti, cutie için cevaplardaydı demişti. Cutie'nin cevabına bakıyorum. Mod olmayan birine söylese bile ve aynı cevabı girmek için ısrar etse ben de uçururdum zaten. Bu konuda bir özürüm yok ama gabe'nin durumu için özel mesaja bakmadığımdan bir şey söyleyemeyeceğim.
0
🌸aychovsky
(03.06.17)
duyurudaki keyfiliği ve format fetişizmini bitirecekse yerinde bir karar olmuş. kendilerini şahsen tanımam ama nicklerini sıkça gördüğüm için angelus ve dissendium'u öneriyorum. bir de etna ve kendim.
0
zgrydn
(03.06.17)
qazedcsrfvtyhngujmkol +1
0
gazozailacatmauzmani
(03.06.17)
teveccühünüz için teşekkürler arkadaşlar ama şu an mod olmayı düşünmüyorum. belki ilerde bir gün olurum. gerçekten çok sağolun. bu kadar sevdiğinizi bilmiyordum
0
dafuq
(03.06.17)
Zırhımı kuşandım, parmaklarımı esnettim, gözlüklerimi sildim, modluğa hazırım.

Ama aychovsky kalsın bence de.
0
skooma
(03.06.17)
ben olmak isterim
0
for the record
(03.06.17)
Tek başına uçurmadı ki, uçururken uçma gerekçesini gönderdi. Biz de "Eğer öyle yaptı ise tamam" diyerek doğru olarak gördük ve onayladık ama o sırada ben de mobile bile zor giriyordum. "Öyle taptı ise tamam" dedim.

Bu arada komik bir durum var. Gabe mesajı reddediyor ama cutie pie, gabe'nin uçurulması sonrası gabe'nin (mesajlı veya mesajsız - bu ayrıntıyı vermemiş) hakaret ettiğini doğrulayan bir mesaj attı bana. Yani, gabe'nin hakaret ettiğini biliyoruz net olarak. Ancak, doğrulanmayan kısım sadece özel mesaj. Hakareti gabe kendisi doğrulamasa da, krem peynir'in hakaret konusunda tanığı var. cutie pie, gabe'yi savunmak isterken itiraf etmiş gibi olmuş. Mesaj kısmını compumaster doğrular veya yalanlar.

Sonradan da yukarıda anlattığım durum olmuş, onu da log'dan görebiliyorum. Cutie pie uçurulmu
0
🌸aychovsky
(03.06.17)
Onu yukarıda yazdım ya. Bana mesaj attıktan soonra ilk cevapta yazdığım olaylar sonucu aılmış.
0
🌸aychovsky
(03.06.17)
aychovsky candir!
0
neumann
(03.06.17)
aycovsky sen bırakma da kim başlarsa başlasın kim bırakırsa bıraksın.
0
kuzey li
(03.06.17)
olayı bi arkadaş özet geçti sağolsun.

özel mesajla hakaret ve küfğr varsa ve bu sebeple uçuruldularsa bunun ispati kolay değil mi?

hayır bi de özel mesajla küfür uçurulma sebebi ise bunan neden haberimiz yok. benim net olarak bildiğim bi üye herkese direkt küfür mesajı atıyordu, hatta bunla ilgili duyuru açılmıştı. onu da uçurabiliyor muyuz?

herşeyden bağımsız olarak ayçovski sen iyisin bence. krem peynirin agresif bi tutumu var evet, özellikle son zamanlarda duyuru altlarında görüyorum. ama hemen herkes agresif zaten. doğal olarak modluğuna da yansıyor olabilir. ben bunda da bi anormallik görmüyorum açıkçası kim gelirse gelsin yüzde yüz objektif olamaz ki.
0
elorelia
(03.06.17)
dissendium mu? ojsjdksksk aycho ne olur bizi birakma, adam moderatorluk icin dissendium'u onermis tovbeler olsun hanim ilacimi getir. bugunleri de gorduk bu duyuruda vay anasini. soru-cevap formatindaki herhangi bir mecranin yan sokagindan bile gecmemesi gereken adami mod istiyolar lan. abov. simdi "sen kimsin ya dalkurrek, sen kimsin?" diyebilirsiniz. burada konu ben degilim. pekala benim icin de ayni seyi dusunebilirsiniz, bi sey diyemem. ama diss mod olursa duyuru'yu enisteme hekletirim, darbe yaparim. onda kesin anlasalim.
0
der meister
(03.06.17)
Birincisi ben ozel mesaj demedim, o konuda yanlis anlasilma olmus.
Ikincisi ise ortada ozur dilenecek bir sey yok, sadece zamaninda moderator yapilmadigi icin duyuruya kusup giden, sonrasinda dayanamayip fake hesaplariyla geri donen bir arkadasin sacmalamalari ve gereksiz yere moderasyona bulasmalari var.

Bunu daha evvel hollow'a da yapmistin @douchebag, yine yapiyorsun, nickinin hakkini verdiginden oturu tebrik ederim. Inanilmazsin. Daha fazla uzatma istersen. Cok istiyorsan aday ol, moderator ol. Benim umrumda degil moderator olmak/olmamak. Zaten birakacaktim, bu olay da vesile oldu. Kararimi netlestirmeme yardimci oldugun icin ayrica tesekkur ederim.

Edit: afise edilince cevaplarini silip kacmis. Sana da bu yakisirdi zaten, tebrikler.
0
krem peynir
(03.06.17)
aycho sen gitme, krem biraz ara versin.

insanlar anlamayacaktır ama modlar burada işleri yoluna koymaya çalışırken aynı zamanda tıpkı diğer hepimiz gibi duyuruya giriş amacımız her ne ise onu da gerçekleştirmeye çalışıyorlar. ben girip üç beş cevap yazdığımda mutlu oluyorum, insanların farklı fikirlerini okuduğumda aydınlanıyorum misal. aychovsky için farklı, krem peynir için farklıdır bu amaç; yine de kimsenin duyuruya ŞİMDİ GİREYİM DE BİRAZ FORSUMU KULLANAYIM diyerek girdiğini, bu motivasyonla da saatlerini harcadığını zannetmiyorum. eleştiri yaparken orada bir durmak lazım.

insanlık hali, kendi problemini anında çözebiliyor olmak da müthiş bir şey. hiç öyle iktidar sarhoşluğu filan abartmayın, altı üstü klavyenizi dövüyorsunuz. büyütmeye ne gerek var? saatlerini bilgisayar başında, karşılık beklemeden geçiren biri yanlış yapmaya hepimizden daha çok meyillidir, hele hele anlamsız trollemeler; yersiz hakaretler söz konusuysa (spesifik olarak dünkü olaydan bahsetmiyorum, zaman içerisinde kartopu gibi büyümüş ayrı ayrı olaylardan bahsediyorum)

genel olarak krem peynir'i ben de çoğunluk gibi taraflı buluyorum, negatif veya pozitif bir şey hissetmiyorum ama aycho seni seviyorum. ılımlı olarak elinden gelenin en iyisini yaptığını düşünüyorum, mod gibi takılmayıp duyurucuların arasına güzellikle karıştığına birçok duyuruda şahit oldum. senin gibi sağduyulu birinin gitmesi üzücü olur.

kimseyi kırmadan, tartışmalara girmeden, bildiğini yönlendiren birkaç kişi var duyuruda dikkatimi çeken. bunlardan biri hiç muhabbetim olmayan neferkitty, bir diğeri de biraz konuşmuşluğum olan windowsguvenlikduvari'dir. öneri gibi öneri yaptım, haydi bana eyvallah.
0
evde liyakat kalmamis
(03.06.17)
Ben de evde liyakat kalmamış ı öneriyorum, oylama bana da mantıklı gelmiyor.
0
Fusha
(03.06.17)
Sonlarda krem peynir in aciklamasi guzel olmus ve durumu aciklamis aslinda,hollowlife ta gormustuk her gun bir duyuruda hollow a sovuluyordu.son iki uc gundurde krem e ayni seyin yapildigini goruyordum.sirf bu yuzden bence modlar degismemeli ve gorevlerinde kalmalilar.birde burada farkli niklerin arkasindan bunlari yapan kisiyi en basinda aciklasaniz,hem kamuoyu yaratamaz hemde herkes ne oldugunu anlar.sayfaya sikismis bir karekterin hezeyanlariyla duyuruya yon vermek yanlis olur.bura veya baska bir yeri hayatin kendisi zanneden ezik karekterler bunlar,oyunlarini aciga cikarmak,gercek yuzlerinin gozukmesi onemli.w
0
duptıs
(03.06.17)
Veya Mete kudur da olabilir.
0
Fusha
(03.06.17)
ben burada bulunduğum altı aylık süreçte modlarla ilgili bir sorun yaşamadım. kendilerinden memnunum.
(tabii bu benim müthiş bir insan olmamla da alakalı. asıl kendimden memnunum yani)

mod'lar artık sıkıldıklarını söylerken samimilerse bu çok anlaşılır bir durum. bıraksınlar gitsinler. hiçbir maddi karşılığı olmayan bir emeği bu kadar sürdürüp bir de üstüne stres yaşamak akıllı işi değil.

ama bir iki hastanın feyk hesabı ortalığı karıştırdı diye bırakıp gitmeyi,
(bkz: doğru bulmuyorum)
0
filteria
(03.06.17)
çoklu hesaplar n'olacak? ya da şimdi derneklere vakıflara 3-5 ateşleyip hesaplar alsam kendime/kendi adayıma oy versem nasıl olacak?
0
müftü
(03.06.17)
mod yetkisi bizde değil, oylananı compumaster değerlendirir sanıyorum. Belirli bir tarihçesi olmayan veya yeni gelmiş, toplam 10 kere birini almam istemeyebilir ama biz adayları destekleriz.
0
🌸aychovsky
(03.06.17)
Kendi adıma duyuruda çok fazla takılan biri olmamama rağmen sizleri özümsemiştim, bırakmanızı istemem fakat daha önceki duyurucuların da söylediği gibi bu iş zor bir iş ve insanlara laf anlatmak ciddi bir emek, psikolojik olarak da yorucu. o yüzden sizin açınızdan baktığımda bırakmak tabii ki en mantıklısı. her şey için teşekkür ederim öncelikle sizlere, özellikle üslubunuzdan ve sıcaklığınızdan dolayı.

oy sistemi bence de olmaz, elinizde birçok istatistik var ve böyle belirlemek bence de en iyisi.
0
duyond
(03.06.17)
valla duyurulardaki bazı hakaretli ve aşağılamalı cevapları kankitoluktan ya da başka bir nedenden dolayı silmeyip de başka birinin yanıtlarını silen mod kimse, yani kim adam kayırıyorsa -bu uzun süredir mevcut- o kişi gitsin. yeter insanları sıktı bu durum, ya atarlı giderli aşağılamalı her cevabı silin ya da hiçbirini silmeyin. bakıyorum ortalığı bulandıran adamın yazdıkları silinmiyor, başkalarınınkiyse anında siliniyor. çok sinir bozucu.

yukarıda mesela douchebag demiş, neden bir mod bunu afişe ediyor?? bunu yapnlar gitsin cidden.
0
pinkpeony
(03.06.17)
yahu neden bu muhabbet bu kadar uzadı anlamak mümkün değil. burada çoğu insan seviyenin bir şekilde başka sitelere göre yüksek olması ve kafa dengi insanlar olduğu için duruyor.

önümüzde ekşi sözlük gibi bir örnek var, yazarları kim takıyor?? genelde cevap vermeye bile tenezzül edilmiyor, yanlış mıyım?? cevap verilse bile başta sağma şeyler. çoğu insan yetkili bir isim bile bilmiyor.

ben daha önce bir çok site yönetilişi gördüm, düşününce burası oraların bayağı üstünde. burada modlara mesaj atsan gayet normal şekilde geri dönüş sağlanıyor, herhangi bir durum olunca olaya öyle ya da böyle müdahale ediliyor. rahatsız olunan bir şey oldu mu direkt açıklama yapılıyor. bunun ötesini isteyen insan pişkinlik yapıyordur, altında bir boklar vardır. gayet de demokratik ve özgürlükçü yaklaşılıyor. en güzeli de hata yapılırsa hatalarından dönüyorlar bu kadar basit ve en önemlisi de bu. bir bok yiyormuş gibi hariçten gazel okuyan herkese selamlarımı iletirim.

böyle oylamayla falan yeni mod alınırsa büyük saçmalık olacak, yaptığınız en büyük hata bu olur işte. bence herkes sakin olmalı ve mevcut kadro devam etmeli şu an.
0
Apocalypse
(03.06.17)
eh olacağı buydu. her şeye atlamayın dedik, bi sakin olun dedik, bakın şimdi ne oldu? şu iğrenç nickli arkadaş da bırakıyorsa modluğu çok sevinecem :) mesela pandispanya diye bir mod var kendisi ortada yok. süs olsun diye mi duruyor orada? hayatımda gördüğüm en kötü insan yönetimi burada. en adaletsiz kurallar da burada. balığın başı baştan kokar, baştakinde iş yok zaten. neyse hayırlısı olsun milli irade karar versin moderasyona.
sandığa gidelim
0
cekilmis gayfe
(03.06.17)
Krem Peynir konusunda kim haklı kim haksız tam olarak bilmiyorum. Benim cevaplarımı sanırım hiçbiriniz silmediniz, mesaj gelmedi. O yüzden ya benim de gözümün yaşına bakmamıştı diyemem. Kişisel olarak haksızlığa uğramadım. Moderasyon tarihçesinde siyasi görüş ve din konularında anormal bir silme eğilimini gerçekten görüyorsanız bıraksın. Hollowlife çatır çatır her şeyi silerdi, özel mesajda da pardon yanlış olmuş derdi. Aynı şey değil.

Moderasyona ben de katılmak isterim. Yıllardır buradayım. Compumaster'a selamlar.
0
Lim5
(03.06.17)
Selam,

Krem peynir hakkında herkes aynı şeyi düşünüyor. Artık bu konuda herkes nettir umarım.

Fakat @aychovsky senin ayrılmana gerek yok çünkü senin bu olaylarla alakan yok.

Sen ki burada her üyeye önem veren, upuzun yanıtlar veren birisisin. Senin gidişin kayıp olur. Senin tavrını, davranışını herkes biliyor.. O yüzden, bence kalmalısın. Kaldı ki çoğu kişi kalmanı istemiş.

Bu arada moderatör alımı var ise ben de adayım. Şu an Türkiye'nin en çok girilen bir web sitesinde moderatörlük yapıyorum zaten. Burda da olabilirim. Ya da orayı bırakıp, burada devam edebilirim.
0
MaNOfTheYear
(03.06.17)
olay fake hesaplar değil büyük resmi görmüyorsunuz!!

@duptıs, sayfaya sıkışmış bir karakterin hezeyanlarından daha geniş çapta bir durum var burada. insanlar buranın eskisi gibi bilgi nitelikli bir yer olmasını istemiyor. geniş kapsamlı bir oylama yapsak mevcut kuralların çok katı olduğunu düşünen sayısı en az %70 çıkar. halbuki duyuruda sınırları tam olarak belirlenmiş kural sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

bi de mod gözünden bakalaım:

duyuru habitatında yaşamanın kuralları belirli değil. hukuk temellerine dayanan birkaç konu haricinde neredeyse hiçbir kural kapsamlı değil; yönetmeliksiz kanun gibi. biz bir cevabı silmek için 1 saat tartışmak zorunda kalıyorduk. tartıştığımız şey de hukuksal boyutta değil hani, burada soruya cevap vermiş mi vermemiş mi gibilerinden bir şey. bunun kendisi bir sorun çünkü bu kadar uzun zamandır var olan bir platformun kendine yetecek kuralları, kullanım alanını belirleyememesi samimiyetsiz ifadeyle "talihsiz". soruya cevap değil diye entry silinme sebebi yazıyorsan bütün siteyi soru-cevap olarak kullandırman, sohbet amaçlı açılan duyurları tamamen yasaklaman lazım. yok burası aynı zamanda sosyal bir mecra diyorsan da kuralları ona göre belirlemen lazım.

en başından beri buranın kendine bir yol seçip o yol üzerinde yürümesi gerektiğini düşünüyorum. bundan bi önceki mod alımı yaparlarken bana teklif geldiğinde kabul etmedim ilk etapta. gönüllülük esaslı yöneticilik konusuna hep uzak kalırdım takıldığım bütün sosyal mecralarda, hep mod'ların karşısındaki anarşik hatta takıldım. çünkü kontrol mekanizmasız bir yönetim bir süre sonra ister istemez kendi çemberi içinde bir üslup belirlemek zorunda kalıyor ve o üslubun hayra alamet olması için kişilerin dikkatli seçilmesi gerekiyor ki bu da ayrı bir kontrol mekanizması demek. sanal ortamda gönüllülük esasına dayanan HİÇBİR YÖNETİCİ KADROSUNDA bu üslubun oluşumu engellenemez. her yönetimin bir tarzı vardır, olmak zorundadır. ama burada bu üslup daha çok sirayet etmek zorunda kalıyor uygulamaya çünkü dediğim gibi kurallar çok belirsiz ve karar vermek için inisiyatif kullanmak zorunda kalıyorsun.

"o zaman sonra niye kabul ettin dübük" diyen olursa; ayça'nın düzenlediği bir çalıştay vardı; o emeği görünce, hatta fikir olarak katkı yapınca "madem burada vakit geçirip fayda gördüğünü düşünüyorsun, neden güzelleşmesi için elini taşın altına sokmuyorsun" dedim. fakat bir süre sonra baktım ki ayça'nın sesi admin kanadından duyulmuyor, duyulsa bile geçiştiriliyor. madem daha iyileştiremiyoruz bari kötüleşmesini engelleyelim diyerek standart moderasyon tarzında devam ettim. ama sonra fark ettim ki benim bu sitenin olmasını istediğim hal ile kullanıcıların olmasını istediği hal arasında fark var. benim bir soru-cevap platformunda olmasını yadırgadığım bir cevap başkası için "iki sohbet ediyorduk" şeklinde yorumlanıyor. işin sıkıntı yaratan kısmı ben bir mod olarak o kullanıcıya "ekşi duyuru bir sohbet sitesi değildir" diyemiyorum çünkü bu sitenin bunu benimseyen bir ideali yok. ama aynı şekilde, o kullanıcının savunduğu şey de tam olarak adminin istediği şey değil. o zaman kim haklı?

ekşi duyuru yönetim biçimi ve olmak istediği yerle alakalı sınırları oturtamamış bir platform ve bu platformda moderatör olmak zaten pek akıllı işi olmayan sanal yöneticilik fikrinden daha da kötü bir fikir. o yüzden ben moderatör olmak istiyorum diyen herkesin bunu göz önünde bulundurması lazım çünkü kişiler ne kadar değişirse değişsin bu platform mevcut haliyle kuraldan çok inisiyatif ile yönetilmek durumunda kalacak. haliyle gelecek insanların üslubunu hoş bulmayanlar hep olacak. bu her sanal mecrada böyle, kabul. ama genelde böyle durumlarda topun sahibi gelir "top benim, oynayacaksak voleybol oynayacağız. futbol oynamak isteyen halı sahaya gitsin" der. futbol oynamak isteyip de hala orada kalanların da haklı olduğu bir zemin ortadan kalkmış olur. bizim topun sahibi ortalarda yok, benim yerime siz oynayın diye verdiği kişiler de "top senin mi hıı senin mi" karşılığına hazır olsun.

e tabii, bu kadar giydirdikten sonra hala moderatör olarak devam edeceğimi söylersem ayıp olur. tek önerim ne olur dersek; kimin çok iyi moderatör olacağını düşünüyorsanız onu seçmeyin. madem bu sitenin istediği kuraldışılık, ona göre anarşik ve çılgın birilerini seçin ki çoğunluk mutlu olsun.
0
baba jo
(03.06.17)
@baba ,abi buyuk resim kismini anlayamadik.olan biten tamamen bu yanlissam duzeltin.

Artik ogrendik douchebag isimli arkadasmis bu gabe,bi sekilde 3-5 gundur krem krem diye dolanip duruyorlar.sonra gabe ucuyor cutie diye biride bana sozlukten mesaj atti diye bunu duyuruya dokuyor ama bana kalirsa bu da oyunun beklenen parcasi zaten.gercek nikiyle yazmiyor oda 7 yildir burdayim diyor ama yanin yaninin niki kivaminda ben simdi kim oldugunu tahmin ediyorum sizler gercegini biliyorsunuzdur.bunlarda fitili atesliyor zaten cekilecek clle degil diye sizler kalkip modlugu birakiyorsunuz.misal senide eskiye nazaran daha az gordugumu dusunmustum bu olayi okumaya basladigmda ,muhakkak birileri gidecek birileri gelecek ama bu bir kac kisi ortaligi karistirdi diye olmamali.sizde muthis heyecanla baslamistiniz,daha once pek cok kiside muhakkak bir yerde oeh bu ne be dedirtecek.ama bu gidisler kompleksli insanlar yuzunden degil sadece dinamik yapidan dolayi olmali.

Kurallara gelince cok zor seyler degil,herkesin yazdigi gibi bende yazayim brada en eski adamlardan birisiyim,bu nikim evvelden birilerine kufretmem gerekirse nikimdi,belki sevisirim donu gibi birde sozluk hesabim var,sozlukten gelis zorlastiktan neredeyse hic kullanamadim,uzun senelerdir eksi duyuru ekran tablarimda hep en baslarda,silinen,gereksiz silinen,gerekli silinen bir suru cevabim duyurum vardir saniyorum.yazarken ne olacagini zaten biliyoruz,benim hic umrumda olmadi bu,silinmisse silinmistir,gerkeceli veya gerekcesiz cokta onemli degil,dur hemen moda giydireyim,compuya laf sokayim burdan savasina girerek elime gececek bir sey yok,adamlar buraya muhtar olabilmek icin duzenek kuruyorlar,iste bu cok enteresanmis.

Sahsi onerim moderatorluk isine kimse karismasin ve boyle onererek falan olacak isler degil,compu bir kac arkadasimiza karar versin,isimlerde gozukmesin,diger tum sitelerde oldugu gibi yardirip gitsinler.burasi denk geldigim en acik yonetimlerden birisi,insanlar islerini gucleri i birakmislar,bilabedel bizlerle ugrasiyorlar,sukranlarimizi sunmak yerine sovuyoruz bizde,

Ha illa mod kim olsun derseniz lawist olsun abi,adam 17 yasinda geldi buraya ,daha dutluktu buralar o zaman,koca avukat oldu ondan daha istikrarli bir kullanici simdiye dek gormedim.bide avukat falan,olur yani neden olmasin.
0
duptıs
(03.06.17)
Kac yillik duyuru kullanicisiyim, o sebeple ben de cevap yazmak istedim. Oncelikle belirtmek isterim ki ben hollowlife'in cok iyi bir mod oldugunu dusunuyordum. Aycho da cok iyi bir mod. Krem peynir biraz agresif ama o da iyi bir mod)

Asil konuya gelecek olursam, bence oylama ile mod secmek hic akil isi degil, aday gostermek vs cok sacma geliyor bana. Cunku burada bu konulari aktif olarak bilen takip eden insanlarin yaninda etmeyenler de var(soru sorup cikan insanlar etc). Yani bir kere herkesin fikri alinmis olmayacak. Ikincisi de bence bu is moderatorlerin ve site yoneticisinin kullanicilari gozlemlemesine ve istatistiklere bakarak yapilmali. Sonucta burada bir suru ikinci hesap var. Su duyuru altinda bile normalde hic gormedigimiz nickleri, ben adayim derken goruyoruz. Bir de "celebrity" kullanicilarin yanisira cok fazla nicki bilinmeyen ama siteyi gayet takip eden akli basinda birileri de olabilir, bilemeyiz. Belki de mod olan kisilerin kim oldugunun kullanicilar tarafindan bilinmemesi daha faydali olacaktir site icin, ne kadar etik o kismini dusunmedim ama.

Sonuc olarak bu konu uzerine boyle dusunmus olup cevap yazmak biraz lame de gelse, cok uzun sure burada takildim, iyi kotu bir suru insan tanidim, bir suru sey ogrendim. Eskiden burasi benim icin bilgisine hayran kaldigim bir suru insanla doluyken simdi cok daha bos, vakit gecirmekten keyif almadigim, cogu soruma da cevap bulamadigim bir mecra haline donustu. Bundan sonraki mod alimi ve kararlar sitenin cokusunu ya da yukselisini belirleyecekmis gibi geliyor.

Bir de baba jo+1

(Cevap kendini imha edebilir.)
0
yuzır
(03.06.17)
ben olurum mod. kimseyi tanımıyorum eminim kimsede beni bilmiyordur buradan. o kadar giriş sayım var vukatım sıfır. yaşasın kırmızı!
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(03.06.17)
Modların çoğunun elinden geleni yaptığına inanıyorum ama bazen keyfi uygulamalar da olmuyor değil. Bazen fazla sempati beslemedikleri insanların cevaplarını sildikleri oluyor. Benim de bununla ilgili bir tecrübem oldu, fakat bu hesabım değil, diğer hesabımda yaşadım bu sorunu. Adamın teki alenen aileme hakaret etmişti ve ben o kişiye cevap verince benim cevabım tartışma başlatıcı içerik bahanesiyle silinmişti. Ancak aileme hakaret eden o şerefsizin cevabı silinmemişti. Benim cevabımı silip o ruh hastasının bana sataştığı cevabı şikayet ettiğim halde silmeyen mod kimdi bilmiyorum. Bana gelen mesajda hangi mod olduğu görünmüyordu.

İşini iyi yapanlar var ama kurunun yanında yaş da yanıyor. Bence kadro tümden değişmeli. Şimdiki arkadaşlar da epey yoruldular, onlar da dinlensinler artık. Ancak oy işi sakat. Burada birbirini destekleyecek pek çok troll var.
0
i m cool with that
(03.06.17)
aychovsky de, krem peynir de sevdiğim iki yazar.
ayrıca sohbetimiz de olduğundan, duruma elbette objektif yaklaşamıyorum.
eh, bir sorun da yaşamadım.
o yüzden bir şey diyemiyorum.

ama ben de oy sisteminin çok faydalı olacağına inanmayanlardanım.
burada kimin kimi ne kadar tanıdığı belli bile değil.
oy verilecek olsa, 10 adaydan 4'ünü tanısam, içlerinde kötünün iyisini seçmek zorunda kalacağım belki.

istatistiklere göre birilerine teklif götürülmesi daha mantıklı.
sonuçta herkesin performansını, genel tavır ve davranışlarını yakından izleyen ve bilen sizsiniz.
ya da en azından, istatistiklere göre sizin belirleyeceğiniz (ve elbette bu durumu kabul eden) ilk 3-5-10 kişiyi aday olarak gösterin, öyle oylama yapılsın.
0
blatta hiberna
(03.06.17)
ben şahsen moderasyondan memnundum. fakat bıktıysanız yapacak bir şey de yok.

popüler birini mod yapmaktansa sitede uzun süre vakit geçirmiş sessiz sedasız birini mod yapmak daha mantıklı bence de.

adayım da: norek

kendisi mantıklı, makul, herkese objektif yaklaşabilecek birisi.
0
nickimin hakkini veremedim
(03.06.17)
Moderasyon açısından neler oluyor, tarafli mi davraniliyor, sorun mu yaşanmış bilemem, ben herhangi bir sorun yasamadim ama krem peynir konusunda cogunlukla hemfikirim. Duyurularda fazlaca dar görüşlü, taraflı ve gergin oldugunu dusunuyorum. Eğer bunu moderasyona da yansıtıyorsa evet bence de bırakmalı. Onun disinda modlarda sorun yok bence. Geri kalanı aynen kalabilir ama yerine biri gerekiyorsa aday olanlar olursa seçilir karar verilir. Çok dert degil bence. Fikirlere, yaşam tarzlarına saygılı, gereksiz fevrilikleri, kalıpları olmayan birileri olmalı.
0
aquarium
(03.06.17)
ben aychovsky'den memnunum. kimseyle derdim yok ancak yazılanlara hak vermeden edemiyorum.

şu an mesela doktora sorusu altında kavga var ve kavgayı başlatan krempeynir.

insanlar cevabını yazar tiklenir veya tiklenmez ama mod olarak orada başkasının cevabına hah bir şey bilmiyor ergenler derse küçümserse o kişi savunmaya geçer.

laf dalaşlarının kavgaların sebebi bu. modlar duyurularda etliye sütlüye karışmayan biri olmalı. Birileriyle kavgaya doluşup fikir ayrılığı yüzünden kinlenince elindeki gücü kullanıp ayrımcılık yapıyor. Taraflılık konusunda çoğu kişinin yakınmasının sebebi bu.

Bana kişi fark etmez, mümkünse gergin olmayan buralarda sık vakit geçiren biri olsun. Çok cevap yazmış yazmamış fark etmez okuyan taraf da olabilir.

Tartışma başlatıcı içerik diye herkesin duyurusu siliniyor, ancak orada tartışmayı başlatan başkasına lafı ilk atan o. Yine duyuru altında kavga ediliyor sataşma cevapları soruyla alakasız ancak kavga ediliyor sorunun altında, başkası yapınca ovv soruya cevap değil diyip siliniyor eğer o kişiyi fişlemişse. Bunu görün yani kör olmayın lütfen.
0
stewie
(03.06.17)
Aychovsky nikli kullanici bence modluga devam etsin. Krem peynir yerine de birisi gelmese de olur ama yetismiyor denilirse eger birini bulursunuz artik ama aychovsky giderse yerine daha iyi birinin gelebilecegini dusunmuyorum.

Der meister'a da yetki vermeyin simdi gider siteyi adam etmeyi falan takar kafasina hayatini karartmis olursunuz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.06.17)
İnsanların neden bu denli mod olmak istediklerini anlamıyorum. Açık söylemek gerekirse boşa işçilik (daha uygun bir tabiri var fakat kaba olmamak adına işçilik diyorum) olarak görüyorum mod olmayı.

Hatırlıyorum, bundan yıllar önce biri, eski modluk yaptığı sitelerin ekran görüntüleriyle filan compumaster'a başvurup kendini mod yaptırmıştı ki oldukça bayağı bir yönetim anlayışı vardı. Şimdi o modun sadece adı var aşağıda. Garip.
0
devilred
(03.06.17)
madem herkes fikir belirtiyor ben de biraz belirmek istiyorum. mesela buhebu'nun attığı linkteki olayı hatırlıyorum.

peki kuralmış diyip kanıksadım ben de.

Ama o olaydan birkaç hafta sonra krempeynirin birinin sorusunun altına mobildeyim silme ya da editlicem gibi bir şey yazdığını hatırlıyorum çok net bir şekilde, böyle olunca da modları sorguluyor insan.

zaten dün geceki olay benim inatla teyze vs demelerim (sorunun altına asla özel değil) bu çifte standarta tepkiydi. gabe benden rica etti uçtum nedenmiş sorar mısın diye. Hiç cevap veren olmadı modlardan, özelden boşver takma seni de uçururlar diyenler oldu sorunun altında destekleyenler oldu. Öğrendim ki çomar, kezban, keko denmeyecekmiş (yine dediğim gibi kuralı koyan kural deldiğinden ben de kullanıyordum) ki laf çevirip direkt kişiye değil topluluğsa sorun yok vs denildi ama ben genel olarak kullanırken çokça silindi cevaplarım şimdi onları çıkarıp uğraşmak istemiyorum mesaj kutumda duruyorlar. Zaten traveller örneğini de herkes vermiş yani (çomar diyor vs silmiyorsunuz diye). Yine blue serenity diye bir kullanıcı da örnek atmış onu niye silmedin diye.

Şimdi herkesin bir üslupu var krempeynir ergenlik yaşını aşmış kişilere "ergen" lafını bir çeşit hakaret olarak kullanıyor, tıpkı bir zamanların liseli lafı gibi, çomar gibi, kezban gibi.

hal böyle olunca aynen göze göz misali teyze vs dedim herkesin cevabı dururken benimki silinmişti sebebini anlamamıştım (sanırım ilk cevapta kezban lafı geçiyor diye ama asla onu krempeynire dememiştim gisell in başkaları bize gömerken iyi biz gömünce mi kötüsüyle ilgili demiştim) ben de cevabım silinince sorunun altına yazılanlardan derleme yaptım, kelimeleri sıraladım hortum teyze imaj dedim kezban demedim, başkalarının cevaplarını silmedi benim 2. cevabımı sildi ve uçurdu. hani hakaret etmişim güya. Zaten uçtuktan sonra da kendini savunamıyorsun bir nevi ölünün arkasından konuşmak misali. Gabe sözlükten başka insanlara rica etti durumu anlatır mısın diye ricayı geri çeviren de oldu yazan da oldu. Geri çevirmeyenlere teşekkür ederim çevirenler için de teşekkür ederim bulaşmak istememelerini anladım çünkü feyk hesap etiketi yapıştırılıyor haklılar.

Bu hesabım benim hesabım birinin feyki falan değilim, sözlük hesabım değil evet çünkü entrylerimden ifşa olabilirim onu ayrı tutmak istedim asla da sözlük hesabımı kullanmadım duyuruda 3 yıldır falan.

Aychovsky'nin moderatörlüğünden memnunum, çünkü sağduyulu. Tarafsız birisi olsun, duyuru kurallarına kendisi de uysun, çifte standart olmasın benim için fark etmez yeni modun kim olduğu.

sırf mod olarak değil belki duyuru formatı da değişebilir insanların dert anlattığı yeri gönül işlerinden ayrı olarak bir kategori yapılabilir çünkü baba jo nun dediği gibi orada direkt soru-cevap olayı yok herkes memnun olur bu şekilde. birisi sordu diyelim dişim ağrıyor napayım güzel cevaplar geliyor tikleniyor vs orda soru yok. Ama sevdiğim kız abi deyince tarzı soruların tek bir doğru cevabı yok herkes fikir belirtebilir ve belirtmeli, başka açıdan bakmayı sağlar. Yoksa zaten öyle bir soru neden sorsun?

Fikrim beyle.
0
cutie pie
(03.06.17)
@cutie pie

neden böyle davrandığını da biliyorum, ancak @douchebag'e yaptığımı sana yapmayacağım merak etme. erkek arkadaşına selam söyle, gelsin kendisi yazsın ne derdi varsa. bak ne güzel bir sürü nick almış, yazsın güzel güzel.

duyuruya asla mobilden girmem, mobildeyim editleyeceğim gibi bir şeyi duyuruyu kullandığım yaklaşık 7 yıl boyunca hiç yazmadım. ancak yalan söylemek sizde alışkanlık yapmış belli ki, aynen böyle devam edin.
0
krem peynir
(03.06.17)
@krem peynir'le ne sürtüşmem ne de muhabbetim oldu ama şöyle genel bir okuyunca tepki gösterenlerin ne kadar haklı olduğunu görüyorum. iyi olmuş konunun hortlaması.
0
doxanikee
(03.06.17)
beni mod yaparsanız cat fight'lara sınırlama getirilecek. bu tür müsabakalardan hiçbir kullanıcı olumsuz etkilenmeyecek ve her kullanıcıya çekirdek stoku sağlanacak. ifşa etkinlikleri ve dm'den usulünce yürünmesi teşvik edilecek. çirkin ifşacılar uçurulacak. duyuruda halihazırda kankam olmadığından kankacılık kaynaklı hiçbir icraatte bulunulmayacak. 2008'den beri duyuruda aktifim. istatistikler ortada. compü'ye haber salın, benden iyisini zor bulur.
0
zgrydn
(03.06.17)
beni başkan yapın.
0
pgup
(03.06.17)
her isteyen mod olabiliyor mu öyle?
0
sik kullanilanlar
(03.06.17)
@krem peynir, doktora sorusunda açıkçası ben de elvedui ye gıcık oldum biraz ama laf falan atmadım, moderatör olarak daha sabırlı olmanız gerekmez mi ? Tamam siz de robot değilsiniz de doğrudan veya dolaylı olarak senin şahsına bir hakaret vs yoktu ki o cevabında elemanın, direkt ergen vs demek doğru değil,hem soruya cevap olmayan hem de tartışma başlatan olarak silmez miydin başkası yazsa onları.
0
Fusha
(03.06.17)
Bence moderatörler cevap vermesin duyurulara, ya da anonim olarak (mod 1, mod2 gibi,bir sorun olduğunda hangi moda neden sildin cevabımı vs sorabilelim diye) işlem yapmalılar. İkinci dediğim daha mantıklı gibi.
0
Fusha
(03.06.17)
@Fusha

moderatörlerin kesinlikle sabırlı olmaları gerektiğine katılıyorum. ancak ben artık moderatör değilim.

dün akşam compumaster ile konuştum ve kendi isteğimle ayrıldım moderasyon ekibinden. dolayısıyla şu an @douchebag nam-ı diğer @stewie, nam-ı diğer @what the fcuk is a kardashian? kullanıcısına cevap vermekten müthiş bir mutluluk duyuyorum. çok eğlendiriyor beni, iyi ki var.
0
krem peynir
(03.06.17)
@krem peynir, valla ben denk gelmedim moderatörken agresif yazdığına ama bir sürü iddia var o yönde. o konuda ne söylersin? bilgi sahibi olmadığım için soruyorum.
0
Fusha
(03.06.17)
@Fusha

moderatörler birer robot değil. onlar da normal insanlar ve diğer insanlar gibi fikirleri, değer yargıları, düşünceleri var. ben, diğer moderatörlerden farklı olarak, hem daha aktif moderasyon yaptığım için (istatistiklerden bu durumu görebilirsiniz) hem de fikirlerimi kendime saklamadığım için daha fazla kullanıcının öfkesini topladım, bunu da doğal karşılıyorum. fikir sahibi olduğum ve bunu dile getirmiş olduğum için insanlar zannediyorlar ki modere ederken de bu fikirlerim doğrultusunda hareket ettim ve taraf tuttum. çünkü kendisine öyle bir yetki verilse aynen bunu yapacak, kişi herkesi kendisi gibi bilirmiş. bu da doğal. elbette bizi şekillendiren hayat görüşlerimiz ve kişiliklerimiz yansımıştır moderasyon aktivitelerine (yani diğer arkadaşlar için bir şey diyemeyeceğim elbette, kendi adıma konuşuyorum), elbette hatalarım da olmuştur, belki farkında olmadan tamamen bilinçsizce taraf tuttuğum bile olmuştur, ancak tamamen taraflı davrandığım doğru değil. yine de, bu şekilde düşünülmesi de umurumda değil açıkçası.

agresyon konusuna gelecek olursak, hayatımda hiçbir zaman lafımı sakınan bir insan olmadım. bundan sonra da olacak değilim. başkalarına aykırı gelen fikirlerimi (mesela bir cahile cahil olduğunu söylemek gibi) yüksek sesle dile getirmem agresyonsa, eh o konuda diyecek bir şeyim yok. rahatsız olanlar okumayabilir, cevabı olanlar cevap verebilirler.
0
krem peynir
(03.06.17)
@krem peynir, cahile cahil demek gerekir belki fakat açık sözlü olmakla kalp kırmayı çok yapıyoruz milletçe. belki sen de açık sözlü olmak adına fazla kalp kırmış olabilirsin.

Ayrıca douchebag'in diğer hesaplarının stewie vewhat the fcuk is a kardashian olduğunu nerden biliyorsun? moderatörler olarak görebiliyor musunuz :) ? yani benim diğer hesaplarımı da bilebilir mi bir moderatör?
0
Fusha
(03.06.17)
Benim adayım @Adramelekh. Ayrıca kendisi kimseye çomar dememiştir, bu açıdan sicili temiz.
0
usc
(03.06.17)
Usc +1 benim adayim da @Adramelekh. Melek gibi bir insan.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(03.06.17)
Biraz yenilenmek iyidir. Bence de @Adramelekh yapar bu işi.
0
chihirovekohaku
(03.06.17)
@aychovsky sen gitme diğerleri napıyosa yapsın.
0
freetakilir
(03.06.17)
@krem peynir tam olarak ne yaptı, ne etti bilmiyorum ancak şu son yazdığından anlaşılan keyfi icraat, yani görevi suistimal durumu oluşmuş. "biz de robot değiliz, küşü köndündön bülür üşü" gibi gibi bir savunma tarzı durumu kurtarmıyor. işi denetim olan birisi, söylenen koşullar altında, görevde kalamaz. bu yüzden istifa yerinde olmuş.
0
zgrydn
(03.06.17)
Yaş sınırı olsun şurada 20 22 yaşında çocukların kaprislerini çekmek zorunda değiliz
0
goodman
(04.06.17)
olayların ayrıntısını bilmiyorum. henüz, tesadüfen öğrenmiş bulundum ve üzüldüm de. ama tüm bunlardan bağımsız bir şey söylemek istiyorum. ne olduysa olay çok büyümüş ve taraflaşmalara sebep olmuş. bu aşamada istifa edenlerin yerine seçilecek moderasyon üyelerinin mevcut kullanıcılar içinden seçilmesini mantıklı bulmuyorum. dışarıdan transfer yapılmalı. herkese karşı nötr olan ve herkesin başta nötr olacağı birileri getirilsin bu işin başına
0
bonisnocetquimalisparcit
(04.06.17)
oylama usulü olursa kuralları kendi de bozan gibsonrules ya da douchebag gibi vıcık vıcık tiplerin seçilme ihtimali var, duyuruda kankacılık faaliyeti yapan kitlenin mahiyetinden ötürü. bence olmasın.
0
misterturist
(04.06.17)
@aychovsky'nin çalışma tarzına saygım büyük ama bu sorunların kaynağının @compumaster olduğu gerçeği değişmiyor. Çalıştayda o kadar uğraşıldı, ne değişti, ne gelişti duyuru içerisinde? Burada manasız bir şekilde şu kişi gitsin şu kişi gelsin demenin orta vadede hiçbir faydası yok, yine aynı şeyler yaşanacak.
Yapılabilecekler;
Duyuru kuralları daha net hale getirilebilir. Böylece insanlar sınırların nerede başlayıp bittiğine dair bir anlayışa kavuşabilir.
Ekşi sözlükte olduğu gibi moderasyon tek bir kimlik üzerinden hareket eder. Konuşmalar, loglar, mesajlar moderasyon kullanıcısı üzerinden gerçekleştirilir, kişilerin nickleri siteden kaldırılır. Bu durumda da ortada suçlanacak kişiler olmaz, olaylar tek tek değerlendirilir. O zaman bedava nasıl modluk yaptıracağız diyorsanız o sizin bileceğiniz iş.

Ama temel olarak olması gereken @compumaster'ın silkinip kendine gelmesi. Kurduğu sistem uzun zamandır ağır aksak gidiyor ve düzeltmek için bir şey yapılmıyor. Çalıştay büyük bir fırsattı ama öngörüldüğü gibi hiçbir karar uygulanmadı. Bu çözülmeden de ne denirse densin boşa.
0
montreal
(05.06.17)
olm egolarınızı bu kadar ucuz şeyler karşılığı eskitmeyin ya. şurda herhangi bir sorum veya cevabım silinse afedersin sikimde olmaz, silinmiştir de zaten. yenisini yazarsın veya yazmazsın nedir yani. hepinizden daha boş bir hayatım vardır ama ben bile bu kadar ciddiye alamıyorum şu olan biteni. zizek doğru diyo bence; çağımızın tehdidi pasiflik değil, gereksiz aktifliktir.
0
yeraltindan potlar
(05.06.17)
ya şu tiplere de ayrı gıcığım, sanane ya biz ciddiye alıyoruz? sen almıyorsun diye insanlar da mı ciddiye almayacaklarmış?
0
pinkpeony
(05.06.17)
ciddiye almıyorum değil -bu kadar ciddiye almıyorum-. önce bir okuduğunu anla da sonra cevap yetiştirirsin.
0
yeraltindan potlar
(05.06.17)
yıllardır şeffaflıktan uzak, kendi içinizde seçim yaptığınız bir yönetim şekli sergiliyorsunuz. şimdi aday seçer mi olduk? tepeden indirme demokrasi mi, sempati kazanmak adına yaptığınız bir hamle mi bu acaba? içtenliğinizi sorguluyorum.

kurallar içerisinde bir şekilde kaldığı için uçurmadığınız troller bugün götünüzü tırmalıyor. ben gözüm kapalı eminim ki krem peynir haklıdır ancak 2-3 tane troll önderlik etti ve her söylenilene hiçbir şeye bakmadan inanan -bence- duyuru halkı da şu an krem peynir'i kötü belledi. douchebag dediğimiz adam zaten nickinden kendini anlatan ama duyuruyu bilenlerin de çıkıp 1 tane güzel laf edemeyeceği bir profil sergiledi burada yıllarca.

oylama falan yok, sakın yapmıyorsunuz. şurada aday olarak gösterilen isimler bile duyuruda ne kadar az görülen isimler buradan bir şeyler anlanılması gerek. bir internet sitesinde bile gücü elinde bulunduran bir adamımız olsun kafasında manyaklar var. imkan vermeyin onlara bir zahmet. verecekseniz de haberimiz olsun da çekip gidelim. hiçbir şekilde yeterliliği belli olmayan insanların benim yazdıklarımı denetleme yetkisi olmasına ben izin vermiyorum. ekşiduyuru'nun sahibi değilim ancak sahibinden çok daha önemli bir ögeyim; içeriğini üretenim. benim -bizlerin yani- izin vermediğim şeyi yapamıyor olmanız gerek.
0
i drive the hearse
(05.06.17)
Söyledim ama arada kaynadı sanırım. Oylama ile başa gelmeyecek zaten. Eğer duyuru yoğun olarak birini istiyorsa o kişnin istatistiklerine bakılır. Örneğin, her gün iki cevabı silinen birini compumaster'ın mod yapacağını sanmıyorum ama aday kişi hem duyurudan destek görüyorsa hem de istatistiği temizse neden olmasın. Bu duyuruyu da halkın gönlünde kişiler var mı diye açmıştık. Onları da bir ankete göre eler ve compumaster'a sunarak destekleriz diye düşündük ve açıkçası hem adaylar çıktı hem de insanların destek verdikleri kişiler çıktı. Onlara soracağım istiyorlar mı diye, istiyorlarsa da destekleyeceğim.
0
🌸aychovsky
(05.06.17)
Şunu tartışmalar sıcakken, bu başlığın hemen akabinde; Baba jo'nun yazısının ise öncesinde yazmıştım. Ancak yanlışda bu kadar ısrar edebilme kabiliyetini düşünemediğim için de, zamanla atlatırlar diye yayınlama gereği duymamıştım.
Atlatamadınız.
O yüzden, kendi kendinize atlatamadığınız birşeyin yanlış olduğunu anlamaya belki bi' katkısı olur/olabilir diye şimdi paylaşıyorum.
Bu arada, hep yapmak istemişimdir; Baba Jo +1


---
Şu başlığı ve türevlerini dün geceden beri es geçiyorum. Kendimi dota2'ye verdim; cyrstal maiden ile efsane oyunlar kazandım. Ama; hiç yeralmadığım bir yapıda bile adımı birden fazla geçirmeyi başardınız ya, takdir ediyorum(ayık olun - 3 harfli benim adım). Yoksa 'bi ileti paylaştım' benden daha iyi bilecektir(takipçim kendisi, instagramım da yok ki, nasıldı; takibe takip anında takip) es geçmediğim bir konu olsaydı sırf bu yaklaşımınız üzerine bile 56 paragraf yazı yazardım(onun* iddiası, entellektüel olmamdan kaynaklandığı yönünde)

Dün gece oturuyorum, damacana su bitti. Siz bilmezsiniz ben geceleri devasa bardağımdan sürekli su içer, kurgu dünyamda yaşarım. Bazıları dream'i lucid ederken ben de nacizane hayatı lucid edebilmek adına böyle bir (siz seversiniz şimdiki kullanacağım kelimeyi köftehorlar sizii) algoritma hazırladım. Kendime.
Şık bir bardak ve bol su, biraz çikolata, güneşin doğmasına yakın kahve ve kapalı ışıklarda yeni günü karşılama. Hoşgeldin, özleşmiştik.

Ama dün su bitmiş. Zaten gece 02:00'a yakın uyandım, uyanır uyanmaz bi' arkadaşla dövüştük(tinder'da) gittim bi' kahve suyu koyacağım(Almanyadan kahve gelmişti bize) lan elektrikler kesilmiş.(ayrıca gece 2'de manitayla kavga edebilme olayını da ayrıntılı anlatacağım-sonra)


Şimdi; şu yazdığımı lütfen iyi okuyun, çünkü ben sizinkilerin üzerinden 1 tur geçtiğim için ''kişiye hakaret'' olmadığı kanısına vardırdığınız/vardığım şu çıkarımı çok rahat yapabiliyorum; Burada okuduğunu anlayabilen(en azından tek seferde) çok fazla insan yok. İşbu yüzden sağ duyu(m)uzu bi' kenara bırakıp tamamen idrak üzerine yoğunlaşalım. Birlikte.

Sizin. Burada şikayete konu olan şey; olaylara tripkolik yaklaşımınız, komik ve küçük isyanlarınız, sert/kaba/agresif yada(bu da ayrı mı ?) yumuşak başlı olmanız filan değil. İnsanların çoğu bu kısmı kaçırıyor; şikayetin temeli sizin ortada duramamanız(adaleti bilinçli olarak kullanmıyorum; dileyen eşit kelimesini kullanabilir. )

Ben belki de birazdan egonuza yenik düşmeniz sonucunca atılacak bir kullanıcı olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki;
Burada hiçkimse sizlerden zeki çevik ve ahlaklı olmanızı beklemiyor. Atatürk müyüz lan biz ? Herhangi bir yerde herhangi bir oturum yöneticisinden(moderatör) genel beklenti tarafsız olması yönündedir. Yani illa bi' ayrıcalık yapılacaksa bu kurallı ve herkese eşit biçimde yapılmalıdır; Yoksa insanlar şurada yine yanlışa düşmüşler (Kaç peygamber geldi geçti, şu insanoğlu yanlışa düşme huyunu bi' türlü bırakamadı);

Krem Peynir; üslubu gereği, yani sert bir mizacı olduğu için istenmiyor(-ki bu da kimsenin haddine düşmez ayrıca, yöneticileri isteyip istememek kullanıcıların işi değildir, -ki birileri istemiyor diye de küstüm ben diyerek sevgili tribi yapmaya gerek yok(ben çok yapardım eskiden)siz yapmayın) Burada itiraz konusu(benim itirazım da değil(okuduğunu anlayabilen bilecektir)) Krem Peynir'in tarafsız davranmaması. Yani bu ne perhiz bu ne lahana turşusu deniliyor, açıkca.

Yine bir yanlış anlaşılma; sen yani ayçayovski de iyi(iyisin) diye moderatörlükte kalması/kalman gerekmiyor, -kötü de olsa kötüdür diye de ayrılmasının gerekmediği gibi. Moderatörlüğün genel yapısının tanımını özelleştirmede bu sitenin sahibi koyacaktır elbette ama, esasda beklenen tek şey tarafsız olması.

Yani ne Krem Peynir agresif üslubu yüzünden ne de sen iyi üslubun yüzünden kalmalı/ayrılmalı değilsiniz. (nasıl cümle oldu ama ? ben yaptım, iyi oldu iyiii itiraf edin, meseleyi anlatıyor ama, alın bu cümleyi ayrı olarak koyun bi' yere ve okuyun hiç mantıklı değil)

Ha tabi şu bi' gerçek ki, bu işin altından kalkamadınız. Peki, asıl soru şurada; altından kalkmanız gerekli miydi ? Cevabı çok net; hayır hiç de böyle bir gereklilik yok. Elinizde ki işi elinize yüzünüze bulaştırmış olmanız onu sürdüremeyecek olduğunuz anlamına gelmiyor, buna en büyük örnekler işadamlarının oğullarıdır. Hepsi tonla para batırırlar ve bunu da apaçık yaparlar ama babası ‘’lan sevgi koduğum seni değil görkemi başa geçireceğim’’ demez. Bu ekşiduyurunun da işleyişi tıpkı o baba gibi olmalı, keza seçilmiş yöneticinin kötülüğünü de okan bayülgen defaaten anlatmıştır(bu konuda da çok şaşkınım), seçilen güdülendir esasında.

yani,olaylar şöyle ilerleyebilir(ilerlemedi-keşke böyle ilerleseydi); birazdan compumaster gelir, size arka çıkar, bir kaç kişiyi uçurur siz de bu destek gazını alırsınız ve hayatlarınıza rahatça(krem peynir sen daha iyi bilirsin burada c mi kullanacağız ç mi ? rahatca/rahatça) devam edersiniz. ekşisözlükte sürekli öyle olmuyor mu zaten, baştacı* çıksın konuşsun.(güzel konuşuyor, mesela diyelim ki bu konuyu değil başka birşey anlattı ben oturur onu da dinlerim.)

İkincisi; ortaya attığınız çözüm yolu(-ki bi' heyecanla olduğu apaçık) daha da ironik; ''aday olanlar çıksın anket açar oylama yaparız'' demiş :))) Lan sınıf başkanı mı seçiyorsunuz ? Bu mudur yani olaylara yaklaşımınız. Bence bu hepimizin akrabalarına söven bi' çocuk vardı, bi' duyuru açmıştı da orada ortaya çıkmıştı herif herkese sövmüş o olsun hepimiz bi rahatlayalım.

Olaya şöyle yaklaşın, buraya neden bir moderatör lazım ? bu sorunun cevabını verdikten sonra zaten moderatörde olması gereken özellikler nelerdir sorusuna otomatik olarak bi' cevap bulacaksınız.(ahanda algoritma budur işte, itiraf et '' mete değil de ahmet yapmış olsa'' algoritmasından daha iyi)

Onun haricinde mesela benim önceden farkettiğim şey, bilinen yöneticilerin çoğu kadın bu sadece burada değil, irc'den tutun da bütün internet macerasında bu tip angarya(yanlış anlaşılmasın) düzeltme işlerinde sürekli kadınların yetkilendirildiğine denk geldim ben. (bu parağrafı sırf krem peynir için yazıyorum, şimdi herkese malzeme verdim ona vermezsem gönlü kalır)

Yani; yine benim mallar listemde(sizin eseriniz, asla hakaret içermiyor sisteminizin adı o) olan ve hayretler içerisinde haklılığına şahit olduğum o78qteıuqhıugwouadıshadıg nickli arkadaşınızın da dediği gibi kalabalıkdan gelen tarafsız değildir zaten. Hakikaten şaşkınlıkla takdir ediyorum bu beyanını. Yani oylama(!) gibi, aşkım ayrılalım o zaman(aşkım?) yaklaşımınıza filan hiç gerek yok.

Bi' kurallar silsilesi belirleyin ve kurallarınızda açıkla karşılaştığınızda da bu kuralları upgrade edin(offf(ama böyle sağ el yumruk yapılmış, kol aşağı çekiliyor olley der gibi offff) terime boğdum yemin ediyorum)
işte bu kurallar silsilesiyle de; şu şu yüzden yapılmamalı şu şu yüzden yapılmamalı işte şunu şu kadar yapanı evinden aldırıyoruz, 3 ten az yapana ne bilim marc dorcel'in son filmini gönderiyoruz gibi de bi' bilgilendirme topic’i oluşturur ve onu uygularsınız, kimse de ikilemde kalmaz(bak buna ben bile inanmadım, illa birileri yine birşey diyecektir)

Ve kimin hangi başlığı/duyurusu/sorusu neden silinmiş, kim neden uçurulmuş, benim kaç CaNım kalmış filan hepsini de açıkca ifade etmiş olursunuz.

Tüm bunların dışında, Bim tadelle çakması bi’ çükolata yapmış, buradan yetkililere sesleniyorum. Hastasıyız efendim, hastasıyız.( 03.06.17)
---

Yani; sen bi' çalıştaş düzenlemişsin, Baba Jo'da belliki aklı başında bi' adam. E krem peynir de krem peynir yapacak birşey yok(spoiler: chuck is ... chuck (gossip girl)) yani daha önce yöneticilik yapabileceğine hepiniz kani olmuşsunuz. Birileri isyan etti diye, refleksiniz bu şekilde olmamalı. (Krem Peynir zaten bana laf yetiştiremez, ben kendisinden razıyım. Çok dilerseniz nickini değiştirirsiniz ve uçurma işlerini biraz daha es geçe geçe yapar.) Yani göründüğü kadarıyla usülde ortada duran; kişi açığından çok bir sistem açığı. Onun üzerine yoğunlaşmak daha akılcı bir yaklaşım. Bir de güneş doğmaya başladı. Çok fena. Çok güzel.
0
mete kudur
(05.06.17)
neler dönmüş şaşkınlıkla okudum.
devilred cok guzel kalkar bu işin altından ama boş işçilik demiş. kimseye eyvallah etmeden tarafsız gözlem yapabilecek birini bulun.
0
denne
(05.06.17)
moderasyonun tavrı veya üslubu etrafında dönen tartışmalardan çok (ki kim haklı hiçbir fikrim yok) bunun yapılış şekli çok ilgimi çekti.

en çok ilgimi çeken şeyler de silinen bir cevabı veya hesabının uçurulması sonrası intikam ateşiyle geri dönüp fake hesaplar açanlar, yıllanmış kinler tutanlar ve siteyi ''arkadaşlar nasılsınız?'' diye soru soracak kadar sosyal hayatının merkezine oturtmuş olanlar.

bence bir diğer ilginç şey de neredeyse bütün hayatını ve vaktini buraya gömen bu kitlenin aksine, siteyi en başta kodlayan ve şu an bütün reklam gelirini tek başına kazanan kişinin duyuru'yla filan pek alakasının olmaması. ''alın işte siz uğraşın'' diye birilerine bırakmış olması

ve bu terkedilmiş iki grubun enerjilerini birbirleriyle didişmek için kullanması...

yemin ederim tam olarak küçük bir türkiye prototipi, bir distopya, tüm rüyaların kabus olduğu bir inception versiyonu adeta :D

son olarak ülkemiz için en hayırlısının olmasını diliyorum. (merkez sağcıyız 5 kuşak)

eyyorlamam bu kadar.

not: moderasyona aday değilim. küfretmek veya tanışıp kahve içmek isteyenler olursa dm'den yazsın :)
0
otonomo
(05.06.17)
neler dönmüş neler..
istisnai durumlar haricinde hafta sonları sözlük ve duyuruya pek girmem.

neyse herkesin bir şekilde sıkıntı yaşadığı krem peynir ile zamanında silinen bir cevabım hakkında mesajlaşmıştık. gayet de medeni ve seviyeli bir biçimde iki taraf da fikrini beyan etti ve ortak bir karar alındı. bu bakımdan krem peynirin benim nazarımda tü kaka bir mod değil.

zaten genel olarak modlardan yana sıkıntısı olan biri de değilim. bence modlar kendi içsel sıkıntılarından dolayı değil de dışarıdan gelen tepkilerden dolayı -ki aychovsky şikayetler üzerine yazmış- görevlerini bırakmamalı.

burada belki hakaret sayılıp cevabım silinebilir ama gerçekten ergen düşüncelere ve davranışlara sahip insanlar var. kalkıp da bu tipleri kafaya takıp sinirlenmeye değmez. hatta bu onlara istediğini vermek olur. her sevmediğini, işine gelmeyeni bezdirip, şikayet ederek görevden el çekmesini sağlamasına neden olacaklar.

sölzerimi ünlü rumen düşünür mircea lucescu'nun sözleri ile sonlandırmak istiyorum. köpekler istedi diye atlar ölmez.
0
eeb
(05.06.17)
yaz beni kanka yaparim modluk. gec kaldim galiba gerci.
0
baldur2
(06.06.17)
(3)

Intihari bir kez denemis biri

rayde
Genellikle tekrar deniyor mu? Ya da basariya ulasana kadar?Bununla ilgili istatistikler var midir acip bakmadim acikcasi. Sizin fikrinizi veya cevrenizde gorduklerinizi merak ediyorum.
Genellikle tekrar deniyor mu? Ya da basariya ulasana kadar?

Bununla ilgili istatistikler var midir acip bakmadim acikcasi. Sizin fikrinizi veya cevrenizde gorduklerinizi merak ediyorum.
0
rayde
(01.06.17)
kendim icin konusacak olursam bir ciddi girisimim oldu. onda basarisiz olup tedavi gorunce bir daha denemedim. ne yasarsam yasayayim intihar edebilecegimi sanmiyorum o deneyimimden sonra, aklima bile gelmez. onemli olan destek alip zihni toparlamak. yoksa surekli basa sarmasi ve belli araliklarla tesebbus etmesi gayet olasi.
0
der meister
(01.06.17)
Bir tane buldum makale:

academic.oup.com

The risk of repeated attempted suicide was 30% and the risk of suicide was 10%. The risks of repeated attempted suicide, completed suicide, and death from any cause were high immediately after discharge from the hospital.

Hastalar hastaneden taburcu olduktan sonra tekrar deniyormuş.

Makalenin devamında şizofreniden ve duygudurum bozukluklarından bahsediliyor.

Bu tip hastalarda görülebiliyormuş.

Akıl hastalığı varsa yani.

Benim görüşümü sorarsan, kafasına koyan yapar. Ama kaynağını unuttuğum bir araştırmaya göre intihar eden kişiler son anda intihar ettiklerinden pişmanlık duyuyorlarmış.
0
dissendium
(01.06.17)
Hatta net bir rakam bulabildim.

We recorded 25,321 serious, hospital-treated attempted suicides during the follow-up period of 8 years, of which 7,122 were repeat attempts; altogether, there were 18,199 persons with attempted suicide.

25321 kişiden 7122 tanesi tekrar denemiş. Bence yüksek bir sayı.

Edit: Ülke Finlandiya bu arada. Herkesin hayalini kurduğu o huzur dolu ülke. Eminim ki bu sayı geri kalmış ülkelerde çok daha yüksektir.
0
dissendium
(01.06.17)
(38)

evlenmek istemeyen kadın var mı aramızda?

galandar kostumu
30 yasındayım ve evlilik fikri inanılmaz urkutucu gorunuyor gozume. ote yandan gelecekten de korkuyorum, 50 yasında pişman olur muyum diyorum sanki yasayacagım garanti gibi. yalnızlık cok goz korkutuyor ama insanlarla da yapamıyorum. benim gibi hisseden kadın var mı aramızda? varsa yasınızla yazabil
30 yasındayım ve evlilik fikri inanılmaz urkutucu gorunuyor gozume. ote yandan gelecekten de korkuyorum, 50 yasında pişman olur muyum diyorum sanki yasayacagım garanti gibi. yalnızlık cok goz korkutuyor ama insanlarla da yapamıyorum.

benim gibi hisseden kadın var mı aramızda? varsa yasınızla yazabilir misiniz?
yok 5 sene önce dusunuyordum simdi pismanım diyen ya da farklı gorusler varsa da basım ustune.
0
galandar kostumu
(31.05.17)
bence evlencek birini bul pişman olmazsın

not : erkeğim
0
empty bottle
(31.05.17)
23 yaşındayım, 5 yıllık bi ilişkim var, sürekli evlenelim artık daha ne kadar böyle sürecek siye baskı görüyorum, ama evlenmeye hiç niyetim yok. Evlilik gerçekten çok korkutuyor beni. 5 yıl önce de böyleydi, 5 yıl sonra da böyle olacağını öngörebiliyorum.
Daha sonrası için bir fikrim yok, benim kafamda hep 30umdan sonra evlenirim gibi bir plan olduğu için 30a kadar korkup kaçacağımı düşünüyorum.
0
bir nick var benden iceri
(31.05.17)
İnsanlar sorun değil bence ama sen yaşının geçtiğini düşündüğün için evlilikten korkuyorsun gibi geldi bana. Evlen mutlaka ileride zor olur.
0
powerpufgirl
(31.05.17)
İsteyip istemediğimi bilmiyorum ama düşencesi bile titremeye yol açıyor bende. Lafın gelişi söylemiyorum bunu, gerçekten fiziksel tepki veriyor vücudum.

Geçen gün anneme de dedim, hiçbir zaman o evlilik tanımı içerisinde konumlandırmadım kendimi, konumlandırmadım. Neden bilmiyorum ama olmadı işte, içimden gelmedi hiç. Büyük sorumluluk, daha kendi hayatım içinde tam olmamışım ben, tam olmadan olmaz ki bu işler diyorum sanırım kendi kendime. Yalnız kalmak da istemiyorum ileride, birtakım çelişkilerdeyim.

31 yaşın son demlerindeyim, bitse de gitsek hatta, hiç sevemedim kendisini.
0
devilred
(31.05.17)
ben. her geçen gün evlilik fikrinden daha da soğuyorum.
0
i m cool with that
(31.05.17)
29-30 yaşındayken ben de delicesine ürküyordum. Hatta bol bol 'Niye sevdiğim kişiden evlenerek nefret etme riskini göze alayım ki' diyordum. Meğer sorun o zaman birlikte olduğum kişideymiş. Yeni yeni fikre ısınıyorum. Şu anda da çocuk fikri delicesine 'Hayatta olmaz, imkansız, istemem' görünüyor. Ona da zamanı gelince bakacağım. Ailemde 40-45 yaşları arası doğumlar bol, o yüzden çok da düşünmüyorum.

Bir arkadaşımla konuştum az önce. O da 36 yaşında. 'Benim hayalim hep evlenmemekti. Şimdi evlenmek istediğimi fark ettim' dedi. Yeni bir sevgili sahibi, göreceğiz.

Bir kuzenim var, 48 yaşında evlenmedi. O bile, 'Bilmem, zamanı gelince bakarız' diyor.

Eski patronum, 60 yaşında. O da 3 ay sonra evleniyor.

Dördümüzün de kız kurusu olmak dışında ortak noktası şu, pişman değiliz. Kendim hakkında polemik yapmayayım, taraflı olur; bu kuzen evlilik teklifi almamış ya da cinsel hayatı olmayan biri değil. Hazır hissetmemiş, istememiş ve yeni yeni hazır hissediyor. Açıkçası ben de tren kaçtığını düşünmüyorum çocuk düşünülmüyorsa. Yapabilinecek insan ne zaman denk gelirse. Bunun için zorlamaya, o an içinden gelmeyen bir şeyi yapmaya gerek yok. Zamanı geri çevirememek gerçekten bir dert, o konuda söyleyeceğim bir şey yok ama ilerisi için çok korkulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.
0
aychovsky
(31.05.17)
Bende bu durum tam tersi. Is guc sahibi de olduktan sonra evlenmek istiyor artik insan. Evlilik dusuncesini hicbir zaman aklindan gecirmemis bir insan olarak evlilik olabilir artik diyorum. Evlenilecek kadin atsin birileri ustume.

25 / erkek.
0
murakami
(31.05.17)
kendimi bildim bileli gözümü korkutan bir şeydi. boşanmış aile çocuğuyum onun da etkisi vardı. şu an 25 yaşındayım, son 1 senedir nedense çok sıcak bakıyorum evliliğe. özellikle çocuk olacaksa bu yaşlarda olsun ki, yaş ilerleyince kafam kaldırmaz gibi geliyor. neden sıcak bakmaya başladın dersen, sevgili gibi gez toz beraber yaşa. nereye kadar. asıl o sıkıcı geliyor bana artık.
0
rayde
(31.05.17)
@ayça, aslında evlilik bizim kulturumuzde cekilcek cile degil zaten de o cocuk olayı tum işi tereddute sokuyor zaten:/
0
🌸galandar kostumu
(31.05.17)
Evlilik kurumu keşke baştan hiç olmasaymış diyorum. Ama evlilik denen şeyin var oldugu mevcut durumda evlilik deyince korkup kaçanlardan da degilim. Tabi ilerisi icin. Su yaşımda evlenmek kötü olurdu. Sevdigim bir insanla makul bir zamanda evlenme fikrine gayet sıcak bakıyorum ama çocuk olayından emin degilim. Su an icin cocuga cok soguk bakiyorum. Ileride degisir muhtemelen.
0
aquarium
(31.05.17)
Ergenliğimden beri evliliğe bakış açım hiç değişmedi. Hep nefret ettim toplumdaki bu evlilik dayatmasından. Bir an bile "acaba olur mu" diye geçirmedim aklımdan, her zaman aşırı uzaktım evlilik fikrine. Yıllardır bu fikrim değişmediyse artık yeni insanlar tanıyıp yeni şeyler gördükten, sorunlu evliliklere şahit olduktan sonra fikrimin değişeceğini sanmıyorum hiç.

Ben varım yani sonuç olarak. 24 yaşındayım.
0
ms brownstone
(31.05.17)
31 k evlenmek istemiyorum. Ömür boyu gömlek ütüleyemem.
0
suicides underground
(31.05.17)
Ne gerek evlilige. Herkes yapiyor diye mi yani.

Suicides underground +1

Bir is arkadasim gecen baktim erkek arkadasinin gomlegini utuluyor. Sogudum cidden kizdan
0
Traveller
(31.05.17)
27 k
Evlilik son 1 seneye kadar hep manasız ve eziyet dolu görünmüştü bana. İçinde illa ki aldatma olacakmış gibi, neden bu ihaneti yaşayayım ve hayatımı çıkmaza sokup modumu düşüreyim ki? diyodum.
Ama şuan öyle bakmıyorum, güven problemini biraz daha aştım, yalnız yaşamaktan alabildiğine korkuyorum. Aile dostlar falan biyere kadar, insan kendini yalnız hissediyor. Aileyle yaşamak kalabalık geliyor, tek yaşamak da çok yalnız. En iyisi 2 kişi olmak, sevdiğinle uyumak, her şeyden senin haber vermene gerek olmadan haberdar olması, senin hikayeni yarı yarıya paylaşması ve bunun resmiyete bağlanmış olması.
"Tam ve sürekli bir hayat ortaklığı" kanun tanımını ilk okuduğumda kabus gibi hapis gibi boğucu bir çıkmaz demiştim. Ama şuan tam tersi, tek başına olmak arkadaşlarla aileyle avunmaya çalışmak karanlık bi çukur gibi geliyor.

Çocuk sahibi olma konusunu düşünmek bile istemiyorum. Bazen kabuslarımda hamile olduğumu karnımın kocaman olduğunu görüyorum.
0
megalomaniac
(31.05.17)
evliligi gomlek utulemeye indirgeyen, sevgilisinin gomlegini utuledi diye kizdan soguyan lumpenler kadar garip, sig bir topluluk gormedim sanirim. evlenmeyi istemeyenlere hicbir lafim yok da bu zihniyet muthis ya, ciddi ciddi yetiskin insanlarin boyle seyler yazabilmesi, bu konuda bu kadar dar goruslu olmasi urkutucu.
0
der meister
(31.05.17)
Tamamen tanıştığın insanla ilgili bence. Ben ütü yapmayı pek sevmiyorum diye gömlek giymem yaka takar üstüne kazak giyerim diyen sevgilim vardı mesela. Tamam belki ileride böyle olmaz ütülerim illa ama o da başka bir şey yapar bir şekilde beraber yürür. Evlenince de hayatında güzel ve kötü anlar olacak evlenmeyince de. O yüzden evliliği bir şeylerden vazgeçiş ya da kazanma olarak görmek biraz saçma geliyor bana. Bakarsın biri olur evlenirsin olmaz evlenmezsin. Her şey mümkün.
0
jazzabel
(31.05.17)
29,5! yaşımdayım ve seninle az çok aynı şeyleri düşünüyorum fakat şöyle de inandığım bir şey var; evlilik istenilmez istetilir diye. Yani muhtemelen o kafaya sokacak birisi çıkmadığı için karşımıza böyle düşünüyoruz.
0
scomalt
(31.05.17)
evlenmeyi bilmem de
cocuk dogurup sonradan pişman olan hiç görmedim.

evlilik konusunda muhtemelen pişman olursun.
çünkü burası türkiye.
erkek halimle beni bunaltıyor dost akraba.
0
supermatik
(31.05.17)
der meister +1

nutkum tutuldu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.05.17)
Of cok guldum, hep utuden konusulmus. Utu muhim beyler. kimler kimler istedi de dedim utu yabmayi bilmiyorsan aufwiedersehen. Ben evlenmeyi cok seviyorum, herkese evlenme teklif ediyordum baska bir sosyal ortamda, cok komikti. Seye de heb gulmusumdur. Evlilik diyorsun, aklina dugun, akraba sorumluluklari bir seyler bi seyler geliyor. Olm bi gun beyaz bir elbise, bir takim giyeceksin, iki ayakta durup el cirpacaksin, biraz yorulacaksin, anneannen mutlu olacak! Olay bu yani. Yaşlılar mutlu olsun, ne olacak yani, sanki hergununu muthis anlamli seyler yaparak dolduruyorsun da bir geceye gelince ay dugunler cok sacma. Konudan dagildim, ne diyordum? Evliligin bu sevgili disinda geti4digi sevilmeyen seyleri iki dakikada halledince geriye muthis bir sey kaliyor bence. Yalniz hepimizin olmesi cok dandik bir sey. Gelecekteki kocamin olecek olmasina katlanamiyorum.
0
velvetmorning
(31.05.17)
çocuk çok severim ama o sorumluluğu almak istemediğimden çocuk yapmam, o yüzden uzun süre evlenmem de diye düşünüyordum.

beni evliliğe itebilecek hiçbir neden yoktu bana göre zira 3 yıldır bir ilişkim var, birlikte yaşıyoruz, maddi sorunumuz yok vs. vs.

ama toplumun içine karıştıkça maalesef o sosyal baskıyı hissederek sudan çıkmış balığa dönüyorsun. en basitinden, halası beni komşularına "sözlüsü" diye tanıtırken daha ailemle bile tanışmamıştı sevgilim. yaptığımız ayıp günah değil neden böyle deme gereği duydu diye üzülmüştüm. o yüzden çocuk konusunda hala benzer düşünsem de 2-3 seneye evlenirim muhtemelen çünkü artık bu ülkenin kokuşmuş zihniyetiyle mücadele edemiyorum.
0
piremses
(31.05.17)
evlenmeyi iki kişinin canının istediği gibi şekillendirmek, kendi kurallarını belirlemek, yoldaşlık, heyecan, destek, eğlence gibi kavramları kaybetmeden sürdürülebilecek bir seçim olarak bakacak erkeği bırakın, genel olarak insan bulmanın çok zor olduğunu düşündüğümden evlenmek gibi bir düşüncem yok.

evlenmekten korkmuyorum da, kendi seçtiğim bir şeyden niye korkayım. En kötü ihtimalle boşanırsın, biter gider diye düşünüyorum, ama benim tuzum kuru. Çalışan bir kadınım, kendi param var, modern bir ailem/sosyal çevrem var, bu yaşıma kadar kimseden "evlen, çocuk yap" gibi bir baskı görmedim, görmüyorum.

daha önce evlendim, iki sene sürmedi. hayatımda yaptığım en saçma ve gereksiz şeydi.

Genel olarak evlilikten korkma kavramını pek anlamıyorum. Misal, durup dururken "ya attan düşersem" diye uykum kaçmıyor benim, zira ata binmeyeceğim, ata binmemi gerektiren ortamlarda bulunmayacağım, illa ata binmem gerekirse belki ders alıp pratik yapıp bunu başarıp başaramayacağımı deneyeceğim, hayat illa ata binmemi gerektiren bir şekilde ilerlerse de başka alternatiflerin de kabul göreceği bir yerde yaşamak için gerekenleri yaparak bir yol planı çizeceğim. Saçma bir metafor oldu ama, korkuyorsanız evlenmeyin demek istiyor şair burada.
0
sopiro
(31.05.17)
Bence hızlı bir hayatınız yoksa çok pişman olursunuz. Birkaç tanıdığım var, hepsi açıkca belirtmese de pişmanlar. Bir tanesi geçen evlenmeyi denedi ama bu yaştan sonra sıkıntılı, olmadı...

Standart ev kadını veya evden-işe şeklinde bir hayatınız varsa mutlaka evlenin. Ancak ekstrem bir hayatınız varsa (örneğin dünyayı geziyorsanız), uzun bir süre niyetinizde buysa o zaman evlenmek istemiyorsanız evlenmeyin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(31.05.17)
Benim arkadaşım beş yıl önce aklımdan geçmezdi evlenmek ama şimdi çok pişmanım diyor. Ciddi anlamda da istiyor evlilik. Bahsettiğim kişi 34,k.
Ben de biraz @kartallar yuksek ucar gibi düşünüyorum bu konuda.
0
uzunuzunilgi
(31.05.17)
İnsanlar hala bunun zorunluluk değil bir tercih olduğunu anlayamıyor.
Kadın bir erkeğe ait veya anne olmayınca daha değersiz değil, bunu karşındaki ile tartışmayı bilmek, ona gerçekten ne söylemeye çalıştığı konusunda yardım etmek lazım.
Çevresinde tek başına durabilen güçlü kadınların tü kaka ise kime neye göre olduğunu.. Bir insanın hayat kavgasını aşağılamaya vakit ayıran insanın vaktini almayı da bilmek lazım. Evliliğin zıttı Yalnızlık değil.
0
sadegazoz
(31.05.17)
27-kadın

küçüklüğümden beri hiç evlenmek istemedim çünkü evlenmeye gerek olduğunu düşünmüyorum. eskiden korkutucu gelirdi sürekli aynı adamla yaşama fikri. şimdi ise tam tersi, bütün ömrümü aynı adamla geçirmek istiyorum ama bunun için niye evlenelim ki? bizim birbirimize "sana söz, iyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta yanında olacağım. bunun altına imzamı dahi atarım. te bunlar da şahitlerim" demeye ihtiyacımız yok :D bunu zaten biliyoruz.

ailelerimiz açısından da şanslıyız, yıllardır sevgilimle beraber yaşamama rağmen hiç baskı kurmuyorlar "niye evlenmiyorsunuz" diye.

hem sonra evlenmeye kalksak düğün yapıcaz, annemler ablamın düğününde yaptıkları gibi 600 kişiyi çağırmak isteyecek, ben olmaz diyeceğim, kavga edeceğiz, sonuçta o 600 kişi gelecek, ve bir sürü gereksiz masraf olacak. yazık günah.

çocuk istersem o zaman evlenirim tabi. ama çocukları çok sevmeme rağmen şu yaşımda bir çocuğun minimum 18 yıllık sorumluluğunu almak istemiyorum. şu anki yaşam tarzım bir çocuk yetiştirmek için kesinlikle uygun değil. çocuk için hayatımı toptan değiştirmem gerekecek. çok zor. 

sevgilimin gömleğini de ütülerim donunu da yıkarım ayrıca. o da benim için yapar. bunlar da bir şey mi, insan sevdiğinin yüzü gülsün diye neler yapmaz ki. sanırım birbirimiz için yapmaktan gocunacağımız hiçbir şey yok şu hayatta. gömleğini ütülemekten şikayetçi olacağınız biriyle evlenmemelisiniz zaten.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
bir kez evlendim(aslında imza atmamak için oldukça direndim ama işte enerjimizi neden insanlara bunu izah etmeye çalışarak harcayalım, kendimize harcarız söylemleriyle ikna oldum, belki de o dönem ikna olmak istedim). öyle travmalı, çok kötü bir evliliğim olmamasına rağmen inanılmaz pişman oldum. hayatımda verdiğim en yanlış karardı. balayından döndükten sonra pek çok kişiden, evlenmeden önceki etkinliklerime/hobilerime/iş tempoma vesaire devam edince, artık evli barklı kadınsın "uyarısı" aldığımda ne "halt" ettiğimi idrak edebilmiştim. eskiden işyerinde asiliklerim, aferin phoebe hakkımızı aldın diye yorumlanırken, evlilik sonrası e ama sende kendine bir çeki düzen vere dönüştü. hayatta evlilik kadar pişman olduğum hiç bir kararım olmadı gerçekten. o yaşa kadar inşa ettiğim bütün kimliğimi/zihinsel birikimimi sınırlamam ve evliliğe uygun bir kadın profiline dönüştürmem beklendi. bunu yaşamayan kadın sayısı son derece sınırlı bu ülkede. sosyo kültürel-ekonomik düzeyi farketmiyor. kadınlar bunu kendi aralarında dahi dile getiremiyor çoğunlukla. çünkü seçilmemiş/tercih edilmemiş kadın algısıyla anılmayı göze alamıyorlar. yemişim bu algıyı. benim mutluluğumdan, huzurumdan daha önemli ne var bu bir kere yaşayacağım hayatta? istisnai evlilikler elbette vardır, her evlilik böyledir diye ahkam kesmeyeceğim.

herkes tekrar evlenmeme sebebimin evlilik fobisi falan olduğunu düşünüyor. hiç alakası yok. bunun bir tercih olduğunu kabul etmek istememe sebepleri, çoğunlukla, kendileri bu sosyal algıyla mücadele edecek gücü kendilerinde göremedikleri için yaşadıkları iç çekişmeler. şükür iç huzurum çok yerinde ve son derece mutluyum. 50 yaşımı 50 yaşına gelince düşünürüm. neden olasılıklar üzerinden senaryolar yazıp bugünümü anksiyete ile geçireyim?

ezcümle; bir başkası ile birlikte olmadanda ben tam ve bütünüm. bir başkası ile hayatımı birleştirme kararı alırsam şayet, bu toplum istedi diye, kendimi tamamlamak için vesaire olmaz. bir yol arkadaşı istediğim için olur, ki imza atmayı yinede düşünmüyorum.
0
Phoebe
(31.05.17)
27 k, birebir aynı fikirdeyim sizinle.

yalnızca evlilik değil, genel olarak ilişki olayına alerjim var. ne zaman gereğinden fazla bir samimiyet oluşsa biriyle, ya bi yolunu bulup kendimden soğutuyorum, ya da ayaklarım totoma çarpa çarpa kaçıyorum. çevremdeki ilişkilere ve evliliklere baktıkça bu fikrim sadece pekişiyor. bundan 4-5 yıl önce bu görüşümün 30a yaklaştıkça değişeceğini ve isteyeceğimi düşünüyordum, tam tersi oldu. kafamda soru işareti bırakan tek husus toplum baskısı. bu yüzden mümkün olan en kısa zamanda daha medeni topraklara kaçmaya çalışıyorum, evlenmemiş kadınların buradaki kadar yadırganmadığı yeni diyarlara doğru.

sebebi ise büyük ihtimalle korkunç bir babaya sahip olmaktan kaynaklı çocukluk travmalarım. çok severek evlenen annemin neler yaşadığına doğrudan şahit oldum. önceden mantık evliliğine veya paravan evliliğe biraz daha yakındım, şimdi o da gitti. sevmediğim sürece aynı evin içinde ikinci bir kişinin varlığına katlanamıyorum. hiç gerek yok o yüzden. ama işte, dediğiniz gibi, 50 yaşıma geldiğimde akranlarım çocuk, ve hatta torun severken acaba pişman olur muyum diyorum ben de. hayırlısı yaa.

ekleme: sebep demişim, havada bırakmışım. tamamen kısıtlanma psikolojisiyle alakalı. istediğim an, istediğim kişilerle, istediğim aktivitelerde bulunmaya çok alıştım. yukarıda da bahsedilmiş, evlilik "kendine çeki düzen verme"ye mecbur bırakıyor insanı biraz. çok hareketli bir hayatım olduğundan da değil de, canımın istediği gibi hareket etme özgürlüğüme biraz fazla düşkünüm. hayatımı ikinci bir kişiye (çocuk da giriyor devreye bu noktada) göre şekillendirmek istemiyorum. aldığım kararların hepsini kendim öyle istediğim için almak istiyorum, mecburiyetten veya sırf uyum sağlayayım diye değil.
0
cansins beybi kolonya
(31.05.17)
Hiç kimseyi sevmemiş, hiç kimse tarafından da sevilmemişsiniz.

Çağımızın sorunu bu olduğu için, kimse evlilik düşünmüyor ya da korkuyor.
0
MaNOfTheYear
(31.05.17)
evliliği ömür boyu gömlek ütülemek sananlar var. tamam evlenmenin bana göre de pek bir mantığı yok ama evlenince ev işini kadın yapar mantığındaki erkeklerle evlenip sonra da evlilikten soğuyorum demek salakça.
0
bohr atom modeli
(31.05.17)
öyle delicesine istememek değil de biriyle nasıl geçineceğim konusunda ciddi endişelerim var. Bu da beni geride tutuyor.

Ailemde ve yakınımda geç evlenen/hala bekar olan ileri yaşlar var. 39'dan 73 yaşa kadar bir aralıktan bahsediyorum. Evlenenler keşke erken yaşta evlenseydik, bekarlar da keşke evlenseydik diyorlar.
0
fallopian
(31.05.17)
Türkiye medeni bir yer olduğunda evlenen çift sayısı azalacak. İstemediğiniz kimseyle evlenmek zorunda değilsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(31.05.17)
öncelikle der meister +1


biriyle sürekli beraber olacak olmak, geçinme dusuncesi korkutucu. su yıla kadar evlilik benim de korktuğum bir şeydi. ama bilhassa su günlerde ' neden olmasın ya ^^ ' cümleleri geçiyor icimden.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(31.05.17)
22 k istemiyorum, korkunç
0
fragile lady
(31.05.17)
Insanlarla yapamamak ayrı bir sorun, onun evlenmeyi istemekle alakası yok. Iyi vakit gecirdiginiz insanlar yok demek ki etrafınızda?

Evlenme kısmına gelince, iki yıl öncesine kadar evlenmek istemiyordum. Hala da, çok baskı yoksa evlenmeyi sebepsiz görüyorum. Yaklasık iki senedir evliyim. Bu denli aile baskısı üzerimde olmasa ve beraber yasadıgım insanı sürekli 'saklama'ya calısmaktan bıkmıs olmasam, ikimiz de sacma buluyorduk evliliği,özellikle asla cocuk istemeyen bir cift olarak, hala da öyle buluyoruz.

27-k.

Eşim çift olmadan birey olmayı bildiği için evlilik öcü gibi gelmiyor şu an bana. Omuzuma binen hiçbir ekstra yük yok. Öyle oldugu için de, bir imza atıp aileyi rahatlatmak çok büyümedi gözümde.
0
buf-e kür
(31.05.17)
23 yaşında bi erkek arkadaşım oldu, ilk 1 sene evlensem evlenirdim. Sonra bir soğudum bu evlilik olaylarından, 29 yaşımda da ayrıldık zaten...

30 yaşındayım, çocuk doğurmaya karar vermedikçe evlenmem diyorum. Korkmak ürkmek vs. değil, sadece gereksiz buluyorum.
0
lcha
(31.05.17)
var.
bulduğun adam
1. hem çok aşık olduğun bir adam olacak
2. hem sana çok aşık olacak.
3. hem sorun çıkartmayan düzgün bir dünür ailesi olacak.
4. hem ekonomik-kültürel olarak senin aile kültürüne uyum sağlayacak.
5. hem aldatma ihtimali düşük olacak, sadık kalacak.

böyle bir adam bulma olasılığı yerlerde sürünüyor açıkçası, en güzel kızlar için bile zor, hatta güzeller için beğeni skalası daraldığı için daha da zor. dolayısıyla bu sebeple bekar kalan bir sürü kız arkadaşım var bende bunlardan biriyim.
0
semitika
(31.05.17)
evlenmek istemeyen kadın yoktur, kendine layık gördüğü adamlar onunla evlenmek istemeyen kadın vardır. dolayısı ile yoktur, ütü mütü hikaye. coni dep gelsin gömleğimi ütüle desin yuvarlanarak ütüler. boş geyik bu, farklıyım ben edebiyatı işte. meriç avcısı şişman teyzeler daha çok girer bu işe.
0
jangbogo
(31.05.17)
(17)

başka ülkeye yerleşmek

sanal uyku
merhaba. aslında sorumu tam olarak anlatamayacak da olsam ana hatlarıyla paylaşmak istedim.mevcut çalıştığınız işinizden ve çevrenizden memnunsunuz, aile desteği de yakınınızda diyelim. ingiltere'de size benzer hayat standartı sağlayacak maaşlı başka bir işe gider misiniz? burada doğal olarak bir ço
merhaba. aslında sorumu tam olarak anlatamayacak da olsam ana hatlarıyla paylaşmak istedim.
mevcut çalıştığınız işinizden ve çevrenizden memnunsunuz, aile desteği de yakınınızda diyelim. ingiltere'de size benzer hayat standartı sağlayacak maaşlı başka bir işe gider misiniz? burada doğal olarak bir çok koşulu bilmiyorsunuz ve aile de olmayacak.
şimdiden teşekkürler.
0
sanal uyku
(30.05.17)
bir saniye düşünürsem aklımdan şüphe ederim.
0
ampirikukumil
(30.05.17)
ben giderim. ukrayna'ya yerleşmeye gidip gtüne baka baka geri dönmüş biriyim; yurtdışında yaşamayı tecrübe dahi etmeden ne kadar zor bir şey olabileceğini gördüm. buna rağmen benzer bir imkânım olsa yine kalkar giderim açıkçası. üstelik benim standartlarım feci şekilde düşüyordu orada, sırf ülkeden kaçayım diye gitmiştim ama gidince "ulan değmez" deyip döndüm.

benzer standartlarda yaşayabileceksem arkama bile bakmam. kolay olmayacaktır kesinlikle ama insanız sonuçta, zamanla alışıyoruz. ben gitmek, yaşamak hayaliyle öldüğüm sibirya için bile, şu gün önüme vizemi ve işimi koysalar, deseler ki "gel knk seni çelyabinsk'e atalım, güzel para da kazanacaksın", yine bi' düşünürüm. kolay mı tek bir insan tanımadığın, tamamen yabancı bir şehirde/ülkede yaşamak?

yine de sonuç olarak çektiğin çileye değer bence her türlü. türkiye korkunç bir yer oldu maalesef. standardım aynı olacaksa basar giderim ben.
0
der meister
(30.05.17)
Direkt giderim, gittim de.
0
crown
(30.05.17)
ben giderim ama insanların yurtdışı deneyimleri genelde birbirinden farklı oluyor. benim aile, arkadaş gibi konularda öyle derin zaaflarım yok mesela. bu yüzden başka ülkede hiç zorluk çekmedim. ancak sende bu tip hassasiyetler varsa ki olabilir, çok doğal, zorlanabilirsin de. onun dışında da genel itibariyle yabancılık da çekebilirsin, kendini yeni ülkene ait hissetmeyebilirsin. bunlar da mümkün. özetle, bilemeyiz.
0
philus
(30.05.17)
İşimden memnunum, parasından memnunum, hayatımdan memnunum, ailem sevgilim herkes yanımda... bu durumda İngiltere'ye gitmek için bir neden göremiyorum ben. Yani ne bileyim İngilizlerin de en az Fransızlar kadar dallama olduğunu düşününce, bu seçimim bana çok makul geliyor.
0
angelus
(30.05.17)
İş, aile ve çevreden memnunsam benzer standartlar için rahatımı bozmam.
0
harvey
(30.05.17)
Memnunsam yasamimdan neden gideyim ki? Sirf gitmek icin gidilir mi? Sacma.
0
kuehles blondes
(30.05.17)
Ne orada olmak için cazip bir motivasyon kaynağı ne de burdan gitmek icin bir olumsuzluk varken, anlamsız bence de
0
klar
(30.05.17)
sen gitmek istemiyorsan ben gideyim ? hayır anlamıyorum nasıl gitme imkanına sahip olduğunuzu açıklarmısınız
0
empty bottle
(30.05.17)
Oyle direkt atlamamak gerek diye dusunuyorum. Onemli bir karar iyi dusunmek lazim. Aidiyet hissinin yerini doldurabilmek kolay olmuyor. Turkiyede yasamak cok zor ama yine de aidiyet hissiniz varsa yikilsa da burayi ozluyorsunuz ve yeri dolmuyor. Mesela bazi seyleri sadece kendi dilinizde anlatabiliyorsunuz. Insanin kendi evi gibisi yok derler ya ulke icin de oyle.
0
but that was just a dream
(31.05.17)
Biraz gelecekte ne yapmak istediğine bağlı.

İşimi çok seviyordum, arkadaşlarımla çok iyi ilişkilerim, çok geniş bir çevrem vardı, rahatım yerindeydi, uzun yıllardan sonra borçları tamamen kapatıp hiç görmediğim artılı rakamlara geçmiştim, ailem kışın yanımdaydı, yazın onların yazlığına gidip keyif yapıyordum ve şu an öğrencilik şartlarına geri dönecek şekilde terk edip geldim.

İşimi çok seviyordum ama cemaat ve AKP kadrolaşması yüzünden azaldıkça azaldık. Millet istifa etti, bir kısmı kovuldu. İş yerine rekor sayıda dava açıldı. Darbeden sonra KHK'larla kovulan arkadaşlarım oldu. Gelmesem belki ben de kovulacaktım, bugün olmasa yarın. Bir arkadaşım bir yıldır işsiz ve en son Fransa'ya politik sığınma talebinde bulundu. Sıfır Fransızca ile.

Arkadaşlarımla aram çok iyiydi, yavaş yavaş yurtdışına taşınmaya başladılar bir şekilde. 5-6. arkadaştan sonra ben taşındım. Benden sonra 3-4 kişi kaldı. Muhtemelen kalsam, 3-4 sene sonra tek ben kalacaktım. Hatta, bu ülkede 5 kişi olduk. Birbirimize gidip gelme planları yapıyoruz.

Ailemle olmak çok güzel ama ölene kadar onlara sığınamacağım. Kendim için karar vermem gerekiyor. Aile dediğin her gün Skype'tır, Whatsapp'tır görüşülüyor zaten. Normalde annem yaptırmıyordum yemeğimi zaten. O konuda değişen bir şey olmadı.

Sonuçta geldiğime pişman değilim ama daha düzenimi oturtamadım, yerleşemedim. Başka bir kültürde zorlanıyorum ama ilerisi için bu kararı şimdilik güzel bir karar olarak görüyorum.

İyisi ne, kötüsü ne?

Metrobüse binmiyorum. Sinirli insanlar yok. Hayatıma karışan insanlar yok. İstediğim zaman istediğimi giyiyorum. O tarz konularda kafam aşırı rahat. Hayatımda stres çok az.

Kötüsüne gelince, vatandaş değilim ve kendimi kanıtlamak için çok çalışmak zorundayım. Hayat standardım düştüğü için tek başıma bir evde kalacak kadar kazanmıyorum. Ev arkadaşları/sahipleri çılgın çıkabiliyor. Kimseyi tanımadığım bir yere geldim, kapkalabalık arkadaş çevresinden konuştuğum 3-4 kişiye düşünce sudan çıkmış balık gibi hissediyorum. Birileriyle konuşmak istediğimde beklemek zorunda olmak ve birilerini arayamamak, sosyal hayata yetecek kadar kazanamamak garip geliyor. Ciddi ciddi değil ama hafiften de bir kültür şoku yaşadığımı fark ettim. Bu konuda rehberlik alıyorum.

İstanbul her zaman orada geri dönülmek istese. Türkiye yerli yerinde duruyor. İstenilse, başka ülkede yapılamasa dönülüverir ama canım istediğimde Türkiye'den ayrılamam. O yüzden, bu fırsat benim için değerli idi ve bu şekilde değerlendirdim. Yukarıdaki sıkıntılar birkaç sene içinde yenilebilecek, aşılabilecek sıkıntılar. Bu fırsatı bunları düşünerek değerlendirdim. Arkadaşlarımdan da 'Tam zamanında gittin, çekilmez oldu buralar' mesajları alıyorum.

Ama herkes için durum böyle olmak zorunda değil. İşinde bir gelirin ve tehdit edilmeyen bir ortamın vardır. Geleceğini Türkiye'de görebiliyorsundur ve çok kişinin yaşadığı bazı sıkıntıları yaşamıyorsundur. O zaman terk etmenin anlamı yok. Değerlendirilecek kısım şu, şu anın güzelliği ne kadar sürecek? 10 yıl sonraya bu güzellikler kalacak mı? Bu güzellikler kalacaksa güzel, madem mutluysan değerlendirmek zorunda değilsin ama bu güzellikler kalmayacak gibi görünüyorsa 10 sene sonrası için bir B planın var mı?
0
aychovsky
(31.05.17)
Giderim. Bu kulturde dogdum ama bir turlu alisamadim, belki o kulture alisirim:) Alisamasam da alisirim. Pisman olmam.
0
stavro
(31.05.17)
uzun yollu düşünürüm. ailemin burada yalnız kalması yüzünden. öyle büyük bi sülale değiliz. bir ihtiyaçları olduğunda hemen koşup gelebilmem, icabında bir süre yanlarında kalabilmem gerektiğini hissediyorum. şimdiye kadar çok şükür olmadı böyle b'şey ama yaşlar ilerliyor. ingiltere'de "sen git oğlum ihmal etme ana babanı" gibi bir esnekliği bana sağlayacak bir işverenim olacaksa benim için olay büyük ölçüde çözülür.

sizin yaşlar gençse, benimki gibi bir kaygı ufukta yoksa ve kırsalda bi çiftlikte toplumun genelinden izole yaşamayı düşünmüyorsanız (öyle olsa burada da gayet rahat yaşanır bence) karar vermek daha kolay. uzun vadeli sonuçlar çok bariz çünkü. daha doğru ve huzurlu bir yaşam, evlilik ve çocuk olursa eğitimleri ve topyekün kişisel gelişiminiz gibi. adapte olana kadar büyük çaba harcıyorsunuz ancak gelecek nesile de bırakabileceğiniz şeyler elde ediyorsunuz.
0
kaichi
(31.05.17)
eskiden gitmek istiyordum. artık istemiyorum. bu toprakları seviyorum. insanının tümünü olmasa da dilini, toprağını, ezanını seviyorum. gitmek istemiyorum.
0
fyodor fyodorovic
(31.05.17)
Bu soruyu sorana kadar valizi toplamıştım.
0
crescendo
(31.05.17)
work & travel yapmadan önce silikon vadisinde çalışma hayalim vardı, fakat gidip görünce vazgeçtim o hayalden. göründüğü gibi değil hiçbir şey. bir de ingilizler çok ırkçıdır. sosyal anlamda sıkıntı çekebilirsiniz.
0
elvedui
(31.05.17)
Düşünmeme gerek yok, anında giderim.
Yurt dışında çok yaşamadım toplamda bir buçuk seneyi biraz geçkin yaşadım ama oralardan döndüğüme çok pişmanım.
0
peggy
(31.05.17)
(6)

Lviv

pinkman1
2 gece kaldığım Lviv'den dün gece döndüm.Daha önce birçok Ukrayna şehrine gitmiştim ama açıkçası Lviv çok hoşuma gitti. Şehir merkezinin otantik yapısı, bu bölgelerdeki cafe ve barları, insanların içiçe olması gerçekten çok farklı geldi bana. Çok fazla Türk görmedim ama yine de tek tük denk geliyord
2 gece kaldığım Lviv'den dün gece döndüm.Daha önce birçok Ukrayna şehrine gitmiştim ama açıkçası Lviv çok hoşuma gitti. Şehir merkezinin otantik yapısı, bu bölgelerdeki cafe ve barları, insanların içiçe olması gerçekten çok farklı geldi bana. Çok fazla Türk görmedim ama yine de tek tük denk geliyordu yollarda. Kurban Bayramı'nda da gitsem mi diyorum ama bayram dolayısıyla şehrin yarısı Türk oluverirse diye korkuyorum. Var mı daha önce bayramda giden? Nedir bizim Türk apaçi popülasyonu?
0
pinkman1
(29.05.17)
hocam lviv türk kaynıyor. ama bu demek değil ki gitmeyin.
0
mahone
(29.05.17)
2016 şubatında bile adım başı türk vardı, tek tük görmüş olman şaşırtıcı. bayramda ukraynalıdan çok türk olur herhalde.

ayrıca şu "gittiğim yerde türk olmasın" tribine de bayılıyorum. tamam giden her türk aynı değil, iğrenç barzolar da var ama size ne birader. siz oraya bunlarla muhatap olmaya mı gidiyorsunuz. giden türkten size ne, kimin size ne zararı var. elitizminizi yiyim. kendisi galler prensi sanki anasını satiyim, seni davul zurnayla karşılıyorlar da geri kalan herkes apaçi.
0
der meister
(29.05.17)
dini bayramlarda ukrayna ukraynalık'dan çıkar
0
kleider
(29.05.17)
@der meister ; Yazdığım soruda ne sorduğumu açıkça belirttim. Benim böyle düşüncelerim var acaba haklı mıyım haksız mıyım beni yargılayın demedim. İlla bir cevap istiyorsan da, Türklerin %80'i senin gibi lüzumsuz ve yargılayıcı andavallar olduğu için ,TR sınırları içerisinde bu tiplerle yeteri kadar aynı havayı soluyorum, kısacık tatillerimde de uzak olmanızı istiyorum.
0
🌸pinkman1
(29.05.17)
türkiyede bayram tatili iken ukrayna, batum, kavala-selanik ve belgrad gibi şehirlerden uzak durmak gerek. sen ramazanda gittiğin için pek denk gelmemiş olabilirsin.
0
cekilmis gayfe
(29.05.17)
ukrayna türkler tarafından çoktan keşfedildi. sizi filipinlere alalım.
0
uzman pratisyen
(29.05.17)
(12)

Sucuklu tosti

maria puder
Günaydın,mesele sucuklu tost yapcaksnız.Sucukları önceden biraz pişiriyor musunuz? Yoksa tostun arasına çiğ koyup sıcaklıkla pişmesini mi bekliyorsunuz?
Günaydın,mesele sucuklu tost yapcaksnız.Sucukları önceden biraz pişiriyor musunuz? Yoksa tostun arasına çiğ koyup sıcaklıkla pişmesini mi bekliyorsunuz?
0
maria puder
(29.05.17)
sucuğu zaten biraz ısıtsan kıvama geliyor o nedenle tostun içinde pişmesi yeterli.
0
bohr atom modeli
(29.05.17)
gerek yok onceden pisirmeye.
0
baldur2
(29.05.17)
tost makinası pişirme işlemine müsait ve devasa bir alana sahip olduğu için ekmekleri basarken sucukları da atıyorum azıcık pişsinler diye. ha gerek var mı dersen yok aslında ama ben öyle daha çok seviyorum.
0
der meister
(29.05.17)
Ben pişirip koyuyorum. Yağı çıkıyor daha lezzetli oluyor. Diğer türlü pişmiyor ısınıyor sadece. Öyle sevmiyorum.
0
synesthesia
(29.05.17)
önceden tost makinesinin içine koyuyorum pişince başlıyorum tost yapmaya.
0
sta
(29.05.17)
Ben de pişirip koyuyorum.
0
ekaterina
(29.05.17)
Ekmegi koyuyorum sucuklarida ustune koyuyorum oyle pisiriyorum yagi onceden ekmege cikiyor sonrada kasar vs ekleyip kapatiyorum ekmegi daha iyi
0
England
(29.05.17)
England +1
0
pastörizesüt
(29.05.17)
sucuğa bağlı. zar inceliğinde kesilmiş sucuklarda ekmekte pişirme olabilir ama ben tercihen kalın kesim sucuk seviyorum ve ekmeğin içinde pişirilen sucuk haşlama et gibi oluyor, doğrudan tava gören sucuk güzelce kızardığından ve fazla yağını attığından daha lezzetli oluyor.
0
theos ek mekhanes
(29.05.17)
her zaman önceden pişiririm.

sucukları bişiriyoruz,

sucuklar bişti.
0
eksimeksi
(29.05.17)
synesthesia +1 o yağ çıkacak ekmeğe güzel olmuyor yoksa.
0
yue
(29.05.17)
ekmeği kapatmadan önce biraz pişiriyorum. sonra kaşarı ekleyip ekmeği kapatıyorum.
0
elorelia
(29.05.17)
(23)

Avrupa'da bir şehirde yaşayacak olsanız nereyi seçersiniz ?

hayati cozemeyen adam
soru başlıkta, 20li yaşlardasınız ve sıfırdan başlayacaksınız ortanın üstü, fena olmayan bir ingilizceniz var okul için falan değil direkt orda iş bulup yaşamak için. sebepleri ile birlikte söylerseniz memnun olurum, şehir de önemli. işte mesela iklim, ekonomi, iş bulma kolaylığı veya şu ucuz şuraya
soru başlıkta, 20li yaşlardasınız ve sıfırdan başlayacaksınız ortanın üstü, fena olmayan bir ingilizceniz var okul için falan değil direkt orda iş bulup yaşamak için. sebepleri ile birlikte söylerseniz memnun olurum, şehir de önemli. işte mesela iklim, ekonomi, iş bulma kolaylığı veya şu ucuz şuraya yakın vs vs..
0
hayati cozemeyen adam
(28.05.17)
stockholm

GÖzümüz medeniyet görsün.
0
gozu acik sevisen yahudi
(28.05.17)
Viyana.

Tabii bunun için İngilizce yetmez. Almanca da lazım.
0
i m cool with that
(28.05.17)
Amsterdam veya Berlin
0
tahin pekmez yoğurt
(28.05.17)
Londra. Ulaşım ağı, yeşil alanların bolluğu, İskandinav ülkelerine kıyasla ikliminin daha yumuşak olması, tarihle modern yaşamın iç içe olması, sosyalleşme imkanları gibi birtakım yüzeysel nedenlerle tercih ederdim. İş olanakları, sosyo-ekonomik şartlar vb. hakkında pek bilgim yok.
0
auroraaurora
(28.05.17)
Berlin ama türk e benzemiyorsun diye iştifat ediyorlar. Irkçılık hep var. Müslümansın nasıl bira içiyorsun diyen mongollar da döner alman yiyeceği aq diyenler de üniversite de okuyor. Bir de öyle düşün.
0
fasulyek
(28.05.17)
Volendam

Ben hayatımda bu kadar tatlı ve küçük bir şehir görmedim. Amsterdam'a da çok yakın. Belediye otobüslerinde şoförler inerken el sallıyor.
0
kumulatifvergimatrahi
(28.05.17)
stockholm ya da prag
0
sorunvar
(28.05.17)
Roma. Hiç gitmedim, inş. birkaç sene sonra gitmeyi düşünüyorum. Atmosferi tam bana göre. İnsanlık zaten İtalya'dan çıkma. Sanat desen orada, bilim desen orada. Fazla açıklamaya gerek yok.
0
dissendium
(28.05.17)
stockholm için kendimce eksi olabilecek şeyleri yazdım ekşide.
eksisozluk.com

ama medeniyet hissi gerçekten yetiyor. stockholm diyorum ben de.
0
embermane
(28.05.17)
londra.
0
Apocalypse
(28.05.17)
Svalbard demek istiyorum
0
gkct
(28.05.17)
Brüksel

Yabancı arkadaşlarım(Hollanda, italya ve almanyadan) brüksele taşınmak için iş arıyorlardı. Ucuz olduğundan dolayı para biriktirebilmek için ve lokasyonunu sevdiklerinden dolayı.
0
jazzabel
(28.05.17)
kuzey avrupa'nın küçük şehirleri. neredeyse insanın olmadığı, yılın büyük bölümünde gri ve karanlık olan bir yerde yabancı olarak yaşamak eminim hiç kolay olmayacaktır ama uzun vadede bana iyi geleceğini düşünüyorum. küçük şehir istememin nedeni, terör saldırısı ihtimalinin önemli ölçüde az olması. ırkçılık hususunda da insanlar genelde yabancının bol olduğu büyük şehri tercih eder ama ben küçük yerde yabancı düşmanlığının da olacağını sanmıyorum pek. yani stokholm'de ne kadar benimsenirsem lulea'da da en az o kadar benimsenirim gibime geliyor, üstelik oradaki insanların bana karşı önyargılı olma ihtimali biraz daha az sanki. neyse.

oulu, tampere, vaasa, rovaniemi, lulea, skelleftea, örnsköldsvik olabilir mesela. rovaniemi dışında hepsinin kendi en üst düzey liginde oynayan buz hokeyi takımı da var. işe giderim, maça giderim, ormanda yürüyüp blek metal falan dinlerim işte ne bileyim kafam rahat olur abi. şöyle 1-2 arkadaş edindin miydi, ortama adapte oldun muydu gayet güzel yaşanır. kışın çıkarım donmuş gölde kayarım. her yer doğa zaten yav. yapacak bi şey illa bulunur.

iş bulması, ekonomisi vs. sıkıntılı tabii ama hayal kuruyoz şurda, onda bari istediğimiz yere gidelim işi gücü düşünmeden. bana kalsa ben böyle bi yerde yaşayacaksam zaten basit işlerle de uğraşabilirim hiç gocunmam ama nerdeeee amk finlandiya da beni bekliyo zaten. tacizci tecavüzcü olamadık ki peşimizden koşsunlar.
0
der meister
(28.05.17)
Direkt tam zamanlı iş bulabiliyorsam Berlin derim. Maaş/hayat pahalılığı en yüksek büyük şehirlerden ve söylenenlere göre eğlenceli de bir yer.

Ha yok iş bulmaya çalışacaksam ve tırmalamam gerekiyorsa, çalışma iznim de varsa Dublin derim. Hem büyük şirketler, hem de startup'lar var İrlanda'da, dil sorunu da çekmem, o yüzden iş bulana kadar ufak tefek işler yapabilirim. Öyle yani.
0
noluyo yaa
(28.05.17)
brighton.
londra.
0
zgrydn
(28.05.17)
londra

asla aç kalmazsın küçük de olsa iş yapabilirsin. türkiyeye tatil bile olsa geldiğinde kazandığın para 4le çarpılacak.
0
dedim ben sana
(28.05.17)
Barselona
0
basond
(28.05.17)
Valencia, Alicante
İlki iklim güzel, soğukta bunalıma giriyorum.
İkincisi insanlar neşeli, sürekli herkes birbirime gülğmsüyor. Akdeniz insanı sıcaklığı hakim.
Üçüncüsü, halk aşırı tembel olduğundan azıcık çalışan biri çok çalışkanmış gibi duruyor.
Dördüncüsü, halk zamanında haklarını sçke söke almış. İnsan hakları konusunda iyiler ve geri vermeye niyetleri yok. En yfak insan hakkı ihlalinde her türlü ses yükseliyor.
Beşincisi, metropol gibi boğucu değiller ama büyük şehir, hayat çok rahat.
Altıncısı, Avrupa ortalamasına göre ucuz şehirler.
Yedincisi, şehir içinde ya da en kötü bir metro yolculuğu uzağında plaj var ve siesta zamanı gidilip yüzülebilir. Yılın neredeyse 7 ayı denize giriliyor.

Zorlukları ise şunlar:
İlki, ekonomi hafiften batık. Özellikle yabancılar için iş bulmak çok zor.
İkincis, İngilizce konuşam kişi sayısı çok az ve bazen İspanyolca bilmek de yetmiyor. Özel sektör için yeter ama akademi için eyaletin kendi dilini de bilmek gerekiyor.
0
aychovsky
(29.05.17)
basel. gittim gördüm, tam yaşlı şehri. sakin sessiz, nehri var, para çooook, hayat güzel, doğa var, eğlenceye uzak değil. arada orada yaşayan şanslılar aklıma gelir de hüzünlenirim.
0
soft
(29.05.17)
roma ya da dresden
0
powerpufgirl
(29.05.17)
1) berlin
2) prag
3) krakow
0
chitosan
(29.05.17)
Prag. Küçük, yaşam standartları yüksek, batı avrupaya göre daha ucuz ve tonla casino var.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(29.05.17)
londra veya amsterdam.
0
ravenclaw
(29.05.17)
(11)

Hafta sonlarını nasıl geçiriyorsunuz?

ms brownstone
Özellikle çalışanlara soruyorum. Haftanın 5-6 günü çalıştıktan sonra 1-2 günlük tatilinizi evde mi geçirmeyi tercih ediyorsunuz yoksa hafta içi pek gezip eğlenecek fırsat olmadığından dışarda mı oluyorsunuz hafta sonları?
Özellikle çalışanlara soruyorum. Haftanın 5-6 günü çalıştıktan sonra 1-2 günlük tatilinizi evde mi geçirmeyi tercih ediyorsunuz yoksa hafta içi pek gezip eğlenecek fırsat olmadığından dışarda mı oluyorsunuz hafta sonları?
0
ms brownstone
(27.05.17)
ben freelance'im.
bana her gün hafta sonu olduğundan, elimde iş varsa cumartesi, pazar, bayram seyran demem, yapacak daha iyi bir şeyim yoksa çalışırım. (örnek: bugün)
0
filteria
(27.05.17)
eşim ve kızımla vait geçiriyorum.
0
teritori
(27.05.17)
Haftasonum yok bam bam bam. Olsa galiba evde yatarak geçirirdim
0
gozu acik sevisen yahudi
(27.05.17)
Arkadaşlarımdan plan yapma teklifi gelmediyse evde oluyorum. Çamaşır, ütü, temizlik ve yemek yapmakla geçiyor haftasonu.
0
irene
(27.05.17)
üzülerek :(
0
der meister
(27.05.17)
evde dizi, film ve oyun ile vakit geçiriyorum.
0
elvedui
(27.05.17)
Planım olsun ya da olmasın dışarıda bir meşgale buluyorum. Hiçbirsey olmasa sekilde yürüyüp biryerde oturuyorum
0
gazozailacatmauzmani
(27.05.17)
Değişiyor.

Mesela daha önceden etkinlik planı yaptıysam paso gezmekle geçiyor, bazı günler de evde olup sakin modda takılmak daha iyi geliyor. Bence en güzeli bazı zamanlar gezip bazı zamanlar kabuğa çekilip dinlenmek. Bu şekilde her iki ihtiyaç da giderilmiş oluyor. Ama hiç evden çıkmadığım zaman olmuyor açıkcası, 1-2 saatte olsa açık havada bir temiz hava alıp evde dinlenmek daha iyi geliyor. Öbür türlü işe ara vermeden işe gitmiş gibi hissederim.
0
neferkitty
(27.05.17)
h.sonu çalışarak geçiriyorum :( tatilimde uyuyorum :(
0
bardakigüneşgözlüğü
(28.05.17)
Hafta içi yarı ofis yarı dışarıda oluyorum. O yüzden gezme dolaşma imkanım oluyor. Hafta sonu 1 günümü evde geçirmeye çalışıyorum dinlenmek için, pazar günü veya ctesi günü arkadaşlarımla vakit geçiriyorum.
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(28.05.17)
sırt çantamı aldığım gibi kamp kurmaya gidiyorum. güzel bir sahil kenarında içip sabahına kahvaltımı yapıp geri dönüyorum.
bazen de tatlı ya da yemek yapıyorum hafta içinde yemek üzere
0
gkct
(28.05.17)
(13)

Diyelim ki hayallerinizdeki kadınla buluşuyorsunuz....

duru arsnova
... gözünüzü kapatın ve farzedin sevgili erkekler. Bir gece bir kadınla dışarda ilk kez buluşuyorsunuz. Kadının ustunde ne var, ne giymis, sizce kiyafeti nasil olmali? Etek mi, elbise mi mesela, dekolteli mi, tatlış mı, vamp mı, bi kot bi tişört mü, saci nasil... vs :))) Not: hicbir sey yok ciplak e
... gözünüzü kapatın ve farzedin sevgili erkekler. Bir gece bir kadınla dışarda ilk kez buluşuyorsunuz. Kadının ustunde ne var, ne giymis, sizce kiyafeti nasil olmali? Etek mi, elbise mi mesela, dekolteli mi, tatlış mı, vamp mı, bi kot bi tişört mü, saci nasil... vs :)))

Not: hicbir sey yok ciplak ehehehe, jartiyer file corap zaaaa falan diyecekler, biliyorum çok komiksiniz siz yazmaya zahmet etmeyin ben gülmüş kadar oldum esprinize :)

Not2: "kıyafet giyim kuşam önemli değil hiç bakmam" yazcaklar da zahmet etmesin, çünkü ay dont keyr :)
0
duru arsnova
(27.05.17)
etek. uzun/kısa farketmez
0
dafuq
(27.05.17)
@asilov, belirtmedim ama yani ilk buluşmada hemen tiyatroya sinemaya giden kaç çift vardır ki? :) normal bir çiftin yapacagi gibi gece orta halli şık bir mekanda bir şeyler içeceksiniz diyelim.
0
🌸duru arsnova
(27.05.17)
mekana göre değişir ama genel olarak elbiseli kızları daha tatlış buluyorum ben ya. yazsa hele şöyle mesela cicili bicili bi' elbise olsa ayakları da güzel olsa mmm nefis. dekolteye gerek yok ben bakacak yeri her türlü bulurum zaten. etek-elbise iyi olabilir. kot-tişört de olur ama yani çok şey değil. genel olarak abartılı olmamasını tercih ederim sanırım. bazı kızlar var, bakınca gözün yoruluyo anasını satiyim. saçı 36 renk, üstündeki renkler 3 santimetrekarede bir değişiyo, pantul yırtık falan manyak manyak şeyler. kümesten mi kaçtın yav.

ayrıca "normal bi çiftin yapacağı gibi" demişsin de hiçbi kızla ilk buluşmamda orta halli şık mekanda bi şey içmedim açıkçası, anormal miyim şimdi ben? kimisi sinemaya gider, kimisi leş bara gidip içer ne bileyim aradaki samimiyet derecesine bağlı o biraz. şu "ilk buluşma" kasıntılığını hiç anlamıyorum. birbirinizden hoşlanıyosunuz lan işte neyin kasıntısı bu, konuşun nereye gidek diye. dürümcüye bile gidilir yani bana ne ki. orta halli şık bi mekanda bi şeyler içmek. bahele. yav orta halli şık mekana gidecek forsum olsa ben zaten cumhurbaşkanı olurum kızla mı buluşcam.
0
der meister
(27.05.17)
kot, tshirt, hafif makyaj.

sevdiğim kişiye başkalarının bakmasına katlanamam o yüzden dekolteli şeyler giymesini istemezdim.
0
elvedui
(27.05.17)
Elbise hafif dekolte. Guzel bir parfum sart.
0
cunnilinguist
(27.05.17)
burası kulak yakan şiddette müzik çalan bir bar olmasın ki ilk buluşmamızda birbirimize odaklanabilelim. birbirimizi duyabilelim.

kadın kumral, çok hafif dalgalı saçlı olsun. biz konuşurken, arada o saçlarını savurduğunda ya da kulağının arkasına topladığında kulağındaki halka küpesi görünsün. sonra o saç yine öne düşsün, küpe kapansın.

diğer kulakta farklı bir küpe olabilir. birinde halka, diğerinde şu kulağın iki tarafnda sallanan zincire benzeyenlerden, örneğin. ya da diğer kulakta aniden beliren bir piercing, şaşırtır.

üzerinde ince bir deri ceket, altında çiçek desenli gömlek olsun. gömlekten göğüs dekoltesi versin, gözüm arada oraya kaysın, hatta yıllar sonra bu akşamdan en net hatırlayacağım şeylerden biri o dekolteye karşı verdiğim mücadele olsun.
çok bol olmayan bir etek giysin, belki pantolon da olabilir. pantolon giyecekse kumaş ya da keten olmasın, kot giysin.

kot giymişse bir spor ayakkabı çeksin yeter. etek giymişse, düşündüm de yine spor giyebilir ama giymeyebilir de. giydiği şey yakışsın.

allah aşkına o gün ben de sağ tarafımdan kalkmış olayım da kızın karşısına oturup somurtmayayım. muhabbet aksın.
0
filteria
(27.05.17)
Havalar sıcak artık güzel bir elbise favorim.
0
reactionic
(27.05.17)
Tatlış olsun.
Sevgili de dekolte çok itici. O memelerin tamamını zaten görüyorum bir de başkalarına gösterme çabasına gıcığım. Şade olsun dikkat çekmesin
0
benaslindayohum
(27.05.17)
@der meister Orta halli şık mekan lafının nesini bu kadar büyüttün? Dünyanın herhangi bir yerindeki ilk buluşmaya giden orta halli sıradan insanları baz alarak öyle dedim. Sen kızlarla ilk buluşmada dürümcüye, çiğköfteciye, kokoreççiye gidiyor olabilirsin, kimse de bir şey diyemez ama ben sorunun geneli kapsaması için çoğunluğun yaptığı aktiviteye yöneldim. Bir yerde oturup bir şey içmenin nesi "cumhurbaşkanı olacak kadar forslu" bir aktivite olabilir? Sanki "normal çiftlerin yaptığı gibi tarabya sırtlarırndaki yalının büyük salonunun şöminesi önündeki ayı postu üzerinde şampanya içicez farzedin" demişim gibi iki paragraf yazı döşemişsin yine. ilk buluşmada sen dürümcüye gidiyosan, senin normalin oysa eğer soruya öyle cevap ver o zaman. Kimse senin eşeğine kışt demiyor, bazen sorulara sırf kasten çıkıntılık yapmak için yazıyormuşsun gibi geliyor... neyse yine de cevap için saol.
0
🌸duru arsnova
(27.05.17)
jean, bluz, topuklu, üstten alelade toplanmış saç.
0
embermane
(27.05.17)
yoo ne alakası var, sen benim söylediğime niye kızdın asıl ben onu anlamadım. ben kendimce yorumladım. yani senin orta halli dediğin şey bana fazla büyük ve kasıntı geliyo dedim, ondan öyle yazdım. bu demek değil ki senin söylediğine karşıyım, sen ahlaksızsın teröristsin. adımız çıkmış dokuza, inmiyo sekize. niye her yazdığımı size karşıymış gibi algılıyosunuz yav, ben aynı paragrafta kendimle de kavga edebiliyorum.
0
der meister
(28.05.17)
ne kadar az giymişse o kadar iyi. çıplak güzel olur.
0
pgup
(11.06.17)
Beyaz bir mini ve siyah bir tsort.
0
opitseri
(11.06.17)
(7)

olumlu yönde değiştirmeyi başarabilďiğiniz bir özelliğiniz oldu mu?

for day to break
mesela çok sinirlirdim artik daha mülayimim ya da vurdumduymazdim artik daha duyarli oldum. bunu nasil basardiğinizla birlikte yazabilir misiniz?
mesela çok sinirlirdim artik daha mülayimim ya da vurdumduymazdim artik daha duyarli oldum. bunu nasil basardiğinizla birlikte yazabilir misiniz?
0
for day to break
(27.05.17)
eskiden çok daha kırılgandım ve çabuk pes ediyordum. hala bu konuda çok iyi olduğumu söyleyemem ama bayağı geliştirdim. kafamın içinde, ne zaman vazgeçecek olsam "GET UP BRO GET UP GET UP" deyip havlu sallayan, "GROW A PAIR!" deyip tokat atan zenci bir dostum var son birkaç yıldır. daha iyi ve güçlü hissediyorum mental olarak.
0
der meister
(27.05.17)
çabuk öfkelenen kavgacı biriydim artık damarıma basılmadıkça kimseyi takmıyorum.
0
elvedui
(27.05.17)
Yakın olduğum insanların dertlerini kendi derdim gibi benimserdim. Artık umrum değil. Banane deyip geçiyorum.

Eskiden düşüncelerimi dile getiremiyordum. Sevmediğim bir şeyi sırf kırmamak için yapıyordum ya da dolaylı yoldan bahane uyduruyordum sonra suçlu duruma düşüyordum. Ya da karşı tarafa acıyordum herhangi bir konuda yine düşüncemi doğru belli edemiyordum. Şimdi hayattaki mottom "acıma, acınacak duruma düşersin" Çünkü şunu farkettim ne zaman birini kırmamak vs istesem açık konuşmasam daha kötü bir duruma düşüyorum.
0
powerpufgirl
(27.05.17)
powerpufgirl +1

artık kimsenin derdini iplemiyorum. insan bu hayatta tek başına. bunun farkına vardıktan sonra herkesin her hareketi bana bunu hatırlatmaya başladı. kendim için çalışıyorum, okuyorum, geliştirmeye çalışıyorum kendimi. daha mutlu hissetmeye başladım.
0
hemsta
(27.05.17)
eskisi gibi sinirli ve fevri değilim.
0
blatta hiberna
(27.05.17)
daha koy götüne modundayım. 3 günlük dünya kafaya takmaya değmez
0
la noix
(27.05.17)
daha akıllıca düşünebilen biri haline dönüştüğümü söyleyebilirim.
0
gkct
(28.05.17)
(17)

Bu saatte ne yapıyorsunuz

bana her yer cehennem
Ben mesela kamuda şuan fazla mesaide çalışıyorum.Cuma akşamı 10 da başladım cumartesi öğlen 1 de bitecek kısmet olursa. (Kesinlik yok)Ramazanın bu ilk gecesi sizler ne yapıyorsunuzBu arada herkesi bekliyoruzhttps://www.eksiduyuru.com/duyuru/1193942/telegram-eglence-grubu
Ben mesela kamuda şuan fazla mesaide çalışıyorum.
Cuma akşamı 10 da başladım cumartesi öğlen 1 de bitecek kısmet olursa. (Kesinlik yok)

Ramazanın bu ilk gecesi sizler ne yapıyorsunuz

Bu arada herkesi bekliyoruz
www.eksiduyuru.com
0
bana her yer cehennem
(27.05.17)
Tek basima iciyorum bir barda. Musluman aleminin ramazani hayirlara vesile olsun.
0
cunnilinguist
(27.05.17)
yeni işten geldim dinleniyorum
0
basond
(27.05.17)
otobusteyim, eve donuyorum. the price of a mile caliyor. denizi izliyorum falan. long way from home, stuck in the trench with no way out be kardsm :(
0
der meister
(27.05.17)
Sahuru bekliyorum. Çok uykum var. Hava soğuk. Kafam dumanlı. Bakalım bu yıl oruç tutabilecek miyim.
0
yaren
(27.05.17)
oyun oynuyordum. vişki de bitti. yatayım yavaştan.
0
bir ileti paylastim
(27.05.17)
Kitap okuyorum. Şimdi kahve almaya mutfağa geldim. Kitap pek keyifli gidiyor, herhalde bu gece bitiririm.
0
fraise
(27.05.17)
Yapacak iş olmasına rağmen youtube'da Bear Grylls izleyip duruyorum.
0
BuddyGuy
(27.05.17)
Mehmet Pişkin'i düşünüyorum saatlerdir.
0
vedatchilipeppers
(27.05.17)
Çay demledim, ekler yiyorum.
0
anarsika
(27.05.17)
@difdiringi hayır.

Söyleyemem devlet sırrı
Şaka şaka askeriye işi diyelim. Ama asker değilim
0
🌸bana her yer cehennem
(27.05.17)
Arkadaşlarla çaydan geldim. Uzandım sahuru bekliyor biraz da dinleniyorum.

Akşam tepeleme mantı yedim, midem taş gibi sahurda su içebilirsem ne ala.
0
eeb
(27.05.17)
uzandım. asla çözülemeyen ilişki sorunlarımı düşünüyorum. lanet sevgilimle konusuyorum, anlaşamıyoruz.

' o ' kişiyi bulunca bana tekmeyi basacak, tahmin etmesi çok zor değil. bas ulan tekmeyi HAZIRIM
0
yuvarlanantencereninkapagi
(27.05.17)
Kamu mu? Hangi kamuymuş o ya? İlk defa duydum kamu personelinin gece yarılarına kadar çalıştığını. Ben vocabulary çalışması yapıyorum. Finaller bittiği için gayet rahat bir şekilde takılıyorum.
0
dissendium
(27.05.17)
moral bozukluğundan ölmeye yattım
0
ercumentcozer
(27.05.17)
içimdeki yangını nasıl azaltırım bitiririm diye düşünüyorum ama bi çözümü yok. çok üzülüyorum ebem s.kildi resmen. kafam beynim kalbim bir olmuş beni bitirmeye çalışıyorlar.
0
[GODDARD]
(27.05.17)
ben de yeni fırsat buldum, 10 gün önce açtığım ucuz bir şarabı bitiriyorum. yanında da tuzlu sarı leblebi yiyorum. sarı leblebiyi sevmem. şarabın tadı bozulmuş, küfrede küfrede içiyorum. aklımda da sorular. tuzlu sarı leblebi benim evime nasıl gelmiş? kim tuzlu sarı leblebi satın alır ki? neden tüketim tarihi en yakın şeyi tüketmek gibi bir takıntım var? boktan hayatımı neden daha da boktanlaştırıyorum?

+kolay gelsin bu arada. zorlandığınız an işsizliğin daha beter bir şey olduğunu düşünüp kendinizi teselli edebilirsiniz.
0
misterturist
(27.05.17)
Bi arkadasim olcak adi ilk gun ben de tutcam gel sahur yapalım dedi kalktım gittim biralar şaraplar sorfada yok yok. Pide alıp gidicektim az daha serefsize. Sonra partilicez diye taksime götürüp bıraktım orda geldim sahur yaptım. Haketti ama inş nahoş biseye sebep olmaz bu yaptığım küçük mümin latifesi. Mümin yüreği işte yine vicdan yapıyor :(
0
klar
(27.05.17)
(5)

Sizce Beşiktaş'ın şampiyon olamama ihtimali nedir?

grrrrrrrrrr
Nedir sizce yorumları alalım?
Nedir sizce yorumları alalım?
0
grrrrrrrrrr
(24.05.17)
%3-5 falan.
0
der meister
(24.05.17)
akşam akşam dalga mı geçiyon hocam? :D fenerliyim ama %1 bile değildir o ihtimal
0
prens zuko
(24.05.17)
bahis sitlerine göre %8
0
sik kullanilanlar
(24.05.17)
Puan farki 2 den 4 olmasa %35-40 di. Simdi %10 bile degil.
0
imelih
(24.05.17)
%98,56.

at fava bekle.
0
babilbaligi
(25.05.17)
(7)

antidepresan kullananlara soruyorum

sergerde
ilk hafta olasi yan etkileri.ucuncu hafta esas etkisinin gosterildigi hafta deniyor.kullananlar ne degisiyor, tarif edebilir misiniz? kullandim ve soyle etkilendim dediginiz neler var? antidepresanla ne degisti hayatinizda, sizde? ne kadar sure/kac mg ve ne kullanmistiniz?
ilk hafta olasi yan etkileri.
ucuncu hafta esas etkisinin gosterildigi hafta deniyor.

kullananlar ne degisiyor, tarif edebilir misiniz? kullandim ve soyle etkilendim dediginiz neler var? antidepresanla ne degisti hayatinizda, sizde? ne kadar sure/kac mg ve ne kullanmistiniz?
0
sergerde
(21.05.17)
en dusuk dozda kullandim ben. cipralex kullandim. surekli sebepsiz aglama durumum vardi. depresyondan dolayi. ikinci gunde aglama gecti. plasebodur bence. yan etkisi herkeste degisiyor tabi de, bende esneme ve mide bulantisi yapti.
normal dusunmemi sagladigini hissediyordum. sorunlar degnek degmis gibi gitmiyor hala kaliyor evet, ama baska acidan ya da daha olgun bi kafayla yaklasiyordum. her sey de yoluna girmeye basladi sonrasinda. bakis acim olaylari daha da boklastiriyormus demek ki diye dusunuyorum. 9 ay kullandim.
0
pide
(21.05.17)
@pide +1

6 ay prozac kullandım. sürekli ağlama hali, baş dönmesi, bildiğimiz baş dönmesinden ayrı olarak (hala nasıl açıklayacağımı bilemediğim) garip bir "görüntü kayması" durumu, mide bulantısı vardı. o kadar hızlı ilerlemişti ki 1 hafta içinde evden çıkamaz hale gelmiştim.

ilacı kullanmaya başladıktan sonra 3 hafta içerisinde bunların hepsi kayboldu. insan başı dönmüyor, midesi bulanmıyor ve ağlamıyorken haliyle biraz daha mantıklı düşünebilir duruma geliyor. yan etki olarak sayılır mı bilemiyorum çünkü doktora sorduğumda prozac böyle bir etki yapmaz demişti ama ilk 10 gün falan gece çok zor uykuya daldım ve günde 3-5 saat anca uyuyordum. çok hafif bir hissizleşme durumu oldu, olaylara her zaman verdiğim tepkileri vermiyordum ama rahatsız etmemişti beni. benim hatam ilacı birden bırakmak oldu. stresli dönemlerde yine aynı belirtiler geri gelecek diye ödüm kopuyor.

genel manada beni iyi etti diyebiliyorum, 1,5 sene oldu kullanmadım bir daha.
0
aslpls
(21.05.17)
Doktor yazdıysa zaten kullan. Yan etkileri çok çeşitli ama geçici. Bambaşka bir hayat sunmasa da, kısa vadede etkisini gösterir. Gerisi biraz da sana bağlı. 2-3 senedir düzenli kullanıyorum
0
tamerlane
(21.05.17)
ben cipralex kullanmıştım uzun süre önce. ne kadar ve kaç mg kullandığımı hatırlamıyorum ama sürekli gülüyordum yerli yersiz. sinir bozucu bir durumdu benim için.
0
thomaswantsmore
(21.05.17)
bir sene kadar selectra kullandım, majör depresyon & sosyal fobi dediydi doktor. dozu hatırlamıyorum ama ilk ayın sonundaki görüşmemizde "iyiyim gayet, memnunum ilaçtan, bi sıkırtı yok" dediğimde daha yüksek doza geçirmişti, onu hatırlıyorum. yani internetten bakmıştım ben şu doz ne kadara denk geliyor gibisinden, yüksek olduğu yazıyordu. iki farklı dozda satılıyor zaten yanılmıyorsam, biri 25mg diğeri 50mg miydi neydi öyle bi şey. ben ikinci kutuyu alıyodum.

şu kadar söyleyeyim, selectra'yı yapan kişileri görsem boyunlarına sarılırım. benim kafamdaki gevşek tahtaları yerine sağlamca çaktığını hissediyorum. tek yan etkisi libidomu sıfırlamasıydı ama cinsel hayatım zaten yoktu, o açıdan problem olmadı. hatta iyi bile geldi, hiç garı gız derdi yoktu valla herkese "MERHABA BACI :))" diye yaklaşıyodum.

üzerinden üç sene geçti yaklaşık olarak. ondan sonra ne ilaç kullandım ne doktora gittim. bayağı zor zamanlar yaşadım, ara ara eski halime döner gibi oldum ama her seferinde tekrar çıkmayı başardım.

keşke bu kadar inat etmeyip çok daha erken gitseymişim diyorum doktora. kendi adıma çok memnun(d)um. bana iyi geldi. öyle gülme, çok mutlu olma hali falan yoktu. sadece yersiz takıntılarımdan, saçmalıklarımdan kurtulmuştum. uyanınca ayılmak ve yataktan çıkmak için 9 saate ihtiyacım olmuyordu mesela. düşüncelere dalarak ya da kontrol dahi edemediğim hormonal, zihinsel bunalımlarla uğraşarak kendime eziyet ediyordum. hepsi bitti gitti. şu gün en gergin, en boktan zamanımda bile o kadar kötü uyanmıyorum sabahları. daha iyiyim. selectra kullandığım dönemde sadece "normal" hissediyordum - ne eksik ne fazla. o zamana kadar yaşadığım zihinsel zorlukların ne kadar iğrenç olduğunu gördüm selectra sayesinde. daha güçlü oldum sanırım ondan sonra. düşünce kalkmayı öğrendim falan. valla iyiydi ya. ben <3 selectra
0
der meister
(21.05.17)
5 yıldan süredir fazla prozac kullanıyorum. hiçbir yan etkisini görmedim. yan etkiler kişiden kişiye değişiyo. misal bazıları kilo alırken bazıları verebiliyo. bunun gibi şeyler. açıkçası hayatımın ilacı. placebo etkisi falan değil. ilacı bazen 1 ay kesiyorum istemsiz. annem telefonda konuşurken yine mi ilaçlarını bıraktın diye sitem ediyo. çünkü kafaya bişeyi takarsam kolay atlatamıyorum. ilacı kullandığım süre içinde sorunum olsa dahi gereksiz dert etmiyorum kendime. mutsuz halim kısa sürüyo. normalde asabi bi yapım var. ilacla birlikte bu yol oldu mesela. daha pek çok şey.
prozactan önce doktor risperdal vermişti. ilaç resmen duygularımı öldürdü. kötü bişi olduğunda üzülemiyordum, iyi bişi olduğunda sevinemiyordum. 6 ay kullandım bıraktım. bu ilaç başkasına farklı bi şekilde etki de gösterebilir.

doktor kontrolünde kullanmaya başla. duruma göre ilacı değiştirir ya da bırakırsın yine doktor kontrolünde.
0
moratoryumkisilik
(21.05.17)
Antidepresan işlevseldir asıl sorunu bulana kadar size eşlik eden iyileştiren dost gibidir. 9 ay size profesyonel destek verir bu esnada tesavi süreci; sizden yaşamınızda istemediğiniz sorun kaynaklarını cesaretle kaldırmanız beklenir, bir terapist yol göstericiliğinde de olabilmektedir
0
psmstc
(22.05.17)
(14)

Hangi yabancı dili kaç yaşında öğrenmeye başladınız?

ms brownstone
Ne şekilde ve ne kadar öğrenebildiniz?
Ne şekilde ve ne kadar öğrenebildiniz?
0
ms brownstone
(21.05.17)
ingilizce 3-4 yaşında falan başladım babam bana basit temel şeyleri öğretiyordu kitaplar vardı teybe kasedi takıp dinletiyordu falan bir işe yaramış mıdır en ufak fikrim yok ama belki anca kulak dolgunlugu kazandırmıstır. baya sondan bir tık uzağa kadar öğrendim sanırım. (anadil seviyesinden bir tık uzakta olmaktan bahsetmiyorum tabii)
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.05.17)
ingilizce - 12 yaş - anadolu lisesi.
almanca- 26 yaş - goethe institut
0
sta
(21.05.17)
ingilizce 14- advanced
almanca 27- beginner
fransizca 27-beginner
0
cunnilinguist
(21.05.17)
İngilizce- ortaokul yaşları 10- anadilim sayılır
İspanyolca- 29- çay çorba isteyebilirim
Çince- 33- hiçbir halt anlamıyorum
0
sopiro
(21.05.17)
"meister allahını seversen uzatma ya" dersen,

ingiliççe - 12 - C1
rusça - 22 - A2 (devam ediyor, hedef C2023)

detaylandıracak olursam,

oturup ingilizce çalışmadıysam da çocukluğumda ingilizce dergi falan vardı diye hatırlıyorum. hatta çok meşhur bir tane vardı ya gazeteler mi veriyordu sanki, ozmo mozmo bi' şeyler hatırlıyom. onunla başladım. asıl ingilizce eğitimim ise okulda, dördüncü sınıfla birlikte ingilizce dersinin gelmesiyle oldu diyebilirim. sonra lisede yabancı dil okudum zaten. okulda başarılıydım ama yazma, konuşma ve anlama alanında "breakthrough" kabul ettiğim sene 2013'tür, 18. yaşıma tekabül ediyor. o ara sabah akşam dota maçı izlerdim. bir sene falan her günüm en az 4-5 saat ingilizce duyarak geçiyordu. bu süreçte hem konuşmada hem de anlamada müthiş yol kat ettim. öncesinde mesela ingilizce denemelerinde 80'de 75+ çekerdim, yazılanı çok iyi anlardım, yazmada da fena sayılmazdım ama anlamıyodum anasını satiyim. şimdi eminem'i bile anlıyom büyük ölçüde, HELAL BANA BE.

rusça da benzer biçimde... yıllarca kendi kendime irili ufaklı çalıştım ama "BEYLER BAŞLIYORUZ, PASLI OYNUYORUZ" deyip de gaza geldiğim yaş 22'ydi. kursa başladım. NETEKİM çok faydasını gördüm. 7 senede A1.5'a kadar getiremediğim rusçam 8 ayda B1'e dayandı, rassiyski olimpiyatlarında (seviyesi A2-B1'di) derece falan yaptım, mutlu oldum. cyka blyat

şu an çok küçük bir ihtimal de olsa almanya'ya yerleşme durumum var, o iş olursa bunların yanında almanca da eklenecek ama yoksa ingilizce-rusça ikilisiyle devam etmeyi düşünüyorum. zaten tek haneli iq'm var türkçeyi zor konuşuyorum, üç yabancı dili imkanı yok öğrenemem. bildiklerimi de unuturum öyle. ingilizceyi ve rusçayı çok iyi konuşabileyim, fazlası lazım değil. başka alanda bi' şeyler yaparım belki. malum dilci olunca tek fonksiyonun "dil bilen adam" olmak oluyor. farklı yerlere yönelmek, işverenlerin aklını çelmek, "mmm ne kadar da donanımlı bi erkek" dedirtmek gerekiyor. işte iş görüşmelerinde kesinlikle yapmamanız gereken 10 şey! dıklayın!
0
der meister
(21.05.17)
ingilizce 14 - advanced
rusça 18 - upper intermediate
0
lesmiserables
(21.05.17)
İngilizceye @proletarier'in oldugu gibi babam tarafindan 5 6 yaşlarında ufak ufak baslatilmistim, hatta ayni sekilde dergili kasetli bi set vardi evde bbc'nin sanirim ondan bakiyoduk ama babamin ingilizce yok yani max duzeyi how are you falandir o yuzden renkler sayilar falan öğrendim sadece. O yuzden 10 yaş 4. Sinif olarak sayiyorum İngilizceye başlama yasimi. Seviyemi bilmiyorum ama okudugum bilimsel makaleleri sıkıntısız Türkçeye ceviririm, Türkçe bi makaleyi eger teknik terimleri biliyorsam biraz sıka sıka İngilizceye ceviririm. Konusmada da abd'de yasasam 3. Günden sonra sikintisiz alışırım herhalde belki pratik eksikliği vardir su an.

Bi de 13 yasinda basladigim almanca var ve aslına bakarsanız 7 yil okulda gördüm ama lisede başa sardi ve hocalarimi sevmiyodum falan derken a1 bile yokumdur su an. 11. Sınıfta hocamiz b1siniz diyodu(ki uydurma bence) ama 3 yildir falan gram bakmiyorum unuttum her şeyi :(

Ayrica @der meister benden 1 yas mi buyuksun sen :/ 25 falan dusunuyodum hep seni..
0
nundu
(21.05.17)
ingilizce - 5 yaş - kolej - C2
fransızca - 15 yaş - lise ve üniversite - C1
japonca - 18 yaş - üniversite - N4
yunanca - 20 yaş - üniversite - sıkıntımı ifade edebilecek kadar :D
0
theseachange
(21.05.17)
İngilizce-aslında ilkokul ama adam gibi öğrenmeye başlamam 14 yaş Anadolu lisesi- advanced

Çocukluğumdan beri bulgarca öğreniyor gibi şeyim, ailem sağ olsun tüm önemli konuşmaları bulgarca yaptıkları için ksjfjkdks

Almanca-lise-beginner
Çince-üniversite-beginner bile değil sjfjdkkdls
0
bir nick var benden iceri
(21.05.17)
burdan ekşiduyuru ahalisinin burjuva olduğunu görüyoruz ahjhdahd
ingilizce- ortaokul zamanları başladık. 20 yıl oldu hala intermediate.
0
moratoryumkisilik
(21.05.17)
Fransızca 5 hala zorlanıyorum, ama advanced diyebilirim(B2 civarı).
İngilizce 13, fluent şekilde konuşuyorum(C2 diyebilirim).
0
noluyo yaa
(21.05.17)
@kobuzchu kiz
Karaçayca Türkçe'ye yakın değil mi? Öyleydi diye biliyorum hatta Kıpçak kolu oluyor sanırım.

İngilizce 10 yaş, hala B2

Almanca 14 yaş, A2 idim en son ne zamandır yüzüne bakmıyorum.

İspanyolca 18 yaş A1 hiç ilerletemedim, çalışmıyorum.

Yunanca 18 yaş, alfabeyi biliyorum, yazıları genel olarak okuyorum. Temel tanışma cümlelerini biliyorum başka bir şey bilmiyorum. Ama ilerletmek istiyorum. Ellinika<3
0
tahin pekmez yoğurt
(21.05.17)
ingilizce 12 - C2
0
awareim
(22.05.17)
almanca ile türkçe'yi eşzamanlı öğrendim.
ingilizce 13 yaş, oldukça hakimim.
fransızca 11 yaş, kendisiyle gelgitli bir ilişkimiz var. orta seviyede kaldım.
0
gmzo
(22.05.17)
(16)

Istanbul disinda hangi sehir size yasamak icin cazip geliyor?

loveisallaround
Hangi sehirde yasamak isterdiniz ve nedenleri. Bir de Istanbul'dan kacio da baska sehirde yasamya baslayanlar, tavsiyeleri olanlar varsa dadindan yenmez:) Tesekkur
Hangi sehirde yasamak isterdiniz ve nedenleri. Bir de Istanbul'dan kacio da baska sehirde yasamya baslayanlar, tavsiyeleri olanlar varsa dadindan yenmez:)

Tesekkur
0
loveisallaround
(21.05.17)
Eskişehir
0
fotrsapka
(21.05.17)
İzmir kesinlikle
0
MaNOfTheYear
(21.05.17)
antalya tabi ki...
0
rentts
(21.05.17)
Dublin, havası güzel.
0
angelus
(21.05.17)
tartismasiz yozgat.
0
ateistanbul
(21.05.17)
İstanbul'u beğenmeyen bir izmirli olarak başta tabi ki izmir. Onun disinda gidip gorduklerimden antalya ve özellikle çanakkale. Hafif sakin bi yer istiyorsaniz canakkale mükemmel
0
nundu
(21.05.17)
burdur
0
nrmnm
(21.05.17)
Türkiyede izmir, yurt dışında amsterdama yerleşmek gibi bir planım var, eğer beceremez de dönersem doğduğum büyüdüğüm istanbula gelmek yerine izmire yerleşeceğim.
0
bir nick var benden iceri
(21.05.17)
viyana
0
limoncello
(21.05.17)
turkiye'de izmir avrupa'da londra.
0
in vino veritas
(21.05.17)
Ankara
0
mirty
(21.05.17)
çok net, izmir. hatta karşıyaka
0
gazozailacatmauzmani
(21.05.17)
İzmir, yalova, muğla'nın kıyı ilçeleri, Antalya ve Mersin olabilir.
0
murtiii
(21.05.17)
nokta atışı yapacağım: kocaeli ilinin gölcük ilçesinin... değirmendere semt mi, ney? orası. türkiye'yi karış karış gezmiş biri değilim; muhakkak daha güzel ve yaşanası yerler vardır ama ben değirmendere'yi çok seviyorum. direkt bağımın olması bunda önemli tabii ama bağı olmasa bile değirmendere'ye gelip de burayı sevmeyen birini görmedim.

istanbul'a da yakın yani çok mevzu istiyorsan arabaya atlarsın 2 saate gidersin mesele değil. havası nispeten temiz. insanı iyi sayılır. sosyal imkanları var. en azından benim için. buz pistinden tenis kortuna bissürü şey var. istanbul'da gidecek olsan ya cüzdanı bırakman gerekir ya da 50 hafta önceden rezervasyon yaptırman. sahili var mis gibi, sıkıldıkça in anasını satiyim. ne çok sakin ne de çok kalabalık.

mis gibi yer yav. çok seviyorum keratayı. türkiye'de yaşamayı istemiyorum uzun vadede ama yaşayacak olsam ve imkanım olsa değirmendere'de oturup izmit'te çalışmayı düşünebilirdim mesela ama maalesef alanım buna müsait değil. mühendis olsam mesela gebze'de, izmit'te çalışır, her gün gidip gelirdim o yolu. çok koymazdı. amma lakin ki yabancı dilciyim, değirmendere'de nabıcam amk rusça çeviri mi yapıcam.
0
der meister
(21.05.17)
Herkes izmir demiş; ama bu şehirde iş olanakları çok kısıtlı.
0
şapşiko
(22.05.17)
Kışın Ege'de bir çok yer olabilir.
0
arnold schwarzeneger
(22.05.17)
(7)

görüyorum ve bir arttırıyorum!.. (ifşa)

attirmayin makedonun kafasini
kadın çorapları ve ben...https://i.hizliresim.com/yE7WV0.jpg
kadın çorapları ve ben...
i.hizliresim.com
0
attirmayin makedonun kafasini
(21.05.17)
ehehehehe. çok tatlı :D
0
buzbebek
(21.05.17)
ahahahahah :D süpeeer
0
elorelia
(21.05.17)
kondom parçaları mı onlar?
0
filteria
(21.05.17)
eh az çapkın değildim gençliğimde :D
0
🌸attirmayin makedonun kafasini
(21.05.17)
fgjgfhgfj gördüğüm en iyisi
0
freetakilir
(21.05.17)
abi bunu paylaşmak istemiyordum ama senin ifşanı görünce dayanamadım shjaufyauhfjausfkafla. biraderim sana meydan okuyor,

prnt.sc
0
der meister
(21.05.17)
@meyal, kaçır beni buralardan :D
@lamira neden herkese aynı fotoğraf? :D
@der meister, birader bey abimize selamlar saygılar :D
0
🌸attirmayin makedonun kafasini
(21.05.17)
(3)

Romantiklige yakismiyorum

perfectum
Bu konuda ciddi bir egretilik tasidigima inaniyorum. Romantik davranislara karsi da yakisir tavir sergileyemiyorum. Ya cok soguk, duvar gibi oluyorum anlamsiz bir sey soyluyorum ya da benzer karsilik vermek istersem birtakim ask sevgi sozcukleri gevelemeye calisirken 'Noluyo ya, hic yakismiyo sana'
Bu konuda ciddi bir egretilik tasidigima inaniyorum. Romantik davranislara karsi da yakisir tavir sergileyemiyorum. Ya cok soguk, duvar gibi oluyorum anlamsiz bir sey soyluyorum ya da benzer karsilik vermek istersem birtakim ask sevgi sozcukleri gevelemeye calisirken 'Noluyo ya, hic yakismiyo sana' ic sesim beni bitiriyo.

Yani soyle ifade edeyim. Diyelim ki gercekten birisini seviyorum ve bunu sozcuklere dokeyim, dersiniz ki 'Allah belani versin, bu ne ya sen sevme :D'

Ne demek istedigimi anlamissinizdir, boyle olan var mi? Tam bir kazuletim.
0
perfectum
(21.05.17)
Ne demek istediğini anladım :D böyle birini tanıdım karşısındaki insan romantiklik beklentisi içindeyse çok can sıkıcı oluyor. Ama zaten romantiklik öyle eğreti duran hareketlerde yapmacık cümlelerde değilmiş romantiklik o anın kendisiymiş. Kaç yaşındasın bilmiyorum da gençsen üzülme büyüyünce geçer, zamanla kendini böyle hareketler yapmak zorunda hissetmiceksin sevdiğine sevdiğini söyle ona değer verdiğini de hissettir ekstra bir şey yapmana gerek yok
0
pastörizesüt
(21.05.17)
he bende de var o. ağzımda çok eğreti durduğunu düşündüğüm için sevgi sözcükleri ya da sevgili hitapları hiç kullanamam. "canım" bile desem "ne var onda canım!" cümlesindeki tonda çıkıyor sanki. geçiştirmeye çalışırım mal gibi olurum onda da elim ayağıma dolanır.
bi sebebi de bunun şimdi yazarken aklıma geldi heralde bir süredir kimseyi çok içten sevmiyor/sevmemiş olmam. cidden sevsem bi yolunu bulur söylerim hissettiklerimi.
0
norek
(21.05.17)
ben böyle değilim ama anlayışla karşılayabileceğim bir durum. sevgi sözlerle gösterilmez zaten genelde. o işin süsüdür, rengidir. gece şiir yazıp sabah dövdükten sonra ne anlamı var öyle sevginin. mühim olan anlaşabilmek, anlayabilmek. ben duygusal adamım, karşı taraftan az buçuk da olsa bi' romantizm beklerim (fazlası zaten iyi değil) ama beni sevdiğini biliyorsam göstermese de olur yani problem değil, herkesin mizacı farklıdır. ŞURASI DÜZGÜN OLACAK ŞURASI (kalbi işaret ediyom). gerisi fasa fiso.
0
der meister
(21.05.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.